MHP Hatay Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi Mehmet N. Ahrazoğlu, Uluslararası Anlaşmaların onaylanmasının uygun bulunduğu kanun tasarısı hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldığı konuşmasına, “Geçtiğimiz günlerde Hataya Amanos Dağları'nda PKK terör örgütüne yönelik yapılan operasyonlarda çıkan çatışmalarda şehit olan askerimize Allah'tan rahmet, şehidimizin değerli ailesine, yakınlarına, Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ile yüce Türk milletine başsağlığı ve sabır diliyorum.” şeklinde başlamıştır.
Uluslararası ikili sözleşmelere bakıldığında gündemdeki konuların bir kısmının enerji anlaşmaları olduğunu ifade eden Ahrazoğlu, “Dünyada söz sahibi bir ülke olabilmenin öncelikli şartlarından birisi de hiç şüphesiz ki yeterli enerji kaynaklarına sahip olmak ve bu kaynakları doğru kullanabilmektir. Enerji politikalarını doğru belirleyerek uygulayan ülkeler uluslararası rekabet gücünde öne çıkarken enerjide dışa bağımlı ülkeler gerek ekonomik gerekse siyasi politikalarda dışa bağımlı olmak zorunda kalmaktadırlar." dedi.
Milletvekili Ahrazoğlu; Ülkede son yıllarda AKP hükûmetleri tarafından uygulanan doğal gaz ve petrol ithalatına dayalı yanlış enerji politikaları sonucunda enerjide dışa bağımlılığın giderek arttığını, üretimin tüketimi karşılama oranının düştüğünü, yüksek kaçak ve kayıp oranlarının kabul edilebilir sınırlara çekilemediğini ve nükleer güç santrallerinin yapımının bir türlü başlatılamadığını belirterek, “Ancak son yıllarda ülkemizdeki petrol ve doğal gaz lobilerinin etkinliğinin artmasıyla yerli ve yenilenebilir enerji kaynakları yeterince değerlendirilememiştir. Bu amaçla ülke kaynaklarının üretime sokulmasına yönelik tedbirler alınamamış, alternatif enerji kaynakları alanında AR-GE çalışmaları, yatırımlar özendirilememiş, termik kaynaklı enerji üretim santralleri yenilenememiş, doğal gaza bağımlılık artmış, hidroelektrik üretimindeki su kaynaklarımız yeterince kullanılamamıştır. Ayrıca, ülkemizde enerji verimliliği de beklenen düzeyde artırılamamıştır. Elektrik enerjisi dağıtım ve kullanımında kayıp ve kaçakların önlenmesi, kullanılan teknolojinin geliştirilmesi ve enerji tasarrufu konusunda tüketici bilinçlendirilmesi maalesef oluşturulamamıştır.” açıklamasında bulunmuştur.
MHP Hatay Milletvekili Mehmet N. Ahrazoğlu; ülkedeki çiftçiler ve özellikle de Hatay çiftçisinin, bereketli Amik Ovası'nda geçimini emek ve alın teriyle karşılayanların durumundan bahsetmek istediğini belirterek, “Basına yansıdığı kadarıyla, çiftçi borçlarının erteleneceğinden bahsedilmektedir. Kapsamı ne olursa olsun, borç ertelemesine sulama ve elektrik borçlarının da ilave edilmesi gerekmektedir. Tarım Kredi Kooperatiflerine ve Ziraat Bankasına olan borçların haricinde, muhakkak, Devlet Su İşlerine veyahut da sulama birliklerine olan borçlar ve TEDAŞ'a olan elektrik borçlarının da ertelenmesi elzem olmuştur. Hataylı çiftçiler bu konuda Hükûmetten haber beklemektedir." şeklinde açıklama yapmış ve çiftçinin temel girdileri olan mazot, gübre, tohum ve ilaçların fiyatlarındaki artışı karşılayamaz durumda olduğunu belirterek, “Bugün mazot 4,60 lira, üre yılbaşından önce 900 liradan 1.300 liraya çıkmıştır, 18-46 DAP gübresi 1.100 Türk lirasından 1.600 Türk lirasına, üç 15 dediğimiz toprak gübresi ise 850 Türk lirasından 1.300 Türk lirasına yükselmiştir. Yani, yılbaşından önceki aralık ayındaki fiyatlar ile bugünkü fiyatlar arasında yüzde 30, yüzde 40'lar mertebesinde bir artış olmuştur.” açıklamasını yaparak Tüketen Türkiye'den üreten Türkiye'ye geçilmezse, yeni bir üretim reformu hazırlanmazsa istikrar ve ekonomik büyümeyi sağlamanın mümkün olmayacağını ifade etmiştir.
