Türkiye’den çıkıp küresel bir politika haline gelen Sıfır Atık Projesi'nin 7 yılı geride kalırken çevrenin korunması ve kaynak israfının önlenmesi adına önemli işler başarılmasını sağladı.
193 bin bina ve yerleşke Sıfır Atık yönetimine geçti, 22 milyon kişi eğitildi, geri kazanım oranı 2023 sonunda yüzde 34’ü aştı. 2035’te hedef yüzde 60. Kaynakların verimli kullanımı, israfın önlenmesi, çevrenin korunması ve sürdürülebilirliğin sağlanması adına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan tarafından 2017 yılında başlatılan ‘Sıfır Atık’ projesinin 7 yıl geride kaldı. İnsanlık, Sanayi Devrimi sonrasında daha önce hiç olmadığı kadar doğal kaynakları tüketmeye, çevre de aynı hızla kirlenmeye başlamıştı. 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ortaya çıkan çevre hareketleri ve ‘sürdürülebilir’ bir üretim hedefleri, bilinç düzeyini yükseltti. Çevreyi tahrip etmeden, sürekli tüketmeden, yenilenebilir enerji kaynakları ile dünyaya zarar vermeden, sürdürülebilir bir üretim ve tüketim talepleri ortaya çıktı.
ÇÖPLER ARTIYOR, DÜNYA TÜKENİYOR
Dünya Bankası verilerine göre dünyada, 2020 yılında yaklaşık 2,24 milyar ton belediye atığı oluştu. Dünya çapında, kişi başına 1 günde ortaya çıkan atık 0,74 kilogram olarak ölçüldü. Mevcut eğilimler devam ederse, 2050 yılına kadar yılda 3,88 milyar ton atık oluşması bekleniyor. Buna engel olmak adına en önemli adımlardan biri, Emine Erdoğan tarafından 2017 yılında atıldı. Ürünlerin kapalı, döngüsel bir sistemde sorumlu bir şekilde üretilmesini, tüketilmesini ve bertaraf edilmesini gerektiren yaklaşımla, mümkün olduğunca ‘yeniden kullanma’ teşvik edildi. Kaynak israfının önlenmesi hedeflenirken, atık oluşum sebepleri gözden geçirildi.
HEDEF YÜZDE 60
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinasyonuyla Sıfır Atık ülke geneline yayıldı. 81 il için ‘İl Sıfır Atık Yönetim Sistemi Planı’ hazırlandı. Bunun sonucunda 2017 yılından itibaren sıfır atık yönetimine geçen bina ve yerleşke sayısı 193 bine ulaştı. 22 milyon kişiye Sıfır Atık konusunda eğitim verilirken, 2017 yılında yüzde 13 olan geri kazanım oranı ise yüzde 34,92’ye kadar çıkarıldı. Hedef, geri kazanım oranının 2035 yılında yüzde 60’a çıkarılması.
59,9 MİLYON TON ATIK DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
Proje başlangıcından bu yana 29,3 milyon ton kağıt-karton, 7,8 milyon ton plastik, 2,9 milyon ton cam, 3,7 milyon ton metal ve 16,2 milyon ton organik ve diğer geri kazanılabilir atıklar olmak üzere toplamda yaklaşık 59,9 milyon ton geri kazanılabilir atık, lisans almış işletmelerce işlenerek ekonomiye kazandırıldı. Ayrıca, dönüştürülen atıklarla 185 milyar TL ülke ekonomisine kazandırıldı.
KÜRESEL POLİTİKA HALİNE GELDİ
Sıfır Atık, Türkiye sınırlarını da aştı. Uluslararası takdir kazanan proje büyük ilgi gördü. 2018 yılında Birleşmiş Milletler Tarım ve Gıda Örgütü (FAO), 2021 yılında Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, aynı yıl BM Habitat, 2022 yılında Akdeniz Parlamenterler Meclisi, son olarak da 2022 yılında Dünya Bankası tarafından sürdürülebilir kalkınmaya verdiği destek dolayısıyla Sıfır Atık hareketini ödüllendirdi. 2022 yılının Eylül ayında Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Emine Erdoğan tarafından iklim kriziyle mücadele kapsamında "Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı" imzalandı. 2022 yılının Aralık ayında Türkiye'nin ana sunucusu, 105 ülkenin ise ortak sunucu olduğu karar kabul edildi ve 30 Mart, tüm dünyada ‘Sıfır Atık Günü’ ilan edildi.
Haber: Metin DİNGİL
ABDULVAHİT GÜRASLAN