Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Doğru söz söylemekten ayrılmayınız. Çünkü doğru konuşmak, kişiyi iyiliğe, iyilik ise sahibini cennete götürür. Yalandan kaçınınız. Çünkü yalan konuşmak kişiyi günahlara kaydırır. Bu ise, sahibini cehenneme götürür. Allah'dan ancak faydalı bilgi ve can sağlığı isteyiniz. Birbirinizi kıskanmayın, öfkelenmeyin, iyilikleri koparıp atmayın, sırt çevirmeyin ve emrettiği şekilde Allah'a kul, müslümanlarla ise kardeş olunuz.”[287]
Doğruluktan ayrılmayınız. Çünkü doğruluk, doğruyu söyleyeni iyiliğe çağırır. İyilikle bir bütün meydana getiren doğruluk, kişiyi hiç şüphesiz cennete ulaştırır. Doğruluk muhakkak ki, bütün iyiliklerin anasıdır. Kişi doğruluktan maddi veya manevi olsun ticari alanlarda büyük bir kazanç sağlamanın yanında, Allah'ın nezdinde doğru kimseler arasına girip ismi kayıt defterine geçirilir. Ahiret aleminde ise, peygamberimiz Hz. Muhammed, Hz. Ebu Bekir gibi yüksek kişilerle komşuluk şerefine nail olur. Yalancılık ise, insanı ahlâksızlık çamuruna batırıp ortaya bir fasık olarak çıkarır. Allah'ın ve insanların yanında hakir ve kötü sayılır, yalancılarla birlikte kayıt defterine yazılır ve kıyamet günü de onlarla cehenneme götürülmek üzere haşır olunur.[288]
Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Doğruluktan ayrılmayınız. Çünkü doğruluk, insanı iyiliğe, iyilik ise sahibini cennete ulaştırır. Doğruyu araştırıp doğru konuşmaya devam eden bir kimse, Allah’ın nezdinde doğru kişi diye yazılır. Yalancılıktan kaçınınız. Çünkü yalancılık, insanı günahlara kaydırır. Bu ise kişiyi cehenneme götürür. Yalancılığı araştırıp yalan söylemeye devam eden bir kimse Allah nezdinde yalancı kişi olarak yazılır.”[289]
Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“İnsanları cennete ulaştıran şey doğruluktur. Çünkü doğruluktan ayrılmayan bir kul, iyiliksever ve Allah'ın emirlerine itaat ederek sağlam bir imana kavuşur. Sağlam bir iman ise, sahibini cennete götürür. İnsanı cehenneme götüren sebeb ise yalancılıktır. Çünkü yalan söyleyen kimse, kötülükten ayrılmaz. Bu ise, insanı küfür, küfürde cehenneme koyar.”[290]
Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Yalancılık, insanoğlunun aleyhine günah olarak yazılır. Ancak üç çeşit yalancılık vardır ki, bu günah değil (bilâkis yapılması sevab)dır.”
a) Savaşta yalan söylemek. Çünkü savaş bir hiledir. (Savaşta zafer, ancak hile ile elde edilir.)
b) Kocaların hanımlarına yalan söylemesi. (Çünkü koca, hanımını razı etmek, yuvasının bozulmasın engel olmak için, her çareye başvurabilir ki, bunun en kolayı da yalan söylemek)
c) İki kişinin veya iki kavmin arasını bulmak için yalan söylemek.”[291]
Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Yalan uydurup bana isnad etmek, başkasına isnad etmeye benzemez. Kasten yalan uydurup bana isnad eden bir kimse, cehennemdeki yerine (girmek için) hazırlansın.”[292]
Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Yalancılık ve hainlik dışında mümine her şey yakışır. (Çünkü hain olan bir kimse, başta Allah'ın emirlerine ihanet eder. Her türlü kötülüklere başvurarak hainliğini ortaya çıkarır. Yalan söyleyen bir kimse ise, yalancılığını hainliği üzerine adeta bir perde gibi geçirip hainliğini örtmeye, gizlemeye çalışır. Böylece sahte doğruluğu ile birçok mümini yoldan çıkarır. Bunun için yalancılık ve hainlik, kişiye, kişinin imanına yakışmaz.)”[293]
Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“İddia ediyor demek, kişinin üzerine bindiği bineklerin en kötüsü demektir.”[294]
Hadisde geçen bazı kelimeler:
El madiyyetü: Binek,
Zeamu: İddia etmek.[295]
8- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Kul yalan söylemeye başladığı zaman, rahmet melekleri ağzının kokusundan bir mil kadar uzaklaşır.”[296]
