MHP Hatay Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi Mehmet N. Ahrazoğlu, Türkiye'nin Lübnan'da konuşlu Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü'ne Silahlı Kuvvetler unsurlarıyla katkı sağlaması konusundaki tezkerenin, 31/10/2018 tarihine kadar uzatılması hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldığı konuşmasına, “bugün Yüksekova-Esendere kara yolunda seyreden askerî konvoyun geçişi sırasında daha önceden PKK'lı teröristler tarafından yola döşenen patlayıcının infilak etmesi sonucu 4'ü ağır, 17'si hafif olmak üzere, yaralanan kahramanlarımıza acil şifalar diliyorum. Bu hain saldırıda yaralananların hesabının mutlaka bir gün verileceğine eminim. Allah, Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ile tüm güvenlik kuvvetlerimize yâr ve yardımcı olsun.” şeklinde başlamıştır.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak uluslararası ikili anlaşmalara "Devlette devamlılık esastır." ilkesi gereğince destek vereceklerini ifade eden Ahrazoğlu, “15 Temmuz günü Genel Kurulda "15 Temmuz Millet Darbeye Dur Dedi" konulu kitapçık da, dergi ve resimler de torba içerisinde bizlere verildi. Resimlere baktığımızda, sanki 15 Temmuzda hain darbe gecesi sadece iktidar partisinin milletvekilleri Türkiye Büyük Millet Meclisinde bulunmuş gibi gösterilmiş. Muhalefet milletvekillerinden, özellikle Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerinden o resimlerde bir tek kare yok ve ben o gün Meclisteydim. Bunu, burada, samimiyetimle söylüyorum ki üzülerek ifade etmek istiyorum. Bu bir böbürlenme veyahut da üzüntüden daha çok, bu Mecliste birlik ve beraberliğin o gece sağlandığını, o gece bütün grup başkanlarının, mevcutta bulunan grup başkanlarının konuşması olmasına rağmen ve grup başkan vekilimizin burada konuşma yapmasına rağmen o karelerin bir tanesinin içine alınmamasını da kınıyorum." dedi.
Hatay Milletvekili Mehmet N. Ahrazoğlu; Ülkenin 15 Temmuzda büyük bir badireyle karşılaştığını ve Milletin demokrasiye olan inancı ve bağlılığı, cumhuriyet değerlerine sahip çıkma duygusunun bu hain kalkışmayı önlemede en büyük etken olduğunu ifade ederek, “Asıl önemlisi de Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Darbe nereden gelirse gelsin milletimizin, devletimizin, meşru Hükûmetimizin yanındayız." ifadesiyle darbe teşebbüsünün sonuçsuz kalması sağlanmıştır ancak henüz tehlike geçmiş değildir. Bütün bölücü ve yıkıcı unsurlar ile gizli FETÖ artıkları vatan, millet ve milliyetçilik, demokrasi, insan hakları, kuvvetler ayrılığı, parlamenter demokrasi gibi kavramları kullanarak gizli hainliklerini sürdürmektedir. Hainler vatansever, bölücüler milliyetperver kimsenin kisvesine bürünmüştür. Aslında, hepsinin hedefinde cumhuriyetimiz, devletimiz, özellikle de Milliyetçi Hareket Partisi vardır. Çünkü, Milliyetçi Hareket Partisi bunların oyunlarını bozmuş, oyuncaklarını ellerinde almıştır." şeklinde açıklama yapmış ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin 15 Temmuz gecesinden itibaren, siyasetin baş aktörleri olarak, ülkeyi parçalanmaya götüren süreci tersine çevirdiğini ifade belirterek, “Bunlar sadece Milliyetçi Hareket Partisine saldırmakla yetinmemekte, hepsi