15 Temmuz sonucu değerlendirildiğinde Türk milletinin istiklaline ve istikbaline kasteden tüm hainlerin temizlenmesi gerektiğini ifade eden Ahrazoğlu, “Milliyetçi Hareket Partisi olarak buna desteğimiz tamdır ancak bu kapsamda suçlu ile suçsuzun ayrılması gerekmektedir. Suçlu ile suçsuzun birbirine karıştığına yönelik yoğun rahatsızlık ve çağrılara iktidarın kulak vermesi, dikkate alması ve bunlara muhakkak bir çözüm vermesi gerekmektedir. Aslı astarı belli olmayan, somut delillerle belirtilmeyen iftiralara ve gizli tanıklara mağduriyet yaratılmamalı, toplumda yeni bir küskünlüğe ve Türk düşmanlığına fırsat verilmemelidir. Mazlumun ahını almadan, mağduriyetlere ve adaletsizliğe meydan vermeden, Anayasa ve yasalara aykırı davranmadan, adaleti geciktirmeden ülkemizin bir an önce bu belayı atlatması bizim Milliyetçi Hareket Partisi olarak da arzumuzdur. Ancak, suçlu var ise neyle suçlandığı da açıkça belirtilmelidir. Özellikle yurtta sulh konseyi üyeleri konusunda kamuoyu açık cevap beklemektedir." Açıklamasını yaparak konuşmasını tamamladı.
(Haber Merkezi)
Uluslararası ikili sözleşmelere bakıldığında gündemdeki konuların bir kısmının enerji anlaşmaları olduğunu ifade eden Ahrazoğlu, “Dünyada söz sahibi bir ülke olabilmenin öncelikli şartlarından birisi de hiç şüphesiz ki yeterli enerji kaynaklarına sahip olmak ve bu kaynakları doğru kullanabilmektir. Enerji politikalarını doğru belirleyerek uygulayan ülkeler uluslararası rekabet gücünde öne çıkarken enerjide dışa bağımlı ülkeler gerek ekonomik gerekse siyasi politikalarda dışa bağımlı olmak zorunda kalmaktadırlar." dedi.
Milletvekili Ahrazoğlu; Ülkede son yıllarda AKP hükûmetleri tarafından uygulanan doğal gaz ve petrol ithalatına dayalı yanlış enerji politikaları sonucunda enerjide dışa bağımlılığın giderek arttığını, üretimin tüketimi karşılama oranının düştüğünü, yüksek kaçak ve kayıp oranlarının kabul edilebilir sınırlara çekilemediğini ve nükleer güç santrallerinin yapımının bir türlü başlatılamadığını belirterek, “Ancak son yıllarda ülkemizdeki petrol ve doğal gaz lobilerinin etkinliğinin artmasıyla yerli ve yenilenebilir enerji kaynakları yeterince değerlendirilememiştir. Bu amaçla ülke kaynaklarının üretime sokulmasına yönelik tedbirler alınamamış, alternatif enerji kaynakları alanında AR-GE çalışmaları, yatırımlar özendirilememiş, termik kaynaklı enerji üretim santralleri yenilenememiş, doğal gaza bağımlılık artmış, hidroelektrik üretimindeki su kaynaklarımız yeterince kullanılamamıştır. Ayrıca, ülkemizde enerji verimliliği de beklenen düzeyde artırılamamıştır. Elektrik enerjisi dağıtım ve kullanımında kayıp ve kaçakların önlenmesi, kullanılan teknolojinin geliştirilmesi ve enerji tasarrufu konusunda tüketici bilinçlendirilmesi maalesef oluşturulamamıştır.” açıklamasında bulunmuştur.
