MHP Hatay Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi Mehmet N. Ahrazoğlu, Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldığı konuşmasına, “Bölge idare mahkemesi başkanlar kurulunun görevleri arasında sayılan hukuki veya fiilî nedenlerle bir dairenin kendi üyeleriyle toplanamadığı hâllerde ilgisine göre diğer dairelerin de üye görevlendirme görevi bölge idare mahkemesi başkanına verildiğinden, maddeyle bu değişikliğe uyum sağlamak amacıyla 2576 sayılı Kanun'un 3/F maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik yapılmaktadır.” şeklinde başlamıştır.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak yargının yeniden yapılandırılmasına ilişkin alınması gereken tedbirler ve talepleri pek çok kereler kamuoyu ve siyasi partilerle paylaştıklarını ifade eden Ahrazoğlu, “İnsanlarımızın adaletli ve hakkaniyetli bir sosyal düzen içerisinde yaşamasını sağlayacak hukukun üstünlüğü prensibinin hâkim kılınması, temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması, çeşitli güç unsurlarının hukuk devleti kurallarına göre sınırlandırılması suretiyle güçlünün değil, haklının korunması, toplumsal ahengin ve huzurun tesis edilmesi devletin temel görevleri olmalıdır." dedi.
Hatay Milletvekili Mehmet N. Ahrazoğlu; “Geciken Adaletin Adalet Olmadığı” ilkesinden hareketle adil ve hızlı yargılamanın sağlanması için gerekli altyapının oluşturulmasının şart olduğunu ifade ederek, “Adalet hizmetlerinin etkinleştirilmesi için devlet erk ve işlevlerinde yargıya yük getiren, verimliliği ve etkinliği azaltan unsurlar ortadan kaldırılmalıdır. Teklifte yer alan 4'üncü maddeyle yapılan değişiklikle de hukuki veya fiilî nedenlerle bir dairenin kendi üyeleriyle toplanamadığı hâllerde ilgilerine göre diğer dairelerden üye görevlendirme görevi bölge idare mahkemesi başkanına verilerek hızlı ve etkili bir yargılamanın gerçekleştirilmesinin hedeflendiği belirtilmektedir." şeklinde açıklama yapmış ve bazı durumlarda iş yoğunluğu ya da diğer sebeplerden dolayı mağduriyetlerin oluştuğunu belirterek, “Konuyla ilgili temel çekince, kurul tarafından yapılan atamanın bölge idare mahkemesi başkanınca da farklı bir uygulamayla yapılabilir hâle getirilmesidir ancak ister kurul ister kişi sorumluluğunda olsun yargı bağımsızlığı teminat altına alınmadan yapılacak değişiklikler fayda sağlamayacaktır. Hiçbir organ, makam, merci, kişi ve baskı grubuna ayrıcalık tanınmayacak biçimde yargı bağımsızlığı tesis edilmeli, hiç kimse ya da organ yargı denetimi dışında bırakılmamalıdır. Yargı yetkisinin kullanılmasında hiçbir organ, makam, merci veya kişinin mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat vermemesi, tavsiye ve telkinde bulunmaması temel düstur olmalıdır. Aksi takdirde kurula da kişilere de adaletin tecelli etmesi esnasında etki yapabilirler.” açıklamasını yapmıştır.
Siyasal iktidarın sayısal çoğunluğun verdiği ortam ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün sağladığı imkânlarla yasama faaliyetlerini çok hoyratça kullandığını belirten Ahrazoğlu, “Keza, Hükûmet yasa yapma sürecinde katılımcı bir anlayıştan uzak, konjonktürel tepkilerle yasa tasarılarını hazırlamakta ve aceleci bir şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisinde yasalaşmasını istemektedir. Oysa yapılması gereken Türkiye Büyük Millet Meclisinden çıkan yasaların uygulanmasını sabırla takip etmek ve bir sorun çıkarsa tüm taraflarla birlikte yeni bir düzenleme yapmaktır." açıklamasını yapmış ve Mecliste yerleşmiş yasa yapma teamülüne uyulmadan, ihtisas komisyonlarının görev alanlarına saygı duymadan, en hızlı şekilde nasıl yasalaşırsa onu tercih eden, yasama kalitesinin kalmadığı bir süreç yaşanmakta olduğunu belirtmiş, “Yukarıda belirtilen gerekçelerle, teklifin 4'üncü maddesini işlemleri hızlandırmak amacıyla düzenlenmiş bir madde olarak kabul ediyor, eksikliklerin ve aksaklıkların yargı sürecinin tamamına tesir etmiş olduğunu belirtiyorum.” açıklamasını yaparak konuşmasını tamamlamıştır.(Haber Merkezi)
Milliyetçi Hareket Partisi olarak yargının yeniden yapılandırılmasına ilişkin alınması gereken tedbirler ve talepleri pek çok kereler kamuoyu ve siyasi partilerle paylaştıklarını ifade eden Ahrazoğlu, “İnsanlarımızın adaletli ve hakkaniyetli bir sosyal düzen içerisinde yaşamasını sağlayacak hukukun üstünlüğü prensibinin hâkim kılınması, temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması, çeşitli güç unsurlarının hukuk devleti kurallarına göre sınırlandırılması suretiyle güçlünün değil, haklının korunması, toplumsal ahengin ve huzurun tesis edilmesi devletin temel görevleri olmalıdır." dedi.
