Deva Partisi Antakya Kadın Çalışmaları Başkanı Betül Kuruş yaptığı açıklamasında; 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü. Bugün hala kadınlar hukuksuz bir ortamda uğradığı şiddet karşısında hak aramaya, kadın dayanışmasıyla anayasal hak ve özgürlüklerine sahip çıkmaya çalışıyor.
‘Bu yıl 353 kadın erkek şiddetine maruz kalarak hayatını kaybetti.’
Anitsayac.org sitesinin verisine göre bu yıl 353 kadın öldürüldü. Hayatından, ailesinden, sevdiklerinden koparıldı. Faillerini ise hepimiz biliyoruz. Türkiye’de hiçbir kadın kendisini güvende hissetmiyor. İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmaması kararıyla artık yasalar kadınları korumuyor. Kolluk kuvvetleri kadınların güvenliğini sağlamada yetersiz kalıyor. Kadınlar kendi kaderlerine terk ediliyor.
Fiziksel şiddetin yanı sıra ekonomik, psikolojik, siber olmak üzere pek çok şiddet sarmalının içinde nefes almaya, var olmaya, hayatını sürdürmeye çalışıyor. Bu ülkenin yasalar karşısında eşit birer vatandaşı olmak isteyen, kırsalda ya da kentlerde yaşayan tüm kadınlarımız şiddetin her türlüsüne karşı caydırıcı yasaların çıkarılmasını, maruz kaldığı şiddete karşı önlem alınmasını talep ediyor. Failler ise iyi halden indirim alarak etkisiz yasaların birer kahramanı oluveriyor.
‘DEVA Partisi Antakya İlçe Kadın Politikaları Başkanlığı Olarak Kadına Yönelik Şiddeti Reddediyoruz.’
DEVA Partisi Antakya Kadın Politikaları Başkanlığı olarak İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını savunuyoruz. İtirazlarımıza Danıştay’dan ret kararı gelmesine rağmen İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması yönündeki kararlılığımızdan asla vazgeçmiyoruz. Ülkemizde yaşanan kadına yönelik şiddetin karşısındayız. Şiddeti reddediyoruz. Şiddeti her ne sebeple olursa olsun kabul etmiyoruz. Aile içinde, günlük hayatta, iş hayatlarında şiddete uğrayan kadınlarımızın yanında olmak için çalışıyoruz. Kadınlarımızın ihtiyaç duyduğu ekonomik, hukuki ve bireysel özgürlükleri için siyasette aktif rol alarak kadınların var olma mücadelesini üst seviyelere taşımak arzusu, tüm motivasyonumuzu oluşturuyor. Yasalar karşısında kadın-erkek eşitliğini savunuyor, kadının toplumda şiddete uğramadan geleceğe umutlu bakmasını hedefliyoruz.
Çektiğimiz acıların son bulmasını, hak ve özgürlüklerimize yeniden kavuşmayı istiyor, hep birlikte mücadele etmek amacıyla politikalarımıza yön veriyoruz. Sorunların çözümü için sistemde ve zihniyette dönüşümün olması gerektiğinin farkındayız.
(Tuncay Damlar)
‘Bu yıl 353 kadın erkek şiddetine maruz kalarak hayatını kaybetti.’
Anitsayac.org sitesinin verisine göre bu yıl 353 kadın öldürüldü. Hayatından, ailesinden, sevdiklerinden koparıldı. Faillerini ise hepimiz biliyoruz. Türkiye’de hiçbir kadın kendisini güvende hissetmiyor. İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmaması kararıyla artık yasalar kadınları korumuyor. Kolluk kuvvetleri kadınların güvenliğini sağlamada yetersiz kalıyor. Kadınlar kendi kaderlerine terk ediliyor.
Fiziksel şiddetin yanı sıra ekonomik, psikolojik, siber olmak üzere pek çok şiddet sarmalının içinde nefes almaya, var olmaya, hayatını sürdürmeye çalışıyor. Bu ülkenin yasalar karşısında eşit birer vatandaşı olmak isteyen, kırsalda ya da kentlerde yaşayan tüm kadınlarımız şiddetin her türlüsüne karşı caydırıcı yasaların çıkarılmasını, maruz kaldığı şiddete karşı önlem alınmasını talep ediyor. Failler ise iyi halden indirim alarak etkisiz yasaların birer kahramanı oluveriyor.
‘DEVA Partisi Antakya İlçe Kadın Politikaları Başkanlığı Olarak Kadına Yönelik Şiddeti Reddediyoruz.’
DEVA Partisi Antakya Kadın Politikaları Başkanlığı olarak İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını savunuyoruz. İtirazlarımıza Danıştay’dan ret kararı gelmesine rağmen İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması yönündeki kararlılığımızdan asla vazgeçmiyoruz. Ülkemizde yaşanan kadına yönelik şiddetin karşısındayız. Şiddeti reddediyoruz. Şiddeti her ne sebeple olursa olsun kabul etmiyoruz. Aile içinde, günlük hayatta, iş hayatlarında şiddete uğrayan kadınlarımızın yanında olmak için çalışıyoruz. Kadınlarımızın ihtiyaç duyduğu ekonomik, hukuki ve bireysel özgürlükleri için siyasette aktif rol alarak kadınların var olma mücadelesini üst seviyelere taşımak arzusu, tüm motivasyonumuzu oluşturuyor. Yasalar karşısında kadın-erkek eşitliğini savunuyor, kadının toplumda şiddete uğramadan geleceğe umutlu bakmasını hedefliyoruz.
Çektiğimiz acıların son bulmasını, hak ve özgürlüklerimize yeniden kavuşmayı istiyor, hep birlikte mücadele etmek amacıyla politikalarımıza yön veriyoruz. Sorunların çözümü için sistemde ve zihniyette dönüşümün olması gerektiğinin farkındayız.
(Tuncay Damlar)