MHP Hatay Milletvekili Mehmet N. Ahrazoğlu; ülkedeki çiftçiler ve özellikle de Hatay çiftçisinin, bereketli Amik Ovası'nda geçimini emek ve alın teriyle karşılayanların durumundan bahsetmek istediğini belirterek, “Basına yansıdığı kadarıyla, çiftçi borçlarının erteleneceğinden bahsedilmektedir. Kapsamı ne olursa olsun, borç ertelemesine sulama ve elektrik borçlarının da ilave edilmesi gerekmektedir. Tarım Kredi Kooperatiflerine ve Ziraat Bankasına olan borçların haricinde, muhakkak, Devlet Su İşlerine veyahut da sulama birliklerine olan borçlar ve TEDAŞ'a olan elektrik borçlarının da ertelenmesi elzem olmuştur. Hataylı çiftçiler bu konuda Hükûmetten haber beklemektedir." şeklinde açıklama yapmış ve çiftçinin temel girdileri olan mazot, gübre, tohum ve ilaçların fiyatlarındaki artışı karşılayamaz durumda olduğunu belirterek, “Bugün mazot 4,60 lira, üre yılbaşından önce 900 liradan 1.300 liraya çıkmıştır, 18-46 DAP gübresi 1.100 Türk lirasından 1.600 Türk lirasına, üç 15 dediğimiz toprak gübresi ise 850 Türk lirasından 1.300 Türk lirasına yükselmiştir. Yani, yılbaşından önceki aralık ayındaki fiyatlar ile bugünkü fiyatlar arasında yüzde 30, yüzde 40'lar mertebesinde bir artış olmuştur.” açıklamasını yaparak Tüketen Türkiye'den üreten Türkiye'ye geçilmezse, yeni bir üretim reformu hazırlanmazsa istikrar ve ekonomik büyümeyi sağlamanın mümkün olmayacağını ifade etmiştir.
15 Temmuz sonucu değerlendirildiğinde Türk milletinin istiklaline ve istikbaline kasteden tüm hainlerin temizlenmesi gerektiğini ifade eden Ahrazoğlu, “Milliyetçi Hareket Partisi olarak buna desteğimiz tamdır ancak bu kapsamda suçlu ile suçsuzun ayrılması gerekmektedir. Suçlu ile suçsuzun birbirine karıştığına yönelik yoğun rahatsızlık ve çağrılara iktidarın kulak vermesi, dikkate alması ve bunlara muhakkak bir çözüm vermesi gerekmektedir. Aslı astarı belli olmayan, somut delillerle belirtilmeyen iftiralara ve gizli tanıklara mağduriyet yaratılmamalı, toplumda yeni bir küskünlüğe ve Türk düşmanlığına fırsat verilmemelidir. Mazlumun ahını almadan, mağduriyetlere ve adaletsizliğe meydan vermeden, Anayasa ve yasalara aykırı davranmadan, adaleti geciktirmeden ülkemizin bir an önce bu belayı atlatması bizim Milliyetçi Hareket Partisi olarak da arzumuzdur. Ancak, suçlu var ise neyle suçlandığı da açıkça belirtilmelidir. Özellikle yurtta sulh konseyi üyeleri konusunda kamuoyu açık cevap beklemektedir." Açıklamasını yaparak konuşmasını tamamladı.
(Haber Merkezi)