Bence CHP’nin hiç Hayır kampanyası yapmasına ihtiyaç yok.
Zira kampanyayı Almanya, Avusturya, İsviçre, Hollanda ve PKK gayet güzel yürütüyorlar.
Hem kim demiş Avrupa ifade özgürlüğünü engelliyor diye…
Her ne kadar Cumhurbaşkanımızı konuşturmuyorlarsa da…
Her ne kadar giden bakanlarımızın yollarını kesip tartaklıyorlarsa da…
Her ne kadar Anadolu Ajansı ve TRT’ye baskı uygulayıp, arabalarının geçişini engelliyorlarsa da…
Can Dündar ve avanesine bir şey diyorlar mı?
Hatta bırakın meydanları, onları parlamentolarında ve cumhurbaşkanı saraylarında ağırlamıyorlar mı?
O türlere sonuna kadar ifade özgürlüğü tanımıyorlar mı?
Gazete ve televizyonlarında aynı KK gibi cumhurbaşkanına ağız dolusu hakaret edip, “Diktatör” diye çığlık atmıyorlar mı?
Hiç karışan, dokunan oluyor mu onlara?..
İsteyen istediği kadar Anayasa referandumunda “Hayır” diye bağırabiliyor, yazıp çizebiliyor.
PKK ve HDP bu değişiklik kabul edilirse “Ülke bölünür” diyormuş.
Fesüphanallah!
Sanırsınız Karayılan ülke bölünmesin, birlik ve beraberlik sağlansın diye kendini feda eden bir adam! PKK’lılarda ellerinde güvercinlerle dağlarda çiçek toplamaya çıkmış aktivistler…
FETÖ’cüler dışarıda ve içeride en hızlı “Hayır” kampanyası yürütenler…
Niçin acaba?
Bundan böyle siyasi istikrarsızlık yaratıp ağız tadıyla bir darbe yapamayacakları için olabilir mi dersiniz. Artık koalisyonlar kurdurup ellerinde oynatabilecekleri bir partiyle ülke yönetimine sahip çıkamayacakları için olabilir mi?
Ya içimizdeki Hollanda’lılara ne demeli?
Tayyip Erdoğan düşmanlığının kendilerini Türkiye düşmanlığına savurduğu içimizdeki Hollandalılar…
Yaptığı skandal karşısında Hollanda’nın bile kendini savunmaktan aciz kaldığı şu ortamda nasılda savunuyorlar onları…
Adamlar köpeklerle orada gösteri yapan Türklerin üzerine saldırıyor, bizim Hollandalılar “rezil olduk” diye yorumlar yapıyorlar sanal alemlerinde…
Hakikatende kendi sanal alemlerinde yaşıyorlar…
Oradaki insanların kendi insanımız olduğundan habersizler…
Teşekkür etmek gerek Hollanda, Almanya ve İsviçre’ye…
Bizlere Avrupa’nın gerçek yüzünü bu kadar net gösterdikleri için…
Demokrasi, insan hakları, ifade özgürlüğü gibi süslü cümlelerin sadece helvadan putları olduğunu bu kadar yalın gösterdikleri için.
Sıkışınca ne kadar çabuk yiyorlar itinayla yaptıkları putlarını.
Hiç merak etmeyiniz.
Karanlığın en koyulaştığı zaman aydınlığın en yakın olduğu zamandır.
Yeni bir dünya oluşuyor. Bu dünya yeniden Hakkın ve adaletin hakim olduğu, güçlünün haklı değil haklının güçlü olduğu bir dünya olacaktır.
Bu dünya için geri sayım başlamıştır.
Zira kampanyayı Almanya, Avusturya, İsviçre, Hollanda ve PKK gayet güzel yürütüyorlar.
Hem kim demiş Avrupa ifade özgürlüğünü engelliyor diye…
Her ne kadar Cumhurbaşkanımızı konuşturmuyorlarsa da…
Her ne kadar giden bakanlarımızın yollarını kesip tartaklıyorlarsa da…
Her ne kadar Anadolu Ajansı ve TRT’ye baskı uygulayıp, arabalarının geçişini engelliyorlarsa da…
Can Dündar ve avanesine bir şey diyorlar mı?
Hatta bırakın meydanları, onları parlamentolarında ve cumhurbaşkanı saraylarında ağırlamıyorlar mı?
O türlere sonuna kadar ifade özgürlüğü tanımıyorlar mı?
Gazete ve televizyonlarında aynı KK gibi cumhurbaşkanına ağız dolusu hakaret edip, “Diktatör” diye çığlık atmıyorlar mı?
Hiç karışan, dokunan oluyor mu onlara?..
İsteyen istediği kadar Anayasa referandumunda “Hayır” diye bağırabiliyor, yazıp çizebiliyor.
PKK ve HDP bu değişiklik kabul edilirse “Ülke bölünür” diyormuş.
Fesüphanallah!
Sanırsınız Karayılan ülke bölünmesin, birlik ve beraberlik sağlansın diye kendini feda eden bir adam! PKK’lılarda ellerinde güvercinlerle dağlarda çiçek toplamaya çıkmış aktivistler…
FETÖ’cüler dışarıda ve içeride en hızlı “Hayır” kampanyası yürütenler…
Niçin acaba?
Bundan böyle siyasi istikrarsızlık yaratıp ağız tadıyla bir darbe yapamayacakları için olabilir mi dersiniz. Artık koalisyonlar kurdurup ellerinde oynatabilecekleri bir partiyle ülke yönetimine sahip çıkamayacakları için olabilir mi?
Ya içimizdeki Hollanda’lılara ne demeli?
Tayyip Erdoğan düşmanlığının kendilerini Türkiye düşmanlığına savurduğu içimizdeki Hollandalılar…
Yaptığı skandal karşısında Hollanda’nın bile kendini savunmaktan aciz kaldığı şu ortamda nasılda savunuyorlar onları…
Adamlar köpeklerle orada gösteri yapan Türklerin üzerine saldırıyor, bizim Hollandalılar “rezil olduk” diye yorumlar yapıyorlar sanal alemlerinde…
Hakikatende kendi sanal alemlerinde yaşıyorlar…
Oradaki insanların kendi insanımız olduğundan habersizler…
Teşekkür etmek gerek Hollanda, Almanya ve İsviçre’ye…
Bizlere Avrupa’nın gerçek yüzünü bu kadar net gösterdikleri için…
Demokrasi, insan hakları, ifade özgürlüğü gibi süslü cümlelerin sadece helvadan putları olduğunu bu kadar yalın gösterdikleri için.
Sıkışınca ne kadar çabuk yiyorlar itinayla yaptıkları putlarını.
Hiç merak etmeyiniz.
Karanlığın en koyulaştığı zaman aydınlığın en yakın olduğu zamandır.
Yeni bir dünya oluşuyor. Bu dünya yeniden Hakkın ve adaletin hakim olduğu, güçlünün haklı değil haklının güçlü olduğu bir dünya olacaktır.
Bu dünya için geri sayım başlamıştır.