Tüm aile fertleri eğitimli ve önemli mevkilerde görev alan Hataylı Huri ailesi, Hatay’ın değerlerini dünyaya tanıtmak için fahri olarak çalışmalarını sürdürüyor.
Emre Huri Hatay Vakfı çatısı altında Hatay’a değer katarken, ailenin bir diğer ferdi olan Gazi Huri de Antakya’nın değerlerini unutulmaz kılmak için çalışma yürütüyor. Yüzyılın felaketi olarak tarihe geçen 6 Şubat merkezli depremlerin ardından, Antakyalı hekim, mühendis, sanatçı gibi birçok paydaşın bir araya geldiği “Yeniden Antakya Platformu Derneği (YAP), birçok projeyle Antakya’nın inşası için harekete geçti. Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi ve Yeniden Antakya Platformu Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Gazi Huri, Antakya’nın yeniden yapılandırılması için ilk andan itibaren hekim olmanın yanı sıra bir sivil toplum hareketi oluşturabilmek için de çalışmalara başladıklarını, kültürel mirasın korunmasından, eğitim burslarına, yerel üreticiye destekten, kadın istihdamının sağlanmasına yönelik pek çok projeyi hayata geçireceklerini ifade etti. Yakınlarından 40 kişiyi kaybeden Huri, depremden saatler içinde bölgeye ulaştığında “Erzin sınırından itibaren bir devrin bittiğini gördük. Bir korku filminin stüdyosu gibiydi. Bu filme bir ad verilecek olsa ancak ‘Mahşer yeri’ veya ‘Kıyamet’ olurdu” dedi.
ARTIK YAS DEĞİL, AYAĞA KALKMA ZAMANI
Huri, ilk müdahalelerin tamamlanmasının ardından ‘Artık yas değil, ayağa kalkma zamanı’ olduğu düşüncesiyle depremden 10 gün sonra Antakya’ya gönül veren bir grup olarak harekete geçtiklerini dile getirerek, “Gönüllüler ve kadim Antakyalılardan oluşan bir grup tarafından Yeniden Antakya Platformu kuruldu ve 1 Nisan’da da resmi olarak dernek statüsü alındı. Şu anda adı Yeniden Antakya Platformu Derneği oldu” dedi. Kendilerini yeni kurulan eski bir dernek olarak tanımlayan Huri, “Eskiyiz çünkü kurucularımızın ve gönüllülerimizin hemen hepsinin Antakya ile geçmişi 100 yılın üstünde. Dernekte farklı branşları kategorize ettik. Bunlar, Hatay Kültürel Mirasları Koruma Komisyonu, Tarım ve Gastronomi Komisyonu, Sağlık Komisyonu, Eğitim ve Burslar Komisyonu ve Yerel Kalkındırma Komisyonu. Örneğin, Kültürel Mirasları Koruma Komisyonu’nun amacı, kültürel mirasın gerek yıkım aşamasında alınan bazı reflekslerle ve yapım aşamasında da alınacak kararlarla sürecin takipçisi olmaktır. Diğerleri ise Tarım ve Gastronomi, Eğitim ve Burs Komisyonları. Bu kapsamda Samandağ ilçesinde, ‘Gönüllü Eğitim Merkezi’ ve yaz okulları kurduk. Burada 7 ile 18 yaş grubu arasındaki 750 öğrencimize eğitim verdik. Akademik eğitimin yanı sıra psikososyal eğitim de verildi. Burada ayrıca pedagoglarca, psikiyatrik ve psikolojik travmaların kaldırılmasına yönelik eğitimler verildi” dedi.
“KIZ ÖĞRENCİLERE 10 AY BURS VERİLECEK”
Huri, Burs Komisyonunca detaylı incelemeler sonrasında özellikle kız çocuklarına pozitif ayrımcılık yapılarak “Gelecek için YAP” projesinin başlatıldığını anlatarak, “Öncelik kız çocuklarımıza verilmek üzere 1 Ocak 2024 itibarıyla karşılıksız burs programı başlatıldı. Başvurular değerlendirildi. Bu tarihten itibaren belirlenen öğrencilere 1500 – 2 bin lira 10 ay maddi destek sağlanacak.
“YÖRESEL ANTAKYA PROJESİ”
Derneğin üyeleri içinde yer alan Bilkent Üniversitesi’nden Çevre ve Şehircilik Planlaması alanında görev yapan akademisyenlerin yer aldığını aktaran Huri, “Kültürel mirasın korunması çok uzun bir süreç, 3 bin yıllık bir tarihi 3 ayda korumak mümkün değil. O yüzden bu konu, en uzun süreli çalışma yapılacak olan bir alan. Tarihi eserlerin, eski Antakya binalarının ve sokaklarının, ibadethanelerinin yıkımı sırasındaki özenin sağlanması noktasında çabalarımız oldu. Bundan sonraki aşamalarda da bunların orjinaline yakın, kendi taşlarıyla birlikte yeniden ihya edilmesi için çalışacağız” dedi.
Huri, mevcut okulların ayağa kaldırılması için de bazı görüşmeler yaptıklarını anlattı. Bunun için yurt dışından da fon sağlamak için temas kurduklarını dile getiren Huri, “Bu fon sağlayıcılarla yapılan görüşmelerden olumlu yanıt alabilirsek, inşallah yakın bir zamanda Antakya’da hepimizi mezun eden okulumuzu yeniden ayağa kaldırmak için Milli Eğitim Bakanlığının desteklerine katkı sağlayabilmeyi istiyoruz” diye konuştu. Antakya’nın gastronomi açısından da büyük bir öneme sahip olduğuna dikkati çeken Huri, “Bu kapsamda da derneğimizdeki yönetim kurulu üyesi olan yazar ve şef Jale Balcı ‘Yöresel Antakya Projesi’ni başlattı. İstanbul’da bir AVM’de Antakya’nın yerel üreticilerinden temin edilen ürünleri vatandaşlara sunuluyor. Bu şekilde yerel üreticilere kaynak sağlanıyor. Şimdi de Antakya’ya gidilerek köy köy gezilecek ve bu yerel lezzetlerin nasıl yapıldığı kayda alınarak Dijital Antakya Lezzetleri Ansiklopedisi hazırlanacak. Dernek olarak şef Jale Balcı’ya bu proje için destek verilecek” dedi. Prof. Dr. Huri, deprem sonrasında atılacak adımları ve dayanışmayı ele almak üzere İstanbul’da lansman ve basın toplantısı düzenlediklerini de sözlerine ekledi.
Haber Merkezi
ABDULVAHİT GÜRASLAN