Hatay Milletvekili Mehmet N. Ahrazoğlu; “Geciken Adaletin Adalet Olmadığı” ilkesinden hareketle adil ve hızlı yargılamanın sağlanması için gerekli altyapının oluşturulmasının şart olduğunu ifade ederek, “Adalet hizmetlerinin etkinleştirilmesi için devlet erk ve işlevlerinde yargıya yük getiren, verimliliği ve etkinliği azaltan unsurlar ortadan kaldırılmalıdır. Teklifte yer alan 4'üncü maddeyle yapılan değişiklikle de hukuki veya fiilî nedenlerle bir dairenin kendi üyeleriyle toplanamadığı hâllerde ilgilerine göre diğer dairelerden üye görevlendirme görevi bölge idare mahkemesi başkanına verilerek hızlı ve etkili bir yargılamanın gerçekleştirilmesinin hedeflendiği belirtilmektedir." şeklinde açıklama yapmış ve bazı durumlarda iş yoğunluğu ya da diğer sebeplerden dolayı mağduriyetlerin oluştuğunu belirterek, “Konuyla ilgili temel çekince, kurul tarafından yapılan atamanın bölge idare mahkemesi başkanınca da farklı bir uygulamayla yapılabilir hâle getirilmesidir ancak ister kurul ister kişi sorumluluğunda olsun yargı bağımsızlığı teminat altına alınmadan yapılacak değişiklikler fayda sağlamayacaktır. Hiçbir organ, makam, merci, kişi ve baskı grubuna ayrıcalık tanınmayacak biçimde yargı bağımsızlığı tesis edilmeli, hiç kimse ya da organ yargı denetimi dışında bırakılmamalıdır. Yargı yetkisinin kullanılmasında hiçbir organ, makam, merci veya kişinin mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat vermemesi, tavsiye ve telkinde bulunmaması temel düstur olmalıdır. Aksi takdirde kurula da kişilere de adaletin tecelli etmesi esnasında etki yapabilirler.” açıklamasını yapmıştır.
Siyasal iktidarın sayısal çoğunluğun verdiği ortam ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün sağladığı imkânlarla yasama faaliyetlerini çok hoyratça kullandığını belirten Ahrazoğlu, “Keza, Hükûmet yasa yapma sürecinde katılımcı bir anlayıştan uzak, konjonktürel tepkilerle yasa tasarılarını hazırlamakta ve aceleci bir şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisinde yasalaşmasını istemektedir. Oysa yapılması gereken Türkiye Büyük Millet Meclisinden çıkan yasaların uygulanmasını sabırla takip etmek ve bir sorun çıkarsa tüm taraflarla birlikte yeni bir düzenleme yapmaktır." açıklamasını yapmış ve Mecliste yerleşmiş yasa yapma teamülüne uyulmadan, ihtisas komisyonlarının görev alanlarına saygı duymadan, en hızlı şekilde nasıl yasalaşırsa onu tercih eden, yasama kalitesinin kalmadığı bir süreç yaşanmakta olduğunu belirtmiş, “Yukarıda belirtilen gerekçelerle, teklifin 4'üncü maddesini işlemleri hızlandırmak amacıyla düzenlenmiş bir madde olarak kabul ediyor, eksikliklerin ve aksaklıkların yargı sürecinin tamamına tesir etmiş olduğunu belirtiyorum.” açıklamasını yaparak konuşmasını tamamlamıştır.(Haber Merkezi)