Diyarbakır Dicle Üniversitesi (DÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Hastanesi'nde bu yıl hizmete giren Dudak Damak Yarığı Yenidoğan Ortodonti Merkezinde, dudak ve damak yarığı olan çocukların tedavisini yapılıyor.
Diş Hekimliği Fakültesi Hastanesi'nde 17 Ocak'ta açılan Dudak Damak Yarığı Yenidoğan Ortodonti Merkezi, Diyarbakır ile bölge illerine hizmet veriyor.
Merkeze Diyarbakır ile Şanlıurfa, Şırnak, Adıyaman, Gaziantep, Mardin, Batman, Siirt ve Bingöl gibi çevre illerden 272 aile çocuklarının tedavisi için başvurdu. Bu çocuklardan bir kısmının tedavisi tamamlandı, bir kısmının da tedavisi sürüyor.
Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Belgin Gülsün, AA muhabirine, doğuştan dudak damak yarığı olan çocuklara umut olmak için merkezin hizmete girdiğini söyledi.
Bölgede dudak damak yarığı çocuk sayısının fazla olduğunu dile getiren Gülsün, bu çocukların sosyal ortama girebilmesi ve diğer çocuklarla aralarında farklılık olmaması amacıyla merkezi açmaya karar verdiklerini belirtti.
- "Böyle bebekleri olan anneler, babalar varsa kesinlikle ümitsizliğe kapılmasınlar"
Merkezde, bebeklerin doğumdan itibaren tedavilerinin yapıldığını, tedavinin hastanın durumuna göre 20 yaşına kadar devam eden bir süreci kapsadığını kaydeden Gülsün, merkezde hastalara en iyi hizmeti vermeye çalıştıklarını dile getirdi.
Gülsün, şöyle konuştu:
"Şu an Türkiye'de açılan iki merkezden biriyiz. Bu hastaların ameliyat öncesinde tedavilerini ve şekillendirmelerini yapıyoruz çünkü bu hastalar, toplumdan izole edilebiliyor. Biraz uzun süren bir süreç ama ameliyatın başarısı yüzde 100. Biz de olumlu yönde etkileyen şekillendirme tedavisi yapıyoruz. Yarık kısımlar burada tedaviyle birbirlerine yaklaştırılıyor. Daha sonraki aşamada yaklaştırılan bu parçalar birleştirilip hasta diğer çocuklardan hiçbir şekilde fark olmayacak şekilde konuşma, çiğneme fonksiyonlarını yerine getirebiliyor."
Merkezin bölge için önemli olduğunu anlatan Gülsün, merkezi, dudak ve damak yarığı şekillendirme üssü olarak gördüklerini dile getirdi.
Gülsün, "Böyle bebekleri olan anneler, babalar varsa kesinlikle ümitsizliğe kapılmasınlar. Bu çocukları doğdukları anda bile olsa hemen bize getirsinler. Hastaların tedavi planları yapılabilsin ve çocuk rahat beslenebilsin diye burada gerekli plak işlemleri yapılıyor. Çok profesyonel bir ekibimiz var. Bu çocukları sosyal hayata hazırlayabilmek için merkeze getirmelerini istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Merkez sayesinde ailelerin çocuklarını artık batı illerine götürmediğini belirten Gülsün, tüm bölgeye hizmet verdiklerini söyledi.
Bu yıl açılan merkeze 272 ailenin çocuklarının tedavisi için başvurduğunu kaydeden Gülsün, şöyle devam etti:
"SGK ödemelerini yaptığı için de ailelere bir maliyet oluşmamakta. Bu hastalarımız daha önce tedavileri için Ankara ve İstanbul gibi illere gidiyordu. Şu anda artık rahat bir şekilde tedavi olabiliyor. 15 günde, ayda bir takibinin yapılması gereken hastalar var. Aileler de çok memnun."
- "Tedavi olanları görünce bize bir umut ışığı oluyor"
Bingöl'den gelen anne Nazlıcan Çağrıbay ise hastanede doğum sonrası çocuğunun damak dudak yarığı hastası olduğunu öğrendiğini söyledi.
İlk başlarda çok üzüldüğünü anlatan Çağrıbay, bebeğini tedavi için araştırmalar sonucunda Diyarbakır'a getirdiğini, merkezde doktorların sağladığı motivasyon sayesinde moral bulduğunu belirtti.
Çağrıbay, şunları kaydetti:
"Hiç bilmediğim bir hastalıktı. Çocuğum doğduğunda 21 gün yoğun bakımda kaldı. Araştırdım, burada böyle bir merkez olduğunu öğrendim. Hemen buraya başvurduk. Damaklığı yapıldı. Buradan çıkıp eve gittiğimizde sanki yeni doğmuş gibiydi. Hocalar çok ilgiliydi. Zorlu bir süreç ama sabır gerektiriyor. Çocuğumu ameliyata hazırlıyoruz. Tedavi olanları görünce bize bir umut ışığı oluyor. Önümüzdeki ay çocuğum dudak ameliyatı olacak. İnşallah hayırlı bir şekilde bu süreci atlatırız."
- "Çocuğum şu an iyileşti"
Songül Dağ da bebeğinin dudağındaki yarık nedeniyle hastaneye geldiğini kaydederek, her anne gibi tedirgin olduğunu söyledi.
