Hem hava sıcaklığı değişimleri hem de okulların açılması ile birlikte çocukların daha fazla bir arada olması, bulaşıcı hastalıklara davetiye çıkarıyor. Yüksek ateş, iştahsızlık, boğaz ve karın ağrısı, vücutta döküntü gibi belirtilerle kendini gösteren hastalıktan korunmak için okulun ilk günlerinden itibaren gerekli hijyen tedbirlerini almak büyük önem taşıyor. Memorial Antalya Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Erkan Uçlar, el-ayak-ağız hastalığı ve korunma yolları hakkında bilgi verdi.
Geçmeyen ateşe dikkat!
El–ayak-ağız hastalığında, kişinin bağışıklık sistemine göre hastalığın seyri değişkenlik gösterir. Yüksek ateş, bademcikte kızarıklık, ağız içinde aft ve ciltte döküntü halinde kendini gösteren el-ayak-ağız hastalığı, çocukların el, ayak ve bileklerinin neredeyse tamamını kırmızıya boyamaktadır. 1-2 günlük ateşli dönemi takiben ya da ateşle beraber; el ve ayak içleri, ayak tabanları, bez bölgesi, gövdede ayrıca ağız içinde ortaya çıkan ağrılı ve kaşıntılı olabilen içi sıvı dolu kırmızı döküntüler görülür. Pütür pütür olarak tanımlanan bu kırmızı döküntüler, kasıklarda, kalçada, dizlerin arkasında ve genital bölgede de görülebilir. Döküntüler ve ateş 5-6 gün sürebilir ve 38 C ila 40 C arasında değişkenlik gösterebilir. Ağız içinde oluşan aftlar nedeniyle yutma güçlüğü ve beslenme isteksizliğiyle sıklıkla karşılaşılmaktadır. Döküntüler kaşıntılı ve ağrı verici olabilir. Hastaların çoğu kendiliğinden iyileşme gösterirken, beslenme güçlüğü ve ateşin geçmediği hastalarda yatarak sıvı tedavisi gerekebilir.
Yeterli miktarda sıvı alımına dikkat edilmeli
Özellikle uygulanan bir tedavisi olmayan ve kendi kendini sınırlayan hastalık, 1 hafta kadar süreyle bulaşıcılığını sürdürür. Bu hastalıkta ateş ve ağrı giderici olarak parasetamol ve ibuprofen içeren şuruplar önerilir. Döküntüler kaşıntılı ise kaşıntı giderici losyonlar fayda edebilir. Ilık sabunlu suyla yıkanmanın zararı yoktur. Yutma güçlüğü olan çocukların muhallebi, yoğurt, çorba gibi ılık ve yumuşak besinlerle beslenmesi ve yeterli miktarda sıvı alımının sağlanması için bol bol su içmeleri önerilir. Ağız içine uygulanan lokal antiseptik ve analjezik içeren diş jelleri çocukların beslenmesini daha konforlu hale getirebilir.
Hastalıktan korunmak için bunlara dikkat edin;
El-ayak-ağız hastalığına karşı en etkili yöntem hijyen kurallarına dikkat edilmesidir. Alınması gereken önlemler şöyle sıralanabilir:
Bulaşıcı olduğundan el-ayak-ağız hastalığına yakalanan kişilerden uzak durun
Özelikle 1 hafta boyunca kreş – anaokulu ve benzeri kalabalık ortamlardan çocuu uzak tutun.
Çocukların ortak oyuncaklarla oynadıkları alanların düzenli şekilde dezenfekte edilmesine özen gösterin
Çocukların ellerini düzgün şekilde yıkadıklarından emin olun
Bebeklerin bezini değiştirdikten sonra ellerinizi yıkayın
Tabak, bardak, çatal, kaşık, havlu gibi kişisel eşyaların ortak kullanımından kaçının.
Hastalarla öpüşme ve sarılma gibi yakın temasta bulunmayın(Haber Merkezi)
Geçmeyen ateşe dikkat!
El–ayak-ağız hastalığında, kişinin bağışıklık sistemine göre hastalığın seyri değişkenlik gösterir. Yüksek ateş, bademcikte kızarıklık, ağız içinde aft ve ciltte döküntü halinde kendini gösteren el-ayak-ağız hastalığı, çocukların el, ayak ve bileklerinin neredeyse tamamını kırmızıya boyamaktadır. 1-2 günlük ateşli dönemi takiben ya da ateşle beraber; el ve ayak içleri, ayak tabanları, bez bölgesi, gövdede ayrıca ağız içinde ortaya çıkan ağrılı ve kaşıntılı olabilen içi sıvı dolu kırmızı döküntüler görülür. Pütür pütür olarak tanımlanan bu kırmızı döküntüler, kasıklarda, kalçada, dizlerin arkasında ve genital bölgede de görülebilir. Döküntüler ve ateş 5-6 gün sürebilir ve 38 C ila 40 C arasında değişkenlik gösterebilir. Ağız içinde oluşan aftlar nedeniyle yutma güçlüğü ve beslenme isteksizliğiyle sıklıkla karşılaşılmaktadır. Döküntüler kaşıntılı ve ağrı verici olabilir. Hastaların çoğu kendiliğinden iyileşme gösterirken, beslenme güçlüğü ve ateşin geçmediği hastalarda yatarak sıvı tedavisi gerekebilir.
Yeterli miktarda sıvı alımına dikkat edilmeli
Özellikle uygulanan bir tedavisi olmayan ve kendi kendini sınırlayan hastalık, 1 hafta kadar süreyle bulaşıcılığını sürdürür. Bu hastalıkta ateş ve ağrı giderici olarak parasetamol ve ibuprofen içeren şuruplar önerilir. Döküntüler kaşıntılı ise kaşıntı giderici losyonlar fayda edebilir. Ilık sabunlu suyla yıkanmanın zararı yoktur. Yutma güçlüğü olan çocukların muhallebi, yoğurt, çorba gibi ılık ve yumuşak besinlerle beslenmesi ve yeterli miktarda sıvı alımının sağlanması için bol bol su içmeleri önerilir. Ağız içine uygulanan lokal antiseptik ve analjezik içeren diş jelleri çocukların beslenmesini daha konforlu hale getirebilir.
Hastalıktan korunmak için bunlara dikkat edin;
El-ayak-ağız hastalığına karşı en etkili yöntem hijyen kurallarına dikkat edilmesidir. Alınması gereken önlemler şöyle sıralanabilir:
Bulaşıcı olduğundan el-ayak-ağız hastalığına yakalanan kişilerden uzak durun
Özelikle 1 hafta boyunca kreş – anaokulu ve benzeri kalabalık ortamlardan çocuu uzak tutun.
Çocukların ortak oyuncaklarla oynadıkları alanların düzenli şekilde dezenfekte edilmesine özen gösterin
Çocukların ellerini düzgün şekilde yıkadıklarından emin olun
Bebeklerin bezini değiştirdikten sonra ellerinizi yıkayın
Tabak, bardak, çatal, kaşık, havlu gibi kişisel eşyaların ortak kullanımından kaçının.
Hastalarla öpüşme ve sarılma gibi yakın temasta bulunmayın(Haber Merkezi)