15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitleri Programı kapsamında; İskenderun Teknik Üniversitesi’nde (İSTE), “Teknoloji, Darbelere Karşı!” konulu bir panel düzenlendi. İskenderun Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen panelde, İSTE Bilgisayar Bölümü Mühendisliği Bölümü Başkanı ve Rektör Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Yakup Kutlu ve İSTE Ekonomi Bölümü’nden Ekrem Cünedioğlu konuşmacı olarak yer aldı. İSTE Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli’nin ev sahipliği yaptığı panele; İskenderun Kaymakamı Recep Soytürk, İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil, İSTE öğretim elemanları, personel ve öğrenciler katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan panelin açılış konuşmasını yapan İSTE Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli; “15 Temmuz gecesi, bu vatan için canlarını ortaya koyarak şehadete eren yiğitlerimizi, tüm şehitlerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz.
Millet olarak, vatan söz konusu olduğunda; nasıl birlik ve beraberlik içinde ‘tek yumruk’ olabileceğimizi tescil eden 15 Temmuz’un birinci yıl dönümünde, İSTE’nin ‘Teknoversite’ vizyonuna da uygun bir panel düzenlemek istedik. Biz, demokrasiye inanıyoruz ve bir daha ülkemizde darbe olmasını İSTEmiyoruz. 15 temmuz hain darbe girişiminde teknoloji ve iletişimin gücünü hepimiz gördük. Darbeye karşı koymak ve direnmek için, diğer unsurların yanında teknolojiye de yatırım yapmak gerekiyor. Teknolojiyi üretmek, iyi yönetmek ve etkin kullanmak gerekiyor. İletişim kanallarını geliştirmek ve çeşitlendirmek gerekiyor. Darbeye karşı koymak için, gerekli bilgi ve donanıma sahip olmak gerekiyor. Toplumun bu konuda sürekli bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi ve gelişmesi gerekiyor. Ülke olarak, bütünsel bir anayurt güvenliği politikası ve yaklaşımı ortaya koymak ve uygulamak gerekiyor. İSTE olarak bu konuda ilk adımı attık ve tüm bölümlerimizin müfredatlarına ‘Anayurt Güvenliği’ dersini ekledik ve okutuyoruz. Bu dersin en önemli konularından biri de; darbelere karşı koyma stratejileri ve teknikleridir” şeklinde konuştu.
İSTE Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Başkanı ve Rektör Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Yakup Kutlu, 15 Temmuz darbe girişimini iletişim ve haberleşme teknolojisi bakımından değerlendirdi. Geçmiş darbeler incelendiğinde, iletişim ve haberleşme kanallarının kesilmesinin çok önemli bir adım olduğunu belirten Kutlu; “Televizyonun ve radyonun tek kanallı ve devlet tekelinde olduğu dönemlerde, darbe yapanların en büyük silahı iletişimi kesmek ve mevcut iletişimi kendi lehlerine kullanmak olmuştur. Nitekim, 15 Temmuz’da da darbeci hainler ilk adım olarak TV yayınlarını durdurmaya, tüm iletişim ve haberleşme kanallarını ele geçirmeye çalışmışlardır” diyerek darbe girişimi gecesi yaşanan büyük kriz ortamına rağmen Türkiye’nin güçlü mobil iletişim ağı sayesinde, Cumhurbaşkanımızın Facetime ile TV’den mesaj vermesinin önemli bir kırılma noktası olduğuna dikkat çekti. Yrd. Doç. Dr. Yakup Kutlu sözlerini; “Gelişen bir ülke olarak bize düşen, bilişim teknolojileri ürünlerin geliştirilmesi ve bu konudaki uzman eksiğinin giderilmesi, üniversiteler olarak ise teknolojiyi kullanan değil teknolojiyi üreten ve bu konuda uzman personel yetiştirebilen teknolojik bir kurum olmaktır. İSTE’nin, Teknoversite vizyonu da bunu kapsamaktadır.” diyerek tamamladı.
İSTE Ekonomi Bölümü’nden Ekrem Cünedioğlu ise konuşmasının ilk bölümünde teknoloji ve bilişim alanındaki gelişmelerin toplumsal etkilerinden bahsetti. Mısır’daki geçmişte yaşanan sosyal hareketlerle 15 Temmuz darbe teşebbüsü karşılaştırılarak, teknolojinin sosyal hareketlerde hem tetikleyici hem de örgütleyici bir araç olduğunu belirten Ekrem Cünedioğlu, iletişim verileri ve sosyoekonomik verilerin analizi yapılarak devlet içinde potansiyel paralel yapılanmalara yönelik erken uyarı algoritmalarının yazılabileceğini belirtti. Ekrem Cünedioğlu, konuşmasında teknolojinin iyi yanları yanında, yanlış kullanıldığında neler olabileceğine değindiği sunumunun ilerleyen kısmında, sosyal medyanın toplumsal değişikliklere sebep olduğunu ve özellikle toplumun kolektif hafızasını kısalttığını ileri sürdü. Teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, insanın toplumsal süreçlerde yine ana aktör olduğunu ve bu nedenle darbe teşebbüsleri gibi toplumsal hareketlere yönelik önlemler tartışılırken “insanı nasıl geliştirebiliriz” sorusuna cevap aranması gerektiğini belirten Ekrem Cünedioğlu, konuşmasını “İSTE’deki “Anayurt güvenliği” dersi bu minvalde atılmış büyük ve önemli bir adımdır, bu yaklaşımın ülke geneline yayılması, gelecek neslin sosyal hareketler konusunda toplumsal unutma sendromundan etkilenmesine mani olabilir” diyerek tamamladı. (Hasan Yetmez)
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan panelin açılış konuşmasını yapan İSTE Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli; “15 Temmuz gecesi, bu vatan için canlarını ortaya koyarak şehadete eren yiğitlerimizi, tüm şehitlerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz.