bir ağızdan, oyunu bozan Sayın Genel Başkanımıza da ayrıca saldırmaya başlamışlardır. Türk milletine, onun iradesine ve geleceğine ihanet edenlere mutlaka ki Türk adaleti hesabını soracaktır ve gereken en büyük cezaları verecektir. Tarihimizin şanlı sayfalarında örneğine neredeyse hiç rastlanmayan alçaklıklar, akla hayale gelmeyen, sığmayan şiddet dolu sahneler meşum ve melun 15 Temmuz gecesinde yaşanmıştır. Çanakkale müstevlilerin yarım bırakmak zorunda kaldıkları zulmü hain FETÖ'cüler tamamlamak istemişlerdir. Millî Mücadele'de kovulan Türk düşmanları kendilerini güçlü hissettikleri bir ortamda Pensilvanyalı teröristlerle Türkiye'yi önce teslim, daha sonra da tepeden tırnağa tasfiye etmeye kalkışmışlardır.” açıklamasını yapmıştır. Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin ikaz ve uyarılarına dikkat kesilerek meseleye Türkiye açısından Ankara merkezli, millî birliği esas alan, ülke bütünlüğünü ön planda tutan anlayışla hareket edilmez ise, daha büyük olumsuzluklarla karşı karşıya kalınabileceğini belirten Ahrazoğlu, “Ancak burada şunu da önemle ifade etmek isterim ki, bu sıkıntılı ve bulanık ortamda vatan millet sevgisiyle yoğurulmuş insanlarımızın mağduriyetlere uğratılması, hukukun üstünlüğü ilkesinden hareketle adaletli ve tarafsız davranılarak milletimizin üzerindeki korku ve endişelerin bertaraf edilmesi gerekmektedir." açıklamasını yapmış ve kamu kuruluşlarında hak eden memurun hak ettiği göreve getirilmesinin çalışma barışının, birlik, dayanışma ve verimlilik artışının sağlanması için en temel gereklilik olduğunu belirtmiş, “Bu nedenle terör örgütü paralel yapı yok edilirken yine eski hatalara düşülmemeli, bir başka cemaatin ve bir partinin sadık mensupları değil, siyasi görüşlerine bakılmaksızın, liyakat ve bilgi dikkate alınarak, bu ülkeyi ve milleti karşılıksız seven, Türk milletine ve demokrasisine sadakatle bağlı atamalar ve yeni personel alımları yapılmalıdır. "Bakanlıklar FETÖ'den temizlendi, temizleniyor." derken diğer cemaat ve örgüt mensuplarının iktidara yakın sendikalar vasıtasıyla devlete sızmalarına karşı önlemler alınmalıdır.” açıklamasını yaparak konuşmasını tamamladı.
(Hasan Yetmez)
Milliyetçi Hareket Partisi olarak uluslararası ikili anlaşmalara "Devlette devamlılık esastır." ilkesi gereğince destek vereceklerini ifade eden Ahrazoğlu, “15 Temmuz günü Genel Kurulda "15 Temmuz Millet Darbeye Dur Dedi" konulu kitapçık da, dergi ve resimler de torba içerisinde bizlere verildi. Resimlere baktığımızda, sanki 15 Temmuzda hain darbe gecesi sadece iktidar partisinin milletvekilleri Türkiye Büyük Millet Meclisinde bulunmuş gibi gösterilmiş. Muhalefet milletvekillerinden, özellikle Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerinden o resimlerde bir tek kare yok ve ben o gün Meclisteydim. Bunu, burada, samimiyetimle söylüyorum ki üzülerek ifade etmek istiyorum. Bu bir böbürlenme veyahut da üzüntüden daha çok, bu Mecliste birlik ve beraberliğin o gece sağlandığını, o gece bütün grup başkanlarının, mevcutta bulunan grup başkanlarının konuşması olmasına rağmen ve grup başkan vekilimizin burada konuşma yapmasına rağmen o karelerin bir tanesinin içine alınmamasını da kınıyorum." dedi.
