Hatay Valisi Erdal Ata, 26. Müze Kurtarma Kazıları Sempozyumu’na Katıldı Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı müze müdürlüklerince gerçekleştirilen müze kurtarma kazılarının bildiriler halinde sunulup tartışıldığı Müze Kurtarma Kazıları Sempozyumu’nun 26’ncısı Ottoman Otel’de gerçekleştirildi.
1990 yılından itibaren her yıl farklı illerde düzenlenen ve büyük bir katılımla gerçekleştirilen 26. Müze Kurtarma Kazıları Sempozyumu’nun açılışına Hatay Valisi Erdal Ata’nın yanı sıra Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yalçın Kurt, Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Rektörü Prof.Dr. Hasan Kaya, Vali Yardımcısı H. Volkan Köksal, Antakya Kaymakamı Eflatun Can Tortop, Belen Belediye Başkanı Adnan Vurucu, İl Kültür ve Turizm Müdür Hüsnü Işıkgör, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri ile müze sektöründen temsilciler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan program açılış konuşmaları ile devam etti.
26. Müze Kurtarma Kazıları Sempozyumu’nun Hatay’da düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti ifade ederek sözlerine başlayan Hatay Valisi Erdal Ata, dün Tunceli’de meydana gelen helikopter kazası neticesinde şehit olanlara Allah’ta rahmet, şehitlerimizin ailelerine, yakınlarına ve milletimize baş sağlığı dileğinde bulundu.
Bu sempozyumun ilimizde düzenlenmesinin çok önemli olduğunu dile getiren Vali Ata, ‘’Her şeyden önce hepinizin bildiği gibi Hatay birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bugüne kadar yapılan arkeolojik kazılarda çok farklı tarihler, dönemler telaffuz ediliyor. Geçmişinin M.Ö 42 binli yıllara kadar dayandığı, bazı bulgularda 11 bin yıl öncesinden yaşam izlerinin olduğu belirtiliyor. Dolayısıyla bu bölgede yaşayan o medeniyetlerin birçok kalıntısı günümüze kadar ulaşmıştır. Bugün kentimizin neresini kazsak tarih fışkırıyor. Belediyelerimizin yol yapımı, köprü yapımı, altyapı çalışmalarında veya vatandaşlarımız konut yapmak için inşaat temeli kazmaya başladıklarında her yerden birçok tarihi eser ve bulgu çıkıyor. Arkeolojik kazılar birçok kültürel değerin ortaya çıkarılmasına vesile oluyor. İlimizde de 1932 yılında arkeolojik çalışmalar başlatılmış. Bugün de 7 noktada devam ediyor. Türkiye’deki en güzel arkeoloji müzelerinden birinin burada olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. ‘’ dedi.
2011 yılında Suriye’de başlayan süreç sonrasında insanların Suriye’ye sınır olan illerimize gelmeye korktuklarını ifade eden Vali Ata, ‘’Sanki burası bir savaş bölgesiymiş gibi insanlarda yanlış bir algı var. Ne ticari ne yatırım ne de turizm amacıyla insanlar buraya gelmeye korkuyor. Göreceksiniz ki güvenlik yönünden hiçbir sıkıntı yoktur. Türkiye’nin diğer yöreleri ne kadar güvenli ise buranın oralardan daha da güvenli olduğunu bu ilin valisi olarak söyleyebilirim.’’ dedi.
Bu sempozyumun ilimizin tanıtımı açısından da çok önemli olduğuna inandığını belirten Vali Ata, ‘’Zannediyorum burada Türkiye’nin muhtelif yerlerinden gelen 300 civarında katılımcı var. Bu sayede Hatay’ı görüp tanıyacaklar, gördükleri güzellikleri gittikleri yerlerde anlatma şansına sahip olacaklar. Bu da bizim ilimizin tanıtımına önemli bir katkıdır.’’ şeklinde konuştu.
