Deprem sonrasında yerle bir olan Antakya ve Defne ilçelerinin yaklaşık yüzde 70’i asbest içeren binalar bu ilçelerde ve çevre ilçelerde yaşayan insanlar için büyük sağlık tehdidi oluşturuyor.
Bu durum depremin 18 ayında olmasına rağmen Hataylının korkulu rüyası halinde. Asbest yapıştırıcı veya çimento ile kapatıldığında asbest kontaminasyonu riskleri azalırken, bir kez açığa çıktığında bu riskler önemli ölçüde artıyor. Uzmanlar “Bir bina deprem nedeniyle tamamen moloza döndüğünde beton parçalara ayrılır. Asbest parçalarından eski koltuk minderlerine kadar her şey birbirine karışır” diyorlar. Depremin üzerinden 18 aydan fazla bir süre geçti. Geçen sürede Hatay’ da enkaz kaldırma, yıkım çalışmaları ve moloz dökümü devam ediyor. Bu arada enkazın arasında bolca bulunduğu bilinen Asbest ve benzeri kimyasalların halk sağlığını nasıl etkileyeceği ve yaşam alanlarında nasıl bir tahribat yaratacağı ile ilgili çok sayıda uzman uyarıda bulundu. Onların başında ise Çevre Mühendisleri Odası başta olmak üzere birçok bilirkişi asbest tehlikesine dikkat çekiyor.
“DEPREMDEN DEĞİL İHMALDEN ÖLECEĞİZ”
Hataylılar sitem dolu sözler ile “Depremden ölmedik ama daha sonrasında yapılan ihmalkarlık yüzünden öleceğiz. Hatay’da bildiğiniz zehir soluyoruz. Bu durumda kontrolsüz yıkımların sonucudur. Bizleri şimdilik belki etkilemeyecek ama ilerleyen süreçte ciddi hastalıkların başlamasına neden olacak. Bir değil iki değil çok sayıda araştırma yapıldı, uzman açıklama yaptı. Hala bir çalışma yok. Daha ne bekleniyor önlem almak için anlamıyoruz. Bu açıklamaları yapan veya rapor hazırlayan kişiler işin uzmanları neden onlara kulak asmıyoruz. Depremden önce uzmanlar bas bas bağırdı Hatay’da deprem olursa ayakta bina kalmaz diye. Şimdi olduğu gibi kimse dinlemedi. Sonucunu gördük. Şimdide uzmanalar Asbest için bas bas bağırıyor, raporlar hazırlıyor ama yine dinleyen ya da ciddiye alan yok. Bilindiği gibi yıkıma devam ediliyor. İlgi birimler, yetkililer söz hakkı ve yetki hakkı kimde ise bu duruma derhal çözüm getirmeli. Depremin ilk günü terkedildik, en azından şimdi yanımızda olun. Kalanlar en azından yaşamlarını insani şartlarda sürdürsün” siteminde bulundular.
Haber: Metin DİNGİL
ABDULVAHİT GÜRASLAN