Evvela şunu ifade etmeyim ki; ülkemiz bu tarz badirelerin çok daha büyüklerini tarih boyunca atlatmış ve tekrar atlatacaktır. Yeter ki; bir olalım, diri olalım, iri olalım ve hep birlikte TÜRKİYE olalım yeter..
Küresel saldırılar her taraftan kendini hissettiriyor.. Her ne kadar Pandemi sürecinin vermiş olduğu sıkıntı ile dünyanın tüm ülkelerinde ekonomik daralmalar ve bunun etkisinin şimdiye kadar enflasyonla tanışmamış olan gelişmiş ülkeler dâhil iliklerine kadar hissettiler ise de, gel de sen bunu bizim muhalefete anlat!
Değerli okuyucularım; uzun yıllar hemen hemen tüm ülkelerde uygulanan ve bizim ülkemizde de yaşatılan ekonomi yöntemlerinden absürt! bir uygulama vardı.. Nedir bu uygulama diyeceksiniz?
Düşük kur-Yüksek Faiz, Düşük yatırım-düşük ihracat, Yüksek İthalat-Yüksek borçlanma-Düşük Üretim döngüsü…!
İşte Sayın Cumhurbaşkanımız yerli ve milli bir duruşla bu anlamsız ve ülkemizi yerinde değil, gerisin geriye götüren bu uygulamayı rafa kaldıran açıklamalar yaptı arka arkaya…
Yüksek Faiz ve neticesi olan Enflasyonla mücadele ile tüm yanlış telkinatları bir tarafa iterek, risk alarak, Yüksek faizden çok para kazanan yabancı yatırımları ve ülkeden giderken dövizleri de beraber götüren tabiri yerinde ise soygun anlayışının karşısında durdu…
Birilerinin özellikle bankacılıktan prim kazananların, faizden kazananların her daim dillendirdikleri ve “Doların ateşini indirmek istiyorsanız, Faizi Yükseltin” talep ve önerilerini kabul etmemiş, resmen şimdiye kadar oturmuş bu ülkemize, milletimize yönelik ard niyetli anlayışı elinin tersiyle yitmiştir.
Türkiye’nin 2001 Ekonomik krizini hemen hemen herkes az çok bilir.. Onların mimarlarını da tanır.. Kim di bunlar… Kemal Derviş ve öğrencilerinden Faiz Öztraklar, Önceki dönem Merkez Bankası Başkanlarından Durmuş Yılmazlar vs.. Batı dünyasının menfaatlerine uygun olan, ülkemizi, milletimizi resmen soyup soğana çeviren FORMÜL OLAN “YÜKSEK FAİZ, DÜŞÜK KUR” anlayışı..
Tek çare; ÜRETİM, YATIRIM, İSTİHDAM, İHRACAT.. ki yıllar itibariyle samimiyetle sayısız yatırımlar yapıldı, ülkemiz kalkındırıldı ve çalışmalar kesintiye uğramaksızın devam ediyor…
Türkiye Elektrikli Otomobillerinin Elektrik İhtiyacının An İtibariyle % 80 İni Öz Kaynaklarıyla Karşılıyor.
Toplam Elektrik Üretiminin % 50 Sini Yenilenebilir Enerji Yani Rüzgar, Güneş Ve Jeotermal İle Karşılıyor Çok Şükür..
220 Milyar Dolarlık İhracat, Altık Stoklarının 600 Tona Ulaşması..
Ben Umutluyum Ve Emeği Geçen Başta Cumhurbaşkanımız Olmak Üzere Tüm Emektarları Takdir Ve Tebrik Ediyorum.
HAYAT PAHALILIĞI!
İnanın ben de sizler gibi bir vatandaşım ve benim de gelirlerim süreç gereği azaldı, dövizin kur artışını fırsat bilen birileri, zincir marketler ve tedarikçi firmaların bir kısmı fahiş fiyatlarla vicdansızca fiyatları etiketlere yansıtıyorlar..