“Doğru söz söylemekten ayrılmayınız. Çünkü doğru konuşmak, kişiyi iyiliğe, iyilik ise sahibini cennete götürür. Yalandan kaçınınız. Çünkü yalan konuşmak kişiyi günahlara kaydırır. Bu ise, sahibini cehenneme götürür. Allah'dan ancak faydalı bilgi ve can sağlığı isteyiniz. Birbirinizi kıskanmayın, öfkelenmeyin, iyilikleri koparıp atmayın, sırt çevirmeyin ve emrettiği şekilde Allah'a kul, müslümanlarla ise kardeş olunuz.”[287]
Doğruluktan ayrılmayınız. Çünkü doğruluk, doğruyu söyleyeni iyiliğe çağırır. İyilikle bir bütün meydana getiren doğruluk, kişiyi hiç şüphesiz cennete ulaştırır. Doğruluk muhakkak ki, bütün iyiliklerin anasıdır. Kişi doğruluktan maddi veya manevi olsun ticari alanlarda büyük bir kazanç sağlamanın yanında, Allah'ın nezdinde doğru kimseler arasına girip ismi kayıt defterine geçirilir. Ahiret aleminde ise, peygamberimiz Hz. Muhammed, Hz. Ebu Bekir gibi yüksek kişilerle komşuluk şerefine nail olur. Yalancılık ise, insanı ahlâksızlık çamuruna batırıp ortaya bir fasık olarak çıkarır. Allah'ın ve insanların yanında hakir ve kötü sayılır, yalancılarla birlikte kayıt defterine yazılır ve kıyamet günü de onlarla cehenneme götürülmek üzere haşır olunur.[288]
Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Doğruluktan ayrılmayınız. Çünkü doğruluk, insanı iyiliğe, iyilik ise sahibini cennete ulaştırır. Doğruyu araştırıp doğru konuşmaya devam eden bir kimse, Allah’ın nezdinde doğru kişi diye yazılır. Yalancılıktan kaçınınız. Çünkü yalancılık, insanı günahlara kaydırır. Bu ise kişiyi cehenneme götürür. Yalancılığı araştırıp yalan söylemeye devam eden bir kimse Allah nezdinde yalancı kişi olarak yazılır.”[289]
Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“İnsanları cennete ulaştıran şey doğruluktur. Çünkü doğruluktan ayrılmayan bir kul, iyiliksever ve Allah'ın emirlerine itaat ederek sağlam bir imana kavuşur. Sağlam bir iman ise, sahibini cennete götürür. İnsanı cehenneme götüren sebeb ise yalancılıktır. Çünkü yalan söyleyen kimse, kötülükten ayrılmaz. Bu ise, insanı küfür, küfürde cehenneme koyar.”[290]
Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Yalancılık, insanoğlunun aleyhine günah olarak yazılır. Ancak üç çeşit yalancılık vardır ki, bu günah değil (bilâkis yapılması sevab)dır.”
a) Savaşta yalan söylemek. Çünkü savaş bir hiledir. (Savaşta zafer, ancak hile ile elde edilir.)
b) Kocaların hanımlarına yalan söylemesi. (Çünkü koca, hanımını razı etmek, yuvasının bozulmasın engel olmak için, her çareye başvurabilir ki, bunun en kolayı da yalan söylemek)
c) İki kişinin veya iki kavmin arasını bulmak için yalan söylemek.”[291]
Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Yalan uydurup bana isnad etmek, başkasına isnad etmeye benzemez. Kasten yalan uydurup bana isnad eden bir kimse, cehennemdeki yerine (girmek için) hazırlansın.”[292]
Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Yalancılık ve hainlik dışında mümine her şey yakışır. (Çünkü hain olan bir kimse, başta Allah'ın emirlerine ihanet eder. Her türlü kötülüklere başvurarak hainliğini ortaya çıkarır. Yalan söyleyen bir kimse ise, yalancılığını hainliği üzerine adeta bir perde gibi geçirip hainliğini örtmeye, gizlemeye çalışır. Böylece sahte doğruluğu ile birçok mümini yoldan çıkarır. Bunun için yalancılık ve hainlik, kişiye, kişinin imanına yakışmaz.)”[293]
Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“İddia ediyor demek, kişinin üzerine bindiği bineklerin en kötüsü demektir.”[294]
Hadisde geçen bazı kelimeler:
El madiyyetü: Binek,
Zeamu: İddia etmek.[295]
8- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:
“Kul yalan söylemeye başladığı zaman, rahmet melekleri ağzının kokusundan bir mil kadar uzaklaşır.”[296]