Dünya Çocuk Hakları Günü kutlama mesajında Hatay’ı da ilgilendiren çok önemli bir gerçek ortaya çıktı. Türkiye genelinde, yılda, yaşları 16-17 olan kızlardan 17.047’si evlenerek yuva kurarken, ilimiz Hatay’da ise yaşı 18’in altındayken evlenen kız sayısı 778 oldu. TÜİK evlenme istatistiklerine göre, 2019 yılında, 16-17 yaşında 17.047 kız ve 940 erkek evlendi. Hatay’da bu sayı, 778 kız çocuğu oldu. TÜİK verilerine göre, 2018 yılında 11.803 çocuk, doğum yaptı. Bu çocuklardan 167’si 15 yaşından küçük çocuklardı.
Hatay Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Av. İhsan Yılmazlar, yayınladığı mesajında, Birleşmiş Milletler’in kararı doğrultusunda, 1989 yılından beri "Dünya Çocuk Hakları Günü"nün 20 Kasım tarihinde kutlandığını hatırlattı ve şöyle devam etti: “Bu özel gün vesilesiyle, çocuk hakları alanında çalışanlar olarak, çocukların karşı karşıya kaldıkları hak ihlallerini gündeme taşımaya ve gruplara çocuk haklarını anlatmaya çalışıyoruz. ‘Çocuk Hakları’ dediğimizde, devletlerin, yaşam hakkını temel hak kabul etmeleri gerekmektedir.
İLİMİZDE ÇOCUK HAKKI İHLALLERİ DAHA FAZLA
Devletler, çocuğun kendini geliştirecek ve var edecek hakları, bütüncül olarak çocuklara sağlayıp, insan onuruna yaraşır bir hayat sürmeleri ve gelişim basamaklarını sağlıklı şekilde tamamlamaları için gerekli imkanları sağlaması gerekmektedir. 2020-2021 yılı çocuk hakları ve istatistiklerine baktığımızda, özellikle pandemi sürecinin etkisiyle, çocukların haklarına erişemediğini ve çocuk hak ihlallerinin arttığını görüyoruz. Mülteci nüfusun yoğun olduğu ilimizde, mülteci çocukların uğradığı hak ihlalleri de artmaktadır. Uzaktan eğitimin devam ettiği süreçte, başta mülteci çocuklar olmak üzere öğrencilerin %15,79'u, yani 2,4 milyon öğrenci EBA’ya erişemedi. Türkiye’de, ilkokuldan ortaokula geçişte net okullaşma oranı bu bir yılda azaldı. Toplamdan 400.000 kadar çocuk, okul dışında kaldı. Geçici koruma kimliği olmadığı için okula kaydı yapılmayan, dil bariyeri ve akran zorbalığından kaynaklı okul hayatından uzaklaşan mülteci çocuklar, erken yaşta zorla evliliğe, çocuk işçiliğine zorlandı.
ÇOCUK HAKLARI İÇİN EMEK VERMELİYİZ
Suriye ve Türkiye’de refakatsiz kalan çocukların geçici koruma altına alınmalarında yaşanan sorunlar, çocukların, evrensel ve bölünmez olan haklarına ulaşmasını engelledi. Pandemi süreciyle yaşanan eğitime erişememe, ailelerin yaşadığı ekonomik zorluklar, çocuk işçiliğini arttırdı. Başta mülteci çocuklar olmak üzere, ucuz iş gücü görülen çocuklar; yasal yaptırımların düşük kalması, ailelerin de uzaktan eğitim sürecini fırsat bilmeleriyle, mevsimlik tarım ve sanayi olmak üzere, yaşlarına ve bedenlerine uygun olmayan, gelişim basamaklarını olumsuz etkileyecek ve en önemlisi eğitimden uzaklaştıracak uzun saatli işlerde çalışmaya zorlandı. Son sekiz yılda, en az 512 çocuk çalışırken hayatını kaybetti. Çocuğa karşı cinsel suçlar da bir yıl içinde önlenemedi. Türkiye, çocuk istismar vakalarında dünyada 3. sırada. Çocuğun uğradığı hak ihlali bildirim ve yargılama süreci, çocuğun yüksek yararı ilkelerine uygun şekilde gerçekleştirilmelidir. Başta öğretmen ve okul yöneticilerinin, kişisel kaygı yaşamalarını önleyecek şekilde, bildirim yükümlülüklerini yerine getirmeleri için düzenlemeler yapılmalıdır. Dünya Çocuk Hakları Günü’nün 32. yılında resmiyete yansıyan verilerle dahi, çocuk hakları için çocuğun katılımıyla daha çok emek vermemiz gerektiğini gösteriyor. Çocuk haklarını çocuklardan dinlediğimiz gün geldiğinde, biz yetişkinlerin de kutlamaya katılma hakkı olacaktır.”
