6 Şubat deprem felaketinin ardından kent genelinde bina yıkımları sürüyor.
Tarihi binalarda yıkım, normal binalara göre daha ağır ilerliyor. Tarihi binaların yıkımında gösterilen özen nedeniyle yıkımın daha ağır seyrettiğini dile getiren yetkililer, teknik ekibin her olumsuzluğu değerlendirerek yıkımı gerçekleştirdiği için gecikmelerin yaşandığını söylediler. Bilindiği üzere Kurtuluş ve Saray caddeleri üzerinde halen yıkılmayı ancak yıkılırken ayrıştırmayı bekleyen binalar bulunuyor. Yıkıldıktan sonra ayrıştırılan ve özel toplanma sahalarına götürülen tarihi bina enkazının orada özenle ve tek tek sınıflarına göre ayrıştırılarak numaralandığını belirten yetkililer, “Amacımız Antakya’nın tarihine uygun bir şekilde restorasyona tabi tutulmasıdır. Antakya’nın tarihine mümkünse hiç zarar vermeden bu mümkün değil ise en az zararı vererek bu süreci atlatmak istiyoruz. Zaten restorasyon çalışmaları birçok noktada başladı. Başlamayan noktalarda ise en kısa sürede çalışmalar başlayacak. Gerek Hatay’dan gerekse Hatayı dışından uzman isimlerimiz var. Teknik ekiplerimiz var. Bu çalışmaları özenle yürütüyorlar” dediler.
YAYMAN: GEREKEN NEYSE O YAPILIYOR
Vatandaşlar ise Hatay’da en çok yıkımın olduğu Antakya ve Defne ilçelerinin bir an önce ayağa kalkmasını istiyorlar. Hemen her platformda bu dileklerini dile getiren Antakyalılar, “Yaşanan büyük yıkımın farkındayız. Ancak aradan da 18 ay gibi uzun bir süre geçti. Antakya’nın ve Defne’nin durumunda ciddi bir değişiklik görmemek bizleri üzüyor. Bir an önce bu iki kentin ayağa kalkmasını istiyoruz. Çalışmaların hızlandırılması bu açıdan önemlidir” dediler. Kültür Turizm eski dönem Bakan Yardımcılarından Hüseyin Yayman da Kurtuluş ve Saray caddeleri başta olmak üzere kentin diğer yerlerinde mevcut tarihi binaları ve durumlarını yakından takip ettiğini söyledi. Bu konuda hiçbir Hataylının kuşkusu olmamasını isteyen Yayman, “Gereken ne ise o yapılıyor. Yapılmaya devam edilecek. Konu gerek ilgili birimlerce gerekse tarafımdan yakından takip ediliyor” ifadesinde bulundu.
Haber: Hanifi EKER
ABDULVAHİT GÜRASLAN