Yüzümüzü doğaya döndüğümüz son yıllarda yenilenebilir enerji kaynaklarının da önemi oldukça artıyor. Rüzgar ve güneş enerjisinden elde edilen temiz ve çevreci elektriğin yanı sıra ortaya çıkan ekonomik etkinin de enerji yönetimlerine yön verdiği görülüyor. Türkiye’nin özellikle rüzgar enerjisinde çığır açan yenilikleriyle 2021’den yüksek verim elde ettiğine dikkat çeken Ülke Enerji Genel Müdürü Ali Aydın, 2022’de rüzgar enerjisinde ön plana çıkacak 4 noktayı paylaşıyor.
İnsanlık olarak dünyamıza verdiğimiz zararları geri almaya çalıştığımız bir dönemdeyiz ve bu dönemde yenilenebilir enerji, birçok alanda en rekabetçi enerji kaynaklarından biri haline geldi. Özellikle iklim değişikliği ve çevre kirliliğine yönelik endişelerin çoğalmasıyla daha temiz enerji kaynaklarına karşı talep artıyorken, başrolde yer alan rüzgar enerjisi 2022’de de büyümeye hazırlanıyor. Son yıllarda gerçekleştirilen stratejik çalışmalarla rüzgar enerjisinde ciddi büyüme gerçekleştiğine ve rekorlarla 2021 senesinin geride bırakıldığını aktaran Ülke Enerji Genel Müdürü Ali Aydın, yeni yılda temiz enerji kaynaklarının büyümesini sağlayacak 4 önemli gelişmeyi aktarıyor.
1. Yeni nesil temiz enerji teknolojileri daha da gelişecek. Yenilenebilir enerji kaynaklarının üretiminde en önemli konulardan biri teknoloji diyebiliriz. 2022’de daha gelişmiş enerji depolama çözümleri ve daha uzun süre dayanan pil sistemlerinde yaşanacak gelişmeler ile bakım ve onarım sırasında kullanılan drone teknolojisinin kullanım yoğunluğu gündem olacak. Özellikle mevsimsel elektrik depolamanın sağlanması, kesintilerin azaltılması ve %100 temiz enerji hedeflerinin desteklenmesi adına bu gelişmeler üzerinde çokça durulacak.
2. Deniz üstü rüzgarı daha önemli bir öncelik olacak. Rüzgar enerjisi üretiminde deniz üstü rüzgarından enerji üreten ülkelere bakıldığında bu kaynağı değerlendirmenin enerji üretimi açısından ne kadar verimli olduğu görülüyor. Ülkemiz henüz açık denizde esen rüzgardan faydalanmıyor olsa da önümüzdeki yıllarda yapılacak yeni yatırımlarla bu alanda da enerji üretimine başlanması nihai hedef olarak görülüyor. Tüketilen elektrik enerjisinin yenilenebilir ve yerli kaynaklardan karşılanma oranını yükseltmenin en hızlı ve büyük adımı, ülkemizde henüz potansiyeli değerlendirilmemiş olan açık deniz rüzgarları ile atılacak.
3. Türkiye, Avrupa’nın rüzgar enerjisi sektörüne katkı sağlamaya devam edecek. Avrupa’daki yenilenebilir enerji üretimine en çok katkı sağlayan ülkeler arasında bulunan Türkiye, 2022’de de özellikle rüzgar enerjisi endüstrisi alanındaki ihracat başarısına başarı katarak doğa dostu enerji sektöründeki farkını konuşturacak. Doğal kaynak olan rüzgarın enerjiye dönüşümünde kilit rol üstlenen türbinlerin ve bileşenlerinin üretiminde Türkiye’nin Avrupa pazarında ilk 5 ülkeden biri olması, rüzgar enerjisinde doğrudan söz sahibi olmasının önünü açacak.
4. RES’lere yönelik servis hizmetlerinde teknoloji kullanımı ve eğitimli iş gücü önemli hale gelecek. Türbin bileşenlerinin üretiminden, santrallerde işletilmesine ve planlı/plansız bakımlarının her aşamasında gerçekleştirilen operasyonlarında teknoloji, rüzgarın yardımcısı olmaya devam ediyor. Özellikle bakım ve onarım hizmetleri esnasında drone teknolojisi ya da sensör verilerini işleme gibi yenilikçi adımların yükselen yıldız olması, 2022 ve sonrasında rüzgarın teknolojisi diye bir kavramla karşılaşılmasına neden olacak. Bunun yanı sıra eğitimli iş gücüne sahip olmanın ve elde bulundurulan teknolojinin verimli bir şekilde kullanılması daha da önem arz edecek. Özellikle ülkemizde yaşları olgunlaşmaya başlayan son 10 yılda kurulan rüzgar enerjisi santrallerinin yeni ve daha yüksek kapasiteli türbinleri barındıran santrallerle verimlilik ve üretim anlamında rekabeti için söz konusu yüksek teknolojiler ve katma değerli teknik kadrolar önemini daha da artıracak.