Dağ, "İlk duyduğumda çok kötü oldum. 13 gün çocuğum yoğun bakımda kaldı. Yoğun bakımdan sonra çocuğumu buraya getirdim. Gerçekten çok zor bir durum. Anne sütünü hiç almadı. Hep mamayla çocuğumu besledim. Böyle bir yerin olması bizim için büyük bir avantaj. Çocuğum şu an iyileşti. Çok memnunum." diye konuştu.AAABDULVAHİT GÜRASLAN
Diş Hekimliği Fakültesi Hastanesi'nde 17 Ocak'ta açılan Dudak Damak Yarığı Yenidoğan Ortodonti Merkezi, Diyarbakır ile bölge illerine hizmet veriyor.
Merkeze Diyarbakır ile Şanlıurfa, Şırnak, Adıyaman, Gaziantep, Mardin, Batman, Siirt ve Bingöl gibi çevre illerden 272 aile çocuklarının tedavisi için başvurdu. Bu çocuklardan bir kısmının tedavisi tamamlandı, bir kısmının da tedavisi sürüyor.
Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Belgin Gülsün, AA muhabirine, doğuştan dudak damak yarığı olan çocuklara umut olmak için merkezin hizmete girdiğini söyledi.
Bölgede dudak damak yarığı çocuk sayısının fazla olduğunu dile getiren Gülsün, bu çocukların sosyal ortama girebilmesi ve diğer çocuklarla aralarında farklılık olmaması amacıyla merkezi açmaya karar verdiklerini belirtti.
- "Böyle bebekleri olan anneler, babalar varsa kesinlikle ümitsizliğe kapılmasınlar"
Merkezde, bebeklerin doğumdan itibaren tedavilerinin yapıldığını, tedavinin hastanın durumuna göre 20 yaşına kadar devam eden bir süreci kapsadığını kaydeden Gülsün, merkezde hastalara en iyi hizmeti vermeye çalıştıklarını dile getirdi.
Gülsün, şöyle konuştu:
"Şu an Türkiye'de açılan iki merkezden biriyiz. Bu hastaların ameliyat öncesinde tedavilerini ve şekillendirmelerini yapıyoruz çünkü bu hastalar, toplumdan izole edilebiliyor. Biraz uzun süren bir süreç ama ameliyatın başarısı yüzde 100. Biz de olumlu yönde etkileyen şekillendirme tedavisi yapıyoruz. Yarık kısımlar burada tedaviyle birbirlerine yaklaştırılıyor. Daha sonraki aşamada yaklaştırılan bu parçalar birleştirilip hasta diğer çocuklardan hiçbir şekilde fark olmayacak şekilde konuşma, çiğneme fonksiyonlarını yerine getirebiliyor."
Merkezin bölge için önemli olduğunu anlatan Gülsün, merkezi, dudak ve damak yarığı şekillendirme üssü olarak gördüklerini dile getirdi.
Gülsün, "Böyle bebekleri olan anneler, babalar varsa kesinlikle ümitsizliğe kapılmasınlar. Bu çocukları doğdukları anda bile olsa hemen bize getirsinler. Hastaların tedavi planları yapılabilsin ve çocuk rahat beslenebilsin diye burada gerekli plak işlemleri yapılıyor. Çok profesyonel bir ekibimiz var. Bu çocukları sosyal hayata hazırlayabilmek için merkeze getirmelerini istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Merkez sayesinde ailelerin çocuklarını artık batı illerine götürmediğini belirten Gülsün, tüm bölgeye hizmet verdiklerini söyledi.
Bu yıl açılan merkeze 272 ailenin çocuklarının tedavisi için başvurduğunu kaydeden Gülsün, şöyle devam etti:
"SGK ödemelerini yaptığı için de ailelere bir maliyet oluşmamakta. Bu hastalarımız daha önce tedavileri için Ankara ve İstanbul gibi illere gidiyordu. Şu anda artık rahat bir şekilde tedavi olabiliyor. 15 günde, ayda bir takibinin yapılması gereken hastalar var. Aileler de çok memnun."
- "Tedavi olanları görünce bize bir umut ışığı oluyor"
Bingöl'den gelen anne Nazlıcan Çağrıbay ise hastanede doğum sonrası çocuğunun damak dudak yarığı hastası olduğunu öğrendiğini söyledi.
İlk başlarda çok üzüldüğünü anlatan Çağrıbay, bebeğini tedavi için araştırmalar sonucunda Diyarbakır'a getirdiğini, merkezde doktorların sağladığı motivasyon sayesinde moral bulduğunu belirtti.
Çağrıbay, şunları kaydetti:
"Hiç bilmediğim bir hastalıktı. Çocuğum doğduğunda 21 gün yoğun bakımda kaldı. Araştırdım, burada böyle bir merkez olduğunu öğrendim. Hemen buraya başvurduk. Damaklığı yapıldı. Buradan çıkıp eve gittiğimizde sanki yeni doğmuş gibiydi. Hocalar çok ilgiliydi. Zorlu bir süreç ama sabır gerektiriyor. Çocuğumu ameliyata hazırlıyoruz. Tedavi olanları görünce bize bir umut ışığı oluyor. Önümüzdeki ay çocuğum dudak ameliyatı olacak. İnşallah hayırlı bir şekilde bu süreci atlatırız."
- "Çocuğum şu an iyileşti"
Songül Dağ da bebeğinin dudağındaki yarık nedeniyle hastaneye geldiğini kaydederek, her anne gibi tedirgin olduğunu söyledi.
Dağ, "İlk duyduğumda çok kötü oldum. 13 gün çocuğum yoğun bakımda kaldı. Yoğun bakımdan sonra çocuğumu buraya getirdim. Gerçekten çok zor bir durum. Anne sütünü hiç almadı. Hep mamayla çocuğumu besledim. Böyle bir yerin olması bizim için büyük bir avantaj. Çocuğum şu an iyileşti. Çok memnunum." diye konuştu.AAABDULVAHİT GÜRASLAN