Haber: Ali ÇETİNKAYA
Hatay Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Av. İhsan Yılmazlar, yayınladığı mesajında, Birleşmiş Milletler’in kararı doğrultusunda, 1989 yılından beri "Dünya Çocuk Hakları Günü"nün 20 Kasım tarihinde kutlandığını hatırlattı ve şöyle devam etti: “Bu özel gün vesilesiyle, çocuk hakları alanında çalışanlar olarak, çocukların karşı karşıya kaldıkları hak ihlallerini gündeme taşımaya ve gruplara çocuk haklarını anlatmaya çalışıyoruz. ‘Çocuk Hakları’ dediğimizde, devletlerin, yaşam hakkını temel hak kabul etmeleri gerekmektedir.
İLİMİZDE ÇOCUK HAKKI İHLALLERİ DAHA FAZLA
Devletler, çocuğun kendini geliştirecek ve var edecek hakları, bütüncül olarak çocuklara sağlayıp, insan onuruna yaraşır bir hayat sürmeleri ve gelişim basamaklarını sağlıklı şekilde tamamlamaları için gerekli imkanları sağlaması gerekmektedir. 2020-2021 yılı çocuk hakları ve istatistiklerine baktığımızda, özellikle pandemi sürecinin etkisiyle, çocukların haklarına erişemediğini ve çocuk hak ihlallerinin arttığını görüyoruz. Mülteci nüfusun yoğun olduğu ilimizde, mülteci çocukların uğradığı hak ihlalleri de artmaktadır. Uzaktan eğitimin devam ettiği süreçte, başta mülteci çocuklar olmak üzere öğrencilerin %15,79'u, yani 2,4 milyon öğrenci EBA’ya erişemedi. Türkiye’de, ilkokuldan ortaokula geçişte net okullaşma oranı bu bir yılda azaldı. Toplamdan 400.000 kadar çocuk, okul dışında kaldı. Geçici koruma kimliği olmadığı için okula kaydı yapılmayan, dil bariyeri ve akran zorbalığından kaynaklı okul hayatından uzaklaşan mülteci çocuklar, erken yaşta zorla evliliğe, çocuk işçiliğine zorlandı.
ÇOCUK HAKLARI İÇİN EMEK VERMELİYİZ
Suriye ve Türkiye’de refakatsiz kalan çocukların geçici koruma altına alınmalarında yaşanan sorunlar, çocukların, evrensel ve bölünmez olan haklarına ulaşmasını engelledi. Pandemi süreciyle yaşanan eğitime erişememe, ailelerin yaşadığı ekonomik zorluklar, çocuk işçiliğini arttırdı. Başta mülteci çocuklar olmak üzere, ucuz iş gücü görülen çocuklar; yasal yaptırımların düşük kalması, ailelerin de uzaktan eğitim sürecini fırsat bilmeleriyle, mevsimlik tarım ve sanayi olmak üzere, yaşlarına ve bedenlerine uygun olmayan, gelişim basamaklarını olumsuz etkileyecek ve en önemlisi eğitimden uzaklaştıracak uzun saatli işlerde çalışmaya zorlandı. Son sekiz yılda, en az 512 çocuk çalışırken hayatını kaybetti. Çocuğa karşı cinsel suçlar da bir yıl içinde önlenemedi. Türkiye, çocuk istismar vakalarında dünyada 3. sırada. Çocuğun uğradığı hak ihlali bildirim ve yargılama süreci, çocuğun yüksek yararı ilkelerine uygun şekilde gerçekleştirilmelidir. Başta öğretmen ve okul yöneticilerinin, kişisel kaygı yaşamalarını önleyecek şekilde, bildirim yükümlülüklerini yerine getirmeleri için düzenlemeler yapılmalıdır. Dünya Çocuk Hakları Günü’nün 32. yılında resmiyete yansıyan verilerle dahi, çocuk hakları için çocuğun katılımıyla daha çok emek vermemiz gerektiğini gösteriyor. Çocuk haklarını çocuklardan dinlediğimiz gün geldiğinde, biz yetişkinlerin de kutlamaya katılma hakkı olacaktır.”
Haber: Ali ÇETİNKAYA