Bundan etkilenen elbette Asgari Ücretliler, dar gelirliler vb.. Hayat devam ediyor.. Ne oldu dan çok, nasıl ve neler yapmalıyız? Sorusuna tatmin edici ve bilgilendirici cevaplar vermemiz gerekir.
Asgari ücretlinin örneğin 2001 yılında aylık ortalama net asgari ücret 122 lira 18 kuruştu. Dolar kurunun da yıllık ortalama 1 lira 23 kuruş olduğu bu senede asgari ücret aylık 99,3 dolara denk düşüyordu.
2008 yılında 390 dolar, 2021 ve doların arttığı şu zaman diliminde 256 dolar… Gördüğünüz üzere her halükarda 20 yıl öncesine göre, bunca badireye, saldırılara, darbe girişimlerine, ekonomik saldırılara, Pandeminin verdiği zarara rağmen daha iyi bir durumda..
Yakın zamanda yapılacak asgari ücretliye, dar gelirliye artışla tekrar asgari ücret yaşanabilir bir seviyeye gelecektir..
Mutlaka her şeyin en iyisini hak eden vatandaşımıza, insanımıza bize yakışan bir nefes aldırmak, olmazsa olmazımızdır. Herkesin az çok bildiği bir kısım önerilerimiz;
- Verilecek kredilerin mutlaka adrese teslim ve kontrol edilerek verilmesi, Piyasaların denetimi,
- Ara malların ithal edilebilir olanlarını kendimizin üretmesi teşviki,
- EYT (erken emeklilik yaşına takılınlar) adil bir şekilde çözüme kavuşturulmalı,
- 2000 sonra İNTİBAK sorununu hallederek emekliler rahat bir nefes aldırtmalı,
- Düşük Faiz ve Enflasyonla mücadeleden asla taviz verilmemeli,
- İnsan odaklı bir anlayışla, tamamen millet odaklı ve çözüm/sonuç odaklı çalışmalar 2023 ve ötelerini bizlere kazandırtacaktır. Milletin hayrına, menfaatine dokunacak her konuda tereddütsüz yanındayız vesselam..
Allah yar ve yardımcımız olsun..Hep beraber TÜRKİYE’YİZ…..
Küresel saldırılar her taraftan kendini hissettiriyor.. Her ne kadar Pandemi sürecinin vermiş olduğu sıkıntı ile dünyanın tüm ülkelerinde ekonomik daralmalar ve bunun etkisinin şimdiye kadar enflasyonla tanışmamış olan gelişmiş ülkeler dâhil iliklerine kadar hissettiler ise de, gel de sen bunu bizim muhalefete anlat!
Değerli okuyucularım; uzun yıllar hemen hemen tüm ülkelerde uygulanan ve bizim ülkemizde de yaşatılan ekonomi yöntemlerinden absürt! bir uygulama vardı.. Nedir bu uygulama diyeceksiniz?
Düşük kur-Yüksek Faiz, Düşük yatırım-düşük ihracat, Yüksek İthalat-Yüksek borçlanma-Düşük Üretim döngüsü…!
İşte Sayın Cumhurbaşkanımız yerli ve milli bir duruşla bu anlamsız ve ülkemizi yerinde değil, gerisin geriye götüren bu uygulamayı rafa kaldıran açıklamalar yaptı arka arkaya…
Yüksek Faiz ve neticesi olan Enflasyonla mücadele ile tüm yanlış telkinatları bir tarafa iterek, risk alarak, Yüksek faizden çok para kazanan yabancı yatırımları ve ülkeden giderken dövizleri de beraber götüren tabiri yerinde ise soygun anlayışının karşısında durdu…
Birilerinin özellikle bankacılıktan prim kazananların, faizden kazananların her daim dillendirdikleri ve “Doların ateşini indirmek istiyorsanız, Faizi Yükseltin” talep ve önerilerini kabul etmemiş, resmen şimdiye kadar oturmuş bu ülkemize, milletimize yönelik ard niyetli anlayışı elinin tersiyle yitmiştir.