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yalçın Kurt ise yaptığı konuşmada kültür varlıkları açısından ülkemizin dünyanın en zengin ülkelerinin başında geldiğini ifade ederek ‘’Özellikle arkeolojik zenginliklerimiz başka hiçbir ülke ile kıyaslanmayacak kadar emsalsiz bir hazine niteliğindedir. Bugün 10’dan fazla ülke Türkiye Cumhuriyeti’nde kazı yapmaktadır. Toplam 30 civarında yabancı kazı ve 130 civarında da Türk kazısı Bakanlar Kurulu kararı ile yapılmaktadır. Şu anda diğer kazılarla birlikte 550 müze ve yüzey araştırmaları mevcuttur. Bu kazılardan çıkan eserlerin restorasyon ve konservasyonu yapılarak sergilenmesi, tanıtılması ve bilimsel yayınlarla gelecek kuşaklara aktarılması vazgeçilmez görevlerimizin başında gelmektedir.’’ dedi.
2016 yılında yapılan kurtarma kazılarına ilişkin bildirilerin sunulacağı bu sempozyumu özel ve zengin bir kültürel birikime sahip olan Hatay’da düzenlenmesinden memnuniyet duyduğunu belirten Kurt, ‘’Hatay 400’ yakın arkeolojik sit ve 1000’e yakın da taşınmaz kültür varlığı ile Türkiye’nin çok özel, çok zengin illerinin başında gelmektedir. Müze müdürlüklerince bir temel hafriyatında, bir yol açımı sırasında, bazen bir kaçak kazı sonucunda veya baraj altında kalan alanlardaki kültür varlıklarını kurtarmak ve korumak amacıyla başlatılan kazılarda önemli sonuçlar elde edilmektedir. Bu kapsamda 2016 yılında Müze Müdürlükleri başkanlığında 251 adet müze ve kurtarma kazısına izin verilmiştir.’’ şeklinde konuştu.
İl Kültür ve Turizm Müdür Hüsnü Işıkgör ise konuşmasında bu sempozyumun Hatay’da yapılması için büyük çaba sarf ettiklerini ifade ederek 26. Müze Kurtarma Kazıları Sempozyumu’nun ilimizde yapılmasından büyük bir mutluluk duyduğunu belirtti.
Sempozyum açılış konuşmaların ardından ilgili illerin kurtarma kazıları ile ilgili tebliğlerini sunması ile devam etti.(Haber Merkezi)
1990 yılından itibaren her yıl farklı illerde düzenlenen ve büyük bir katılımla gerçekleştirilen 26. Müze Kurtarma Kazıları Sempozyumu’nun açılışına Hatay Valisi Erdal Ata’nın yanı sıra Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yalçın Kurt, Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Rektörü Prof.Dr. Hasan Kaya, Vali Yardımcısı H. Volkan Köksal, Antakya Kaymakamı Eflatun Can Tortop, Belen Belediye Başkanı Adnan Vurucu, İl Kültür ve Turizm Müdür Hüsnü Işıkgör, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri ile müze sektöründen temsilciler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan program açılış konuşmaları ile devam etti.
26. Müze Kurtarma Kazıları Sempozyumu’nun Hatay’da düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti ifade ederek sözlerine başlayan Hatay Valisi Erdal Ata, dün Tunceli’de meydana gelen helikopter kazası neticesinde şehit olanlara Allah’ta rahmet, şehitlerimizin ailelerine, yakınlarına ve milletimize baş sağlığı dileğinde bulundu.
Bu sempozyumun ilimizde düzenlenmesinin çok önemli olduğunu dile getiren Vali Ata, ‘’Her şeyden önce hepinizin bildiği gibi Hatay birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bugüne kadar yapılan arkeolojik kazılarda çok farklı tarihler, dönemler telaffuz ediliyor. Geçmişinin M.Ö 42 binli yıllara kadar dayandığı, bazı bulgularda 11 bin yıl öncesinden yaşam izlerinin olduğu belirtiliyor. Dolayısıyla bu bölgede yaşayan o medeniyetlerin birçok kalıntısı günümüze kadar ulaşmıştır. Bugün kentimizin neresini kazsak tarih fışkırıyor. Belediyelerimizin yol yapımı, köprü yapımı, altyapı çalışmalarında veya vatandaşlarımız konut yapmak için inşaat temeli kazmaya başladıklarında her yerden birçok tarihi eser ve bulgu çıkıyor. Arkeolojik kazılar birçok kültürel değerin ortaya çıkarılmasına vesile oluyor. İlimizde de 1932 yılında arkeolojik çalışmalar başlatılmış. Bugün de 7 noktada devam ediyor. Türkiye’deki en güzel arkeoloji müzelerinden birinin burada olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. ‘’ dedi.
