Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası Merkez Yürütme Kurulu Adına Genel Başkan Deniz Ezer, Hatay’da sağlıklı bir eğitim öğretim ortamı henüz sağlanmamıştır dedi.
Yıkımın en çok yaşandığı il olan Hatay’ın Eğitim Öğretime hazır olup olmadığı konusunda TÖBSEN olarak bir rapor hazırlamıştık diyen Genel Başkan Ezer, “Yaşamın normale dönmediği kentte, öğrencilerin servis sorunu, binaların güvenilirliği sorunu, öğretmenlerin barınma sorunu, öğrencilerin psikolojik durumu gibi daha pek çok sorun karşımıza çıkmaktadır” dedi.
Genel Başkan Ezer, yaptığı açıklamada “Geçtiğimiz hafta ilkokul ve ana okullar eğitim öğretime başlamıştı. 11 Eylül’de tüm okullar ders başı yaptı. Her ne kadar Bakanlık ve valilik sağlıklı bir eğitim öğretim ortamının oluşturulduğu ifade etseler de hala özellikle Antakya ve Defne ilçelerinde her yıkımın çok olması ile beraber bu iki ilçede temiz su ihtiyacının bile karşılanamadığını, bunun yanında barınmadan, ulaşıma, sağlık hizmetlerine kadar birçok sorunla boğuşan halkın okulların açılması ile birlikte sorunlarına yeni sorunlar eklendiğini söyleyebiliriz. Yaşamın normale dönmediği kentte, öğrencilerin servis sorunu, binaların güvenilirliği sorunu, öğretmenlerin barınma sorunu, öğrencilerin psikolojik durumu gibi daha pek çok sorun karşımıza çıkmaktadır. TÖBSEN olarak sahadan aldığımız bilgileri ve somut görülen sorunları başlıklar altında basına ve kamuoyuna sunuyoruz.
Depremden sonra depremzede öğretmenlere 4 kez atama hakkı tanındı. Hatay’dan giden depremzede öğretmen sayısı oldukça fazla oldu. Bunun yanında hayatını kaybeden öğretmenlerimiz var. Başka ile tayin yoluyla giden veya hayatını kaybeden öğretmenler yerine özellikle ilk atamadan gelen öğretmenler oldu. Hatay’a dışarıdan gelen öğretmen sayısı 4 bin 465 bu öğretmenlerin birçoğunun çocuğu var haliyle aile olarak kalacak yerlerinin tahsis edilmesi gerekiyor. Hatay’a ataması yapılan öğretmenlerimiz özellikle Defne ve Antakya ilçelerinde hala kalacak yer bulamadılar. Ayrıca Hatay’da kalan öğretmenlerimizde depremzede, birçoğunun evi oturulamayacak durumda. Aylar öncesinde Milli Eğitim Müdürlüğü barınma ihtiyacı olan öğretmenlere 4 kez form doldurttu. Bu formları doldurma sebebi öğretmenleri konteyner kentlere yerleştirmekti. Yaklaşık 6 bin 500 kişi barınma talebinde bulunmuş olmasına rağmen şu ana kadar öğretmenlerimizin çoğu konteynerda yerleştirilmesi olmamıştır. Konteyner kentler oluşturuldu ama öğretmenler oluşturulan konteyner kentlerde yerleşemedi. Okulların açılması ile birlikte öğretmenler çocuklarıyla gelmek zorunda kaldı. Gelen öğretmenlerimiz kalacak yer sorunu yaşamalarından dolayı yardım talep ediyorlar. Bu öğretmenlerimiz Orhanlı’da NATO çadır kent adında bir alana yerleştiriliyor. Geçicide olsa koğuş sistemine göre kalan öğretmenler ailece geldiklerinde kadınlar ve çocuklar bir yerde, erkeklerde farklı bir yerde kalıyorlar. Kampa benzeyen bu yerlerde uzun yemek kuyruklarından tutun, temel ihtiyaçların giderilmesi için sıraya girmek zorunda kalınıyor. Sağlam ev bulmak zor bulunduğunda da 10-15 bin arasında kira ödemek zorunda kalıyorsunuz.
Depremden sonra koşulları kalmaya müsait olmayan, evi yıkılan aileler il dışına çıkmak zorunda kaldı. Bu süreçte gittikleri illerde çocuklarını okullarına kaydetti. Şimdide memleketlerine dönüş yapıyorlar. Liselerde nakil sistem üzerinden ve ortalama puanı üzerinden olduğundan dolayı lise öğrencilerinin kayıtları çakılı kalıyor. Söz gelimi bir önceki dönemi Mersin’de bitiren öğrenci Hatay’a dönüş yaptığında Hatay’daki bir okula gitmek istediğinde sistem onu atamadığı sürece gelemiyor. Buda büyük bir mağduriyet yaratıyor; aileler ya geri dönüyor ya da nakil oluncaya kadar çocuğu özel yurda bırakmak zorunda kalıyor. Ortaöğretim nakillerinin deprem bölgesinde sistem dışı yapılması gerekiyor. Böyle devam ederse ya okul terki olacak ya da devamsızlıktan dolayı sınıf tekrarları yaşanacak.” Dedi.
ABDULVAHİT GÜRASLAN