Millet olarak, vatan söz konusu olduğunda; nasıl birlik ve beraberlik içinde ‘tek yumruk’ olabileceğimizi tescil eden 15 Temmuz’un birinci yıl dönümünde, İSTE’nin ‘Teknoversite’ vizyonuna da uygun bir panel düzenlemek istedik. Biz, demokrasiye inanıyoruz ve bir daha ülkemizde darbe olmasını İSTEmiyoruz. 15 temmuz hain darbe girişiminde teknoloji ve iletişimin gücünü hepimiz gördük. Darbeye karşı koymak ve direnmek için, diğer unsurların yanında teknolojiye de yatırım yapmak gerekiyor. Teknolojiyi üretmek, iyi yönetmek ve etkin kullanmak gerekiyor. İletişim kanallarını geliştirmek ve çeşitlendirmek gerekiyor. Darbeye karşı koymak için, gerekli bilgi ve donanıma sahip olmak gerekiyor. Toplumun bu konuda sürekli bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi ve gelişmesi gerekiyor. Ülke olarak, bütünsel bir anayurt güvenliği politikası ve yaklaşımı ortaya koymak ve uygulamak gerekiyor. İSTE olarak bu konuda ilk adımı attık ve tüm bölümlerimizin müfredatlarına ‘Anayurt Güvenliği’ dersini ekledik ve okutuyoruz. Bu dersin en önemli konularından biri de; darbelere karşı koyma stratejileri ve teknikleridir” şeklinde konuştu.
İSTE Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Başkanı ve Rektör Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Yakup Kutlu, 15 Temmuz darbe girişimini iletişim ve haberleşme teknolojisi bakımından değerlendirdi. Geçmiş darbeler incelendiğinde, iletişim ve haberleşme kanallarının kesilmesinin çok önemli bir adım olduğunu belirten Kutlu; “Televizyonun ve radyonun tek kanallı ve devlet tekelinde olduğu dönemlerde, darbe yapanların en büyük silahı iletişimi kesmek ve mevcut iletişimi kendi lehlerine kullanmak olmuştur. Nitekim, 15 Temmuz’da da darbeci hainler ilk adım olarak TV yayınlarını durdurmaya, tüm iletişim ve haberleşme kanallarını ele geçirmeye çalışmışlardır” diyerek darbe girişimi gecesi yaşanan büyük kriz ortamına rağmen Türkiye’nin güçlü mobil iletişim ağı sayesinde, Cumhurbaşkanımızın Facetime ile TV’den mesaj vermesinin önemli bir kırılma noktası olduğuna dikkat çekti. Yrd. Doç. Dr. Yakup Kutlu sözlerini; “Gelişen bir ülke olarak bize düşen, bilişim teknolojileri ürünlerin geliştirilmesi ve bu konudaki uzman eksiğinin giderilmesi, üniversiteler olarak ise teknolojiyi kullanan değil teknolojiyi üreten ve bu konuda uzman personel yetiştirebilen teknolojik bir kurum olmaktır. İSTE’nin, Teknoversite vizyonu da bunu kapsamaktadır.” diyerek tamamladı.
İSTE Ekonomi Bölümü’nden Ekrem Cünedioğlu ise konuşmasının ilk bölümünde teknoloji ve bilişim alanındaki gelişmelerin toplumsal etkilerinden bahsetti. Mısır’daki geçmişte yaşanan sosyal hareketlerle 15 Temmuz darbe teşebbüsü karşılaştırılarak, teknolojinin sosyal hareketlerde hem tetikleyici hem de örgütleyici bir araç olduğunu belirten Ekrem Cünedioğlu, iletişim verileri ve sosyoekonomik verilerin analizi yapılarak devlet içinde potansiyel paralel yapılanmalara yönelik erken uyarı algoritmalarının yazılabileceğini belirtti. Ekrem Cünedioğlu, konuşmasında teknolojinin iyi yanları yanında, yanlış kullanıldığında neler olabileceğine değindiği sunumunun ilerleyen kısmında, sosyal medyanın toplumsal değişikliklere sebep olduğunu ve özellikle toplumun kolektif hafızasını kısalttığını ileri sürdü. Teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, insanın toplumsal süreçlerde yine ana aktör olduğunu ve bu nedenle darbe teşebbüsleri gibi toplumsal hareketlere yönelik önlemler tartışılırken “insanı nasıl geliştirebiliriz” sorusuna cevap aranması gerektiğini belirten Ekrem Cünedioğlu, konuşmasını “İSTE’deki “Anayurt güvenliği” dersi bu minvalde atılmış büyük ve önemli bir adımdır, bu yaklaşımın ülke geneline yayılması, gelecek neslin sosyal hareketler konusunda toplumsal unutma sendromundan etkilenmesine mani olabilir” diyerek tamamladı. (Hasan Yetmez)