2011 yılında Suriye’de başlayan süreç sonrasında insanların Suriye’ye sınır olan illerimize gelmeye korktuklarını ifade eden Vali Ata, ‘’Sanki burası bir savaş bölgesiymiş gibi insanlarda yanlış bir algı var. Ne ticari ne yatırım ne de turizm amacıyla insanlar buraya gelmeye korkuyor. Göreceksiniz ki güvenlik yönünden hiçbir sıkıntı yoktur. Türkiye’nin diğer yöreleri ne kadar güvenli ise buranın oralardan daha da güvenli olduğunu bu ilin valisi olarak söyleyebilirim.’’ dedi.
Bu sempozyumun ilimizin tanıtımı açısından da çok önemli olduğuna inandığını belirten Vali Ata, ‘’Zannediyorum burada Türkiye’nin muhtelif yerlerinden gelen 300 civarında katılımcı var. Bu sayede Hatay’ı görüp tanıyacaklar, gördükleri güzellikleri gittikleri yerlerde anlatma şansına sahip olacaklar. Bu da bizim ilimizin tanıtımına önemli bir katkıdır.’’ şeklinde konuştu.
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Yalçın Kurt ise yaptığı konuşmada kültür varlıkları açısından ülkemizin dünyanın en zengin ülkelerinin başında geldiğini ifade ederek ‘’Özellikle arkeolojik zenginliklerimiz başka hiçbir ülke ile kıyaslanmayacak kadar emsalsiz bir hazine niteliğindedir. Bugün 10’dan fazla ülke Türkiye Cumhuriyeti’nde kazı yapmaktadır. Toplam 30 civarında yabancı kazı ve 130 civarında da Türk kazısı Bakanlar Kurulu kararı ile yapılmaktadır. Şu anda diğer kazılarla birlikte 550 müze ve yüzey araştırmaları mevcuttur. Bu kazılardan çıkan eserlerin restorasyon ve konservasyonu yapılarak sergilenmesi, tanıtılması ve bilimsel yayınlarla gelecek kuşaklara aktarılması vazgeçilmez görevlerimizin başında gelmektedir.’’ dedi.
2016 yılında yapılan kurtarma kazılarına ilişkin bildirilerin sunulacağı bu sempozyumu özel ve zengin bir kültürel birikime sahip olan Hatay’da düzenlenmesinden memnuniyet duyduğunu belirten Kurt, ‘’Hatay 400’ yakın arkeolojik sit ve 1000’e yakın da taşınmaz kültür varlığı ile Türkiye’nin çok özel, çok zengin illerinin başında gelmektedir. Müze müdürlüklerince bir temel hafriyatında, bir yol açımı sırasında, bazen bir kaçak kazı sonucunda veya baraj altında kalan alanlardaki kültür varlıklarını kurtarmak ve korumak amacıyla başlatılan kazılarda önemli sonuçlar elde edilmektedir. Bu kapsamda 2016 yılında Müze Müdürlükleri başkanlığında 251 adet müze ve kurtarma kazısına izin verilmiştir.’’ şeklinde konuştu.
İl Kültür ve Turizm Müdür Hüsnü Işıkgör ise konuşmasında bu sempozyumun Hatay’da yapılması için büyük çaba sarf ettiklerini ifade ederek 26. Müze Kurtarma Kazıları Sempozyumu’nun ilimizde yapılmasından büyük bir mutluluk duyduğunu belirtti.
Sempozyum açılış konuşmaların ardından ilgili illerin kurtarma kazıları ile ilgili tebliğlerini sunması ile devam etti.(Haber Merkezi)