Hatay’da ilk adımları atılan ve Türkiye’de ilk olarak açılan Tıbbi Aromatik Bitki Müzesinin tanınmasının ardından son yıllarda, doğal ürünlere ilgi artıyor.
Kimyasal içerikli ürünlerden kaçınma eğilimi, tıbbi ve aromatik bitkilere olan talebi katlıyor.
Balıkesir Çiftçi Eğitim Merkezi, tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliğiyle ilgilenenleri düzenlediği kurslarla bilinçlendiriyor. Dünyada 3 bin 500'den fazla endemik bitki türünün yaklaşık bini Türkiye'de yer alıyor. Türkiye 10 bin bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği sektöründe de her yıl 400 milyon doların üzerinde ihracat yapılıyor. Bu rakama yurt içinde kullanılanlar da dahil edildiğinde sektörün değeri milyar doları buluyor.
SÜRDÜREBİLİR TARIM İÇİN BAÇEM
Balıkesir’in Burhaniye ilçesindeki Balıkesir Çiftçi Eğitim Merkezi'nin (BAÇEM) kuruluş amacı biyodinamik, organik, bütüncül ve iyi tarım gibi üretim faaliyetlerini yaygınlaştırmak. Merkez bu alanda uzmanlaşmak isteyen herkese kapılarını açıyor, çeşitli kurslar düzenliyor. Tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği de bu kurslardan biri. Kursiyerler tohumdan ürüne kadar tüm süreci deneyimleme şansı buluyor. Kursu tamamlayanlara MEB onaylı sertifika veriliyor. Şu ana kadar kursu bitirip sertifika alanların sayısı binin üzerinde.
TIBBİ VE AROMATİK BİTKİLER TANITILIYOR
Türkiye’de üretilen organik tıbbi ve aromatik bitkilerin büyük bir kısmının ihraç edilmesiyle pazar payı da giderek artıyor. BAÇEM bu alanda üretim yapmak isteyenlerin uzmanlaşmalarını sağlıyor. Aromatik ve tıbbi bitkilerin nerede yetiştiği, türleri, yaprak ve köklerinden hangi ürünler çıkarıldığına ilişkin bilgiler veriliyor. Örneğin rahatlatıcı amaçla kullanılan limonotunu Ziraat yüksek Mühendisi Uğur Binbir şöyle anlatıyor: Bunun yaz döneminde yaprakları yeşilleniyor. Yeşillendikten sonra belli bir uzunluktan sonra bunlar hasat ediliyor ve bunların çayı yapılıyor. Fresh bir tadı var. Tüketiciler tarafından aranamaya başlayan bir şey. Özellikle rahatlatıcı olarak insanlar bunu kullanıyorlar. bu arazimizde hazırladık. Bu arazimizi de hazırladık. Kursiyerlerimizle beraber limonotlarımızı, lemongrasslarımızın fidelerinin dikimini gerçekleştirdik. Üreticilerin tıbbi ve aromatik bitkilere yönelmesinin bir sebebi de bu bitkilerin geleneksel tıp ve modern ilaç endüstrisinde de kullanılması... Bu alandaki ürün geliştirme çalışmaları sektörü daha da ileriye taşıyor. Pazarlanan bitkisel ürünler Homeopati, Bach çiçekleri, geleneksel Çin tıbbı ve Ayurveda gibi tamamlayıcı tıp reçetelerinde kullanılıyor. Birçok kozmetik ve kişisel bakım ürünü, aromatik bitkilerin özlerini ve yağlarını içeriyor. Merkezde aromatik bitkiler hangi ürünlerin yapıldığı ve bu ürünlerin yapım süreçleri kursiyerlerle paylaşılıyor. Bunların içinde kolonya, tentür, merhem ve sabun yapımı da var.
TANRIKULU PÜF NOKTALARINI AKTARDI
BAÇEM Müdürü Nazım Tanrıkulu kolonya yapımının detaylarını anlatıyor. “Alkolün içerisine önce uçucu yağı yani esansı katıyoruz. Kolonyadaki püf nokta bu. İçerisine suyu kattıktan sonra gliserin de cilltte tutunmasını sağlıyor. Yüzde 3 oranında kullanırsanız, nemlendirici oluyor gliserin. Yani kolonyayı kullandığınızda kuru bir şey bırakır ya. Bu sefer nemlendirici bir niyetle de kolonyayı kullanmış oluyoruz. 40 gün bekletip kokunun olgunlaşmasını sağlıyoruz. Karanlıkta bekletiyoruz. Sonra kolonyamızı kullanabiliriz.”
SEKTÖRDEKİ YENİLİKLER VE GİRİŞİMCİ HİKAYELERİ ANLATILIYOR
Tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği devlet tarafından çeşitli desteklerle teşvik ediliyor. Özellikle organik ve sürdürülebilir tarım uygulamalarını içeren projeler öne çıkıyor. Kursun ardından düzenlenen Kamu Destekleri ve Tarımsal Girişimcilik Paneli de katılımcıların aklında kalan soruları yanıtlamak için önemli bir fırsat. Panelde girişimcilere verilen devlet destekleri, üretim tesislerine ilişkin yasal mevzuat, e-ticaret, eko agro turizm, tıbbi ve aromatik bitkiler sektörünün vizyonu gibi konularda bilgilendiriliyor.
SEKTÖRÜN GELECEĞİ PARLAK
Türkiye'de tıbbi ve aromatik bitkilerin ticari potansiyeli, sağlık, güzellik, gıda ve ilaç endüstrilerindeki artan talep ve kullanım alanlarıyla birlikte daha da büyüyor. Bu alanda yatırım yapmak veya işletme kurmak isteyenler için de önemli fırsatlar sunuyor. Devlet destekli projeler, çiftçilere sağlanan eğitimler ve teknik destekler sayesinde sektörün daha da büyümesi bekleniyor.
Haber: Samim SELÇUK
ABDULVAHİT GÜRASLAN