Türkiye’nin 2001 Ekonomik krizini hemen hemen herkes az çok bilir.. Onların mimarlarını da tanır.. Kim di bunlar… Kemal Derviş ve öğrencilerinden Faiz Öztraklar, Önceki dönem Merkez Bankası Başkanlarından Durmuş Yılmazlar vs.. Batı dünyasının menfaatlerine uygun olan, ülkemizi, milletimizi resmen soyup soğana çeviren FORMÜL OLAN “YÜKSEK FAİZ, DÜŞÜK KUR” anlayışı..
Tek çare; ÜRETİM, YATIRIM, İSTİHDAM, İHRACAT.. ki yıllar itibariyle samimiyetle sayısız yatırımlar yapıldı, ülkemiz kalkındırıldı ve çalışmalar kesintiye uğramaksızın devam ediyor…
Türkiye Elektrikli Otomobillerinin Elektrik İhtiyacının An İtibariyle % 80 İni Öz Kaynaklarıyla Karşılıyor.
Toplam Elektrik Üretiminin % 50 Sini Yenilenebilir Enerji Yani Rüzgar, Güneş Ve Jeotermal İle Karşılıyor Çok Şükür..
220 Milyar Dolarlık İhracat, Altık Stoklarının 600 Tona Ulaşması..
Ben Umutluyum Ve Emeği Geçen Başta Cumhurbaşkanımız Olmak Üzere Tüm Emektarları Takdir Ve Tebrik Ediyorum.
HAYAT PAHALILIĞI!
İnanın ben de sizler gibi bir vatandaşım ve benim de gelirlerim süreç gereği azaldı, dövizin kur artışını fırsat bilen birileri, zincir marketler ve tedarikçi firmaların bir kısmı fahiş fiyatlarla vicdansızca fiyatları etiketlere yansıtıyorlar..
Bundan etkilenen elbette Asgari Ücretliler, dar gelirliler vb.. Hayat devam ediyor.. Ne oldu dan çok, nasıl ve neler yapmalıyız? Sorusuna tatmin edici ve bilgilendirici cevaplar vermemiz gerekir.
Asgari ücretlinin örneğin 2001 yılında aylık ortalama net asgari ücret 122 lira 18 kuruştu. Dolar kurunun da yıllık ortalama 1 lira 23 kuruş olduğu bu senede asgari ücret aylık 99,3 dolara denk düşüyordu.
2008 yılında 390 dolar, 2021 ve doların arttığı şu zaman diliminde 256 dolar… Gördüğünüz üzere her halükarda 20 yıl öncesine göre, bunca badireye, saldırılara, darbe girişimlerine, ekonomik saldırılara, Pandeminin verdiği zarara rağmen daha iyi bir durumda..
Yakın zamanda yapılacak asgari ücretliye, dar gelirliye artışla tekrar asgari ücret yaşanabilir bir seviyeye gelecektir..
Mutlaka her şeyin en iyisini hak eden vatandaşımıza, insanımıza bize yakışan bir nefes aldırmak, olmazsa olmazımızdır. Herkesin az çok bildiği bir kısım önerilerimiz;
- Verilecek kredilerin mutlaka adrese teslim ve kontrol edilerek verilmesi, Piyasaların denetimi,
- Ara malların ithal edilebilir olanlarını kendimizin üretmesi teşviki,
- EYT (erken emeklilik yaşına takılınlar) adil bir şekilde çözüme kavuşturulmalı,
- 2000 sonra İNTİBAK sorununu hallederek emekliler rahat bir nefes aldırtmalı,
- Düşük Faiz ve Enflasyonla mücadeleden asla taviz verilmemeli,
- İnsan odaklı bir anlayışla, tamamen millet odaklı ve çözüm/sonuç odaklı çalışmalar 2023 ve ötelerini bizlere kazandırtacaktır. Milletin hayrına, menfaatine dokunacak her konuda tereddütsüz yanındayız vesselam..
Allah yar ve yardımcımız olsun..Hep beraber TÜRKİYE’YİZ…..