Sosyal Medya ve paylaşım siteleri hep konuşuluyor ama her yeni gelişme ve durum gibi burada da korkular, ön yargılar ve çelişkilerle dolu bir tepki sürecinde el yordamıyla doğruyu bulmaya çalışıyoruz. Ben genel durumu bir özetlemek istiyorum bu noktada.
Öncelikle biz toplum olarak bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oluyoruz ve birçok sorunu bu nedenle yaşıyoruz. Yani bir yenilik bilgisinden önce geliyor. Biz kullanmaya başlıyor, sonra öğreniyoruz. Oysa olması gereken önce bilgi edinmek ve öğrenmek sonra uygulamak olmalı ama bizde işler böyle yürümüyor.
Genç kuşak her yeniliğe kolaylıkla uyum gösterirken yaşı 40 ve üstü olan kuşaklar tedirginlikle ve kuşkuyla tepki gösteriyor. Öğrenmeye çalışmak yerine engellemeye çalışıyoruz. Oysa tanımadığınız, korktuğunuz, yasakladığınız şeyi yönetemezsiniz.
O sizi yönetir. Halbuki biz yetişkinler de gençler gibi öğrenmeye ve hakkını vererek kullanmaya başlamış olsaydık, bilgisayar oyunlarının zararlarından, internetin tehlikelerinden ve şimdi de sosyal medya bağımlılığından kurtarabilirdik çocuklarımızı.
Oysa şu an geldiğimiz noktada onlar zarar görerek, yanlışlara düşerek, tehlikelerle yüz yüze kalarak öğrendiler ve biz yetişkinler de yeni yeni bilgisayar kullanmaya ve özellikle sosyal medyayı kullanmaya çalışıyoruz. Bilmediğimiz ve korktuğumuz şeyleri kötü ve yanlış olarak görme tepkisi geliştirmiş olmamız da son derece doğal.
Ancak çocuklarımız bizi de eğitti. Önce tuşlu telefonlardan dokunmatik telefonlara ve tablet bilgisayarlara alıştırdılar bizi. Sonra da sosyal paylaşım sitelerine.
Genç yaşlı neredeyse herkesin bir Facebook, Twitter ve İnstagram hesabı var artık.
Öncelikle biz toplum olarak bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oluyoruz ve birçok sorunu bu nedenle yaşıyoruz. Yani bir yenilik bilgisinden önce geliyor. Biz kullanmaya başlıyor, sonra öğreniyoruz. Oysa olması gereken önce bilgi edinmek ve öğrenmek sonra uygulamak olmalı ama bizde işler böyle yürümüyor.
Genç kuşak her yeniliğe kolaylıkla uyum gösterirken yaşı 40 ve üstü olan kuşaklar tedirginlikle ve kuşkuyla tepki gösteriyor. Öğrenmeye çalışmak yerine engellemeye çalışıyoruz. Oysa tanımadığınız, korktuğunuz, yasakladığınız şeyi yönetemezsiniz.
O sizi yönetir. Halbuki biz yetişkinler de gençler gibi öğrenmeye ve hakkını vererek kullanmaya başlamış olsaydık, bilgisayar oyunlarının zararlarından, internetin tehlikelerinden ve şimdi de sosyal medya bağımlılığından kurtarabilirdik çocuklarımızı.
Oysa şu an geldiğimiz noktada onlar zarar görerek, yanlışlara düşerek, tehlikelerle yüz yüze kalarak öğrendiler ve biz yetişkinler de yeni yeni bilgisayar kullanmaya ve özellikle sosyal medyayı kullanmaya çalışıyoruz. Bilmediğimiz ve korktuğumuz şeyleri kötü ve yanlış olarak görme tepkisi geliştirmiş olmamız da son derece doğal.
Ancak çocuklarımız bizi de eğitti. Önce tuşlu telefonlardan dokunmatik telefonlara ve tablet bilgisayarlara alıştırdılar bizi. Sonra da sosyal paylaşım sitelerine.
Genç yaşlı neredeyse herkesin bir Facebook, Twitter ve İnstagram hesabı var artık.