Hatay Milletvekili Mehmet N. Ahrazoğlu; Ülkenin 15 Temmuzda büyük bir badireyle karşılaştığını ve Milletin demokrasiye olan inancı ve bağlılığı, cumhuriyet değerlerine sahip çıkma duygusunun bu hain kalkışmayı önlemede en büyük etken olduğunu ifade ederek, “Asıl önemlisi de Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Darbe nereden gelirse gelsin milletimizin, devletimizin, meşru Hükûmetimizin yanındayız." ifadesiyle darbe teşebbüsünün sonuçsuz kalması sağlanmıştır ancak henüz tehlike geçmiş değildir. Bütün bölücü ve yıkıcı unsurlar ile gizli FETÖ artıkları vatan, millet ve milliyetçilik, demokrasi, insan hakları, kuvvetler ayrılığı, parlamenter demokrasi gibi kavramları kullanarak gizli hainliklerini sürdürmektedir. Hainler vatansever, bölücüler milliyetperver kimsenin kisvesine bürünmüştür. Aslında, hepsinin hedefinde cumhuriyetimiz, devletimiz, özellikle de Milliyetçi Hareket Partisi vardır. Çünkü, Milliyetçi Hareket Partisi bunların oyunlarını bozmuş, oyuncaklarını ellerinde almıştır." şeklinde açıklama yapmış ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin 15 Temmuz gecesinden itibaren, siyasetin baş aktörleri olarak, ülkeyi parçalanmaya götüren süreci tersine çevirdiğini ifade belirterek, “Bunlar sadece Milliyetçi Hareket Partisine saldırmakla yetinmemekte, hepsi bir ağızdan, oyunu bozan Sayın Genel Başkanımıza da ayrıca saldırmaya başlamışlardır. Türk milletine, onun iradesine ve geleceğine ihanet edenlere mutlaka ki Türk adaleti hesabını soracaktır ve gereken en büyük cezaları verecektir. Tarihimizin şanlı sayfalarında örneğine neredeyse hiç rastlanmayan alçaklıklar, akla hayale gelmeyen, sığmayan şiddet dolu sahneler meşum ve melun 15 Temmuz gecesinde yaşanmıştır. Çanakkale müstevlilerin yarım bırakmak zorunda kaldıkları zulmü hain FETÖ'cüler tamamlamak istemişlerdir. Millî Mücadele'de kovulan Türk düşmanları kendilerini güçlü hissettikleri bir ortamda Pensilvanyalı teröristlerle Türkiye'yi önce teslim, daha sonra da tepeden tırnağa tasfiye etmeye kalkışmışlardır.” açıklamasını yapmıştır. Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin ikaz ve uyarılarına dikkat kesilerek meseleye Türkiye açısından Ankara merkezli, millî birliği esas alan, ülke bütünlüğünü ön planda tutan anlayışla hareket edilmez ise, daha büyük olumsuzluklarla karşı karşıya kalınabileceğini belirten Ahrazoğlu, “Ancak burada şunu da önemle ifade etmek isterim ki, bu sıkıntılı ve bulanık ortamda vatan millet sevgisiyle yoğurulmuş insanlarımızın mağduriyetlere uğratılması, hukukun üstünlüğü ilkesinden hareketle adaletli ve tarafsız davranılarak milletimizin üzerindeki korku ve endişelerin bertaraf edilmesi gerekmektedir." açıklamasını yapmış ve kamu kuruluşlarında hak eden memurun hak ettiği göreve getirilmesinin çalışma barışının, birlik, dayanışma ve verimlilik artışının sağlanması için en temel gereklilik olduğunu belirtmiş, “Bu nedenle terör örgütü paralel yapı yok edilirken yine eski hatalara düşülmemeli, bir başka cemaatin ve bir partinin sadık mensupları değil, siyasi görüşlerine bakılmaksızın, liyakat ve bilgi dikkate alınarak, bu ülkeyi ve milleti karşılıksız seven, Türk milletine ve demokrasisine sadakatle bağlı atamalar ve yeni personel alımları yapılmalıdır. "Bakanlıklar FETÖ'den temizlendi, temizleniyor." derken diğer cemaat ve örgüt mensuplarının iktidara yakın sendikalar vasıtasıyla devlete sızmalarına karşı önlemler alınmalıdır.” açıklamasını yaparak konuşmasını tamamladı.
(Hasan Yetmez)