Dünya ekosistemi hızla değişiyor. Sıcaklıklar artıyor, ekstrem hava olayları yaşanıyor. Diğer yandan buzullar eriyip deniz seviyesi yükseliyor. Tüm bu gelişmeler eşliğinde ciddi bir biyoçeşitlilik kaybı gözleniyor. Sera gazlarının etkisi ile Dünya ile birlikte insanlığın da suyu hızla ısınırken bilim insanları iklim krizine “dur” demek için daha güçlü adımlar atılması gerektiği konusunda uyarıyor.
Küresel iklim krizinin acil ve kapsamlı önlemler gerektiren bir tehdit olduğunu söyleyen İZODER-Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, “Binalarımızı yalıtımlı hale getirmek enerji verimliliğini artırırken karbon emisyonlarının azalmasında da etkili oluyor. Yalıtımsız ve enerji verimsiz yapılar nedeniyle atmosfere salınan karbondioksitin Dünya’ya verdiği zararın önüne geçmek elimizde. Çevresel sürdürülebilirlik, sağlıklı ve konforlu bir yaşamın yanında ekonomik kazanım açısından da vazgeçilmez bir çözüm olan yalıtıma ulaşmak herkesin hakkı. Ancak TÜİK’in yayınladığı 2023 yılı Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri, kurumsal olmayan nüfusun yüzde 32,6’sının konutunda yalıtım olmadığı için ısınma sorunu yaşadığını ortaya koyarken yüzde 32’sinin sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeve problemleri ile karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Daha sağlıklı nesillere sahip, çevresel olumsuzluklardan daha az etkilenen ve enerji tasarrufu açısından olumlu bir tablo çizen Türkiye için ülkemizde yalıtımsız binanın kalmaması gerekiyor” dedi.
TÜRKİYE YALITIMLI BİNALARLA HER YIL 12-15 MİLYAR DOLAR TASARRUF ELDE EDEBİLİR
Binalarımızı yalıtım ile enerji verimli hale getirmenin hem sürdürülebilirlik hem de ülke ekonomisine katkı açısından önemine vurgu yapan İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, açıklamalarına şu sözlerle devam etti: “Ülkemizde kullanılan toplam enerjinin yüzde 32,7’si binalarda tüketiliyor. Tüketilen bu enerjinin yüzde 80’i kışın ısınma, yazın soğutma için kullanılıyor. Isı yalıtımı yapılmış binalar ısı kayıplarının önüne geçerek yazın elektrik kışın doğal gaz faturalarını yarı yarıya düşürüyor. Kentsel dönüşümün binalarımızı gelişmiş ülke standartlarına yükseltmek ve ülkemizi taşıdığı enerji yükünden kurtarmak için çok büyük bir fırsat olarak görmemiz lazım. Tüm binaların çatı, duvar ve döşemelerinde ısı yalıtımı yaparak ve pencerelerde kaplamalı yalıtım camı üniteleri kullanarak ülkemizin toplam enerji faturasını yaklaşık yüzde 15 azaltabiliriz. Türkiye’deki binaları enerji verimli hale getirerek (En az C sınıfı binalar) enerji fiyatlarına bağlı olarak her yıl 12-15 milyar dolar tasarruf elde edebiliriz. Çocuklarımıza daha yaşanır bir Dünya ve ülke bırakmak için bu adımları ivedilikle atmamız büyük önem taşıyor.”
NEREDEYSE SIFIR ENERJİ BİNALARA GEÇİŞ ENERJİ TASARRUFUNDA ÖNEMLİ ROL OYNAYACAK
İZODER’in hayata geçirdiği, ısı yalıtımının enerji verimliliği ve çevrenin korunmasındaki rolüne dikkat çeken “Tek Yol U Dönüşü” Kampanyasının ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 19 Şubat 2022 tarihinde Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle Neredeyse Sıfır Enerjili Bina (nSEB) konsepti ile ilgili tanımlamaların mevzuatlara eklendiğini belirten İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, “Ülkemizde 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren nSEB binalara geçiş başladı. Asgari enerji performansı ‘B’ olan nSEB binalar, diğer binalara göre cephelerde en az 2-3 cm, çatılarda en az 4-6 cm, döşemelerde en az 2 cm daha kalın yalıtıma ve kaplamalı yalıtım camı üniteleri ile ısı yalıtım değerleri iyileştirilmiş pencerelere sahip olduklarından yakıt faturalarında kullanıcılarına yüksek oranda tasarruf sağlıyor. Sürdürülebilir ve güvenli yapılaşmada nSEB binalar kilit bir rol üstleniyor. Şu anda 5 bin metrekareden büyük binalar için zorunlu olsa da biz Türkiye’nin “2053 net sıfır emisyon” hedefi doğrultusunda tüm yeni yapılan binaların nSEB konseptinde yapılmasını tavsiye ediyoruz.” şeklinde konuştu.
(Haber Merkezi)
ABDULVAHİT GÜRASLAN