İnsanlık olarak dünyamıza verdiğimiz zararları geri almaya çalıştığımız bir dönemdeyiz ve bu dönemde yenilenebilir enerji, birçok alanda en rekabetçi enerji kaynaklarından biri haline geldi. Özellikle iklim değişikliği ve çevre kirliliğine yönelik endişelerin çoğalmasıyla daha temiz enerji kaynaklarına karşı talep artıyorken, başrolde yer alan rüzgar enerjisi 2022’de de büyümeye hazırlanıyor. Son yıllarda gerçekleştirilen stratejik çalışmalarla rüzgar enerjisinde ciddi büyüme gerçekleştiğine ve rekorlarla 2021 senesinin geride bırakıldığını aktaran Ülke Enerji Genel Müdürü Ali Aydın, yeni yılda temiz enerji kaynaklarının büyümesini sağlayacak 4 önemli gelişmeyi aktarıyor.
1. Yeni nesil temiz enerji teknolojileri daha da gelişecek. Yenilenebilir enerji kaynaklarının üretiminde en önemli konulardan biri teknoloji diyebiliriz. 2022’de daha gelişmiş enerji depolama çözümleri ve daha uzun süre dayanan pil sistemlerinde yaşanacak gelişmeler ile bakım ve onarım sırasında kullanılan drone teknolojisinin kullanım yoğunluğu gündem olacak. Özellikle mevsimsel elektrik depolamanın sağlanması, kesintilerin azaltılması ve %100 temiz enerji hedeflerinin desteklenmesi adına bu gelişmeler üzerinde çokça durulacak.
2. Deniz üstü rüzgarı daha önemli bir öncelik olacak. Rüzgar enerjisi üretiminde deniz üstü rüzgarından enerji üreten ülkelere bakıldığında bu kaynağı değerlendirmenin enerji üretimi açısından ne kadar verimli olduğu görülüyor. Ülkemiz henüz açık denizde esen rüzgardan faydalanmıyor olsa da önümüzdeki yıllarda yapılacak yeni yatırımlarla bu alanda da enerji üretimine başlanması nihai hedef olarak görülüyor. Tüketilen elektrik enerjisinin yenilenebilir ve yerli kaynaklardan karşılanma oranını yükseltmenin en hızlı ve büyük adımı, ülkemizde henüz potansiyeli değerlendirilmemiş olan açık deniz rüzgarları ile atılacak.
3. Türkiye, Avrupa’nın rüzgar enerjisi sektörüne katkı sağlamaya devam edecek. Avrupa’daki yenilenebilir enerji üretimine en çok katkı sağlayan ülkeler arasında bulunan Türkiye, 2022’de de özellikle rüzgar enerjisi endüstrisi alanındaki ihracat başarısına başarı katarak doğa dostu enerji sektöründeki farkını konuşturacak. Doğal kaynak olan rüzgarın enerjiye dönüşümünde kilit rol üstlenen türbinlerin ve bileşenlerinin üretiminde Türkiye’nin Avrupa pazarında ilk 5 ülkeden biri olması, rüzgar enerjisinde doğrudan söz sahibi olmasının önünü açacak.
4. RES’lere yönelik servis hizmetlerinde teknoloji kullanımı ve eğitimli iş gücü önemli hale gelecek. Türbin bileşenlerinin üretiminden, santrallerde işletilmesine ve planlı/plansız bakımlarının her aşamasında gerçekleştirilen operasyonlarında teknoloji, rüzgarın yardımcısı olmaya devam ediyor. Özellikle bakım ve onarım hizmetleri esnasında drone teknolojisi ya da sensör verilerini işleme gibi yenilikçi adımların yükselen yıldız olması, 2022 ve sonrasında rüzgarın teknolojisi diye bir kavramla karşılaşılmasına neden olacak. Bunun yanı sıra eğitimli iş gücüne sahip olmanın ve elde bulundurulan teknolojinin verimli bir şekilde kullanılması daha da önem arz edecek. Özellikle ülkemizde yaşları olgunlaşmaya başlayan son 10 yılda kurulan rüzgar enerjisi santrallerinin yeni ve daha yüksek kapasiteli türbinleri barındıran santrallerle verimlilik ve üretim anlamında rekabeti için söz konusu yüksek teknolojiler ve katma değerli teknik kadrolar önemini daha da artıracak.