Ekim ayının gelmesi ile birlikte ciddi anlamda Ülke olarak bir iklimsel değişiklikler yaşamaya başladık. Gündüz öğle saatlerinde hava sıcaklığı yaklaşık 28 dereceyi bulurken, gecenin ilerleyen saatlerinde 11 dereceye kadar düşüyor. Gündüz ve gece ciddi anlamda derece farkı bulunurken, bu iklim değişikliği insan sağlığını etkiliyor. Yaşanan mevsimsel değişikliklerden dolayı soğuk algınlığı, nezle ve grip hastalıklarına maalesef yakalanabiliyoruz. Tabi ki önlemler alındığında takdirde bu tür hastalıkları ya hiç yaşamıyoruz, ya da en hafif şekilde atlatıyoruz.
Son zamanlarda iklimsel değişiklikler nedeniyle hava sıcaklıklarında, mevsim normallerinin dışında bir seyrin söz konusuyken bu zamanlarda her zaman olduğundan daha fazla uzmanların uyarılarını dikkate almalıyız. Uzmanlar özellikle bu mevsimde bol salep, yeşil ve siyah çay, ıhlamur, tarçın gibi sıcak içecekler tüketilebileceğini vurguluyor.
Sabah havaya bakıp ince veya normal kalınlıkta giysi ile dışarı çıkıldığında akşama doğru bu giysinin yeterli olmuyor. Bu durum insanların mevsimsel olarak olağan kabul edilen soğuk algınlığı, nezle ve grip hastalıklarına yakalanmasına neden oluyor.
Sabah güneşli bir hava ile güne başlarken öğleye doğru yağmur, akşam saatlerinde de sıcaklıkta ciddi sayılabilecek düşüşler görülebilirken işte bu durum insan sağlığını da etkileyebilmekte. Uzmanların uyarısına göre gün içerisinde hava sıcaklığındaki bu değişimler uykusuzluğa, yorgunluğa, bitkinliğe yol açmakta, bu da iş yaşamında motivasyon kaybına ve dikkat eksikliklerine neden olabilmektedir. Bu nedenle havanın bu değişkenliğini ve mevsimin kış olduğunu kabul etmemiz gerekir. Sabahları hava ne kadar güzel olursa olsun ince, yazlık giysiler giyilmemeli, normal kalınlıkta giysiler giyilmeli, hatta pardösü veya mont gibi biraz daha kalın giysiler yanımızda olmalıdır.
Özellikle bu dönemde mevsimin önemli getirilerinden olan turunçgiller, elma ve ayva gibi meyvelerin tüketilmesi gerektiğini vurgulayan uzmanlar, ayrıca su alımına dikkat edilmesi gerektiğinin de altını çiziyor. Bu amaçla süt, salep, yeşil ve siyah çay, ıhlamur, tarçın çayları gibi sıcak içecekler tüketilebilir. Soğuk algınlığı olan kişiler dinlenmeli, başka kişilere hastalık etkenlerini bulaştırmamak için kalabalık ortamlardan uzak durmalıdır. Her dönemde olduğu gibi el hijyenine dikkat edilmeli, kirlendiği her durumda eller sabunlu su ile yıkanmalı, hapşırırken ağız ve burun kısmı avucumuzla değil, kolumuzun dirsek iç yüzü ile kapatılmalıdır. Sonrasında akşam bu giysi, eller ve kollar yıkanmalıdır.
Uzmanlar, astım, KOAH, 65 yaş üstü yaşlılar gibi grip hastalığının risk oluşturabileceği kişilerin bu ay içinde grip aşısı yaptırmaları gerektiğini de kaydederek, uyku düzenine dikkat edilmeli, özellikle toplu çalışılan yerlerde iş motivasyonunu artırmak için değişik aktiviteler yapılabileceğini söylüyor.
Son zamanlarda iklimsel değişiklikler nedeniyle hava sıcaklıklarında, mevsim normallerinin dışında bir seyrin söz konusuyken bu zamanlarda her zaman olduğundan daha fazla uzmanların uyarılarını dikkate almalıyız. Uzmanlar özellikle bu mevsimde bol salep, yeşil ve siyah çay, ıhlamur, tarçın gibi sıcak içecekler tüketilebileceğini vurguluyor.
Sabah havaya bakıp ince veya normal kalınlıkta giysi ile dışarı çıkıldığında akşama doğru bu giysinin yeterli olmuyor. Bu durum insanların mevsimsel olarak olağan kabul edilen soğuk algınlığı, nezle ve grip hastalıklarına yakalanmasına neden oluyor.
Sabah güneşli bir hava ile güne başlarken öğleye doğru yağmur, akşam saatlerinde de sıcaklıkta ciddi sayılabilecek düşüşler görülebilirken işte bu durum insan sağlığını da etkileyebilmekte. Uzmanların uyarısına göre gün içerisinde hava sıcaklığındaki bu değişimler uykusuzluğa, yorgunluğa, bitkinliğe yol açmakta, bu da iş yaşamında motivasyon kaybına ve dikkat eksikliklerine neden olabilmektedir. Bu nedenle havanın bu değişkenliğini ve mevsimin kış olduğunu kabul etmemiz gerekir. Sabahları hava ne kadar güzel olursa olsun ince, yazlık giysiler giyilmemeli, normal kalınlıkta giysiler giyilmeli, hatta pardösü veya mont gibi biraz daha kalın giysiler yanımızda olmalıdır.
Özellikle bu dönemde mevsimin önemli getirilerinden olan turunçgiller, elma ve ayva gibi meyvelerin tüketilmesi gerektiğini vurgulayan uzmanlar, ayrıca su alımına dikkat edilmesi gerektiğinin de altını çiziyor. Bu amaçla süt, salep, yeşil ve siyah çay, ıhlamur, tarçın çayları gibi sıcak içecekler tüketilebilir. Soğuk algınlığı olan kişiler dinlenmeli, başka kişilere hastalık etkenlerini bulaştırmamak için kalabalık ortamlardan uzak durmalıdır. Her dönemde olduğu gibi el hijyenine dikkat edilmeli, kirlendiği her durumda eller sabunlu su ile yıkanmalı, hapşırırken ağız ve burun kısmı avucumuzla değil, kolumuzun dirsek iç yüzü ile kapatılmalıdır. Sonrasında akşam bu giysi, eller ve kollar yıkanmalıdır.
Uzmanlar, astım, KOAH, 65 yaş üstü yaşlılar gibi grip hastalığının risk oluşturabileceği kişilerin bu ay içinde grip aşısı yaptırmaları gerektiğini de kaydederek, uyku düzenine dikkat edilmeli, özellikle toplu çalışılan yerlerde iş motivasyonunu artırmak için değişik aktiviteler yapılabileceğini söylüyor.