1. TEVHÎD: Allâh’ı birlemek… O’na alan belirlemek değil, O’nun belirlediğinde karar kılmaktır. Her işte O’nu hesâba katmaktır.
2. NAMAZ: Allâh’ı birleyenlerin, O’nunla birlikte olması… Bir tevhîd eylemi… Hayvânî tarafımızı, namazlarımızla terbiye ediyoruz. Salât ile sulha ve salâha yürüyoruz.
3. ORUÇ: Fiziksel iç dünyamıza dinginlik, nefsin arzularına vurulan gem… Tüketim köleliğine boyun eğmemek için nefisle yapılan mücâdele…
4. SADAKA: Bir sadâkat sınavı… “Ver” diyenin sözünü dinlemenin isbâtı, ictimâi denge unsuru…
5. ZİKİR: “Duânız olmasa, ne ehemmiyetiniz var?” (Furkân,77) sorgusunu aktif hayata geçirmek… Allâh ile kurulan iletişim, adanmışlık bilinci… Allâh ile olmanın içini doldurmak…
6. DİNLEMEK: Kulakları ve kalbi vahye açmak, anlamak ve anlamlandırmak için… İdeal bir hayatı gerçekleştirmek adına…
7. İTAAT: “İşittik ve itaat ettik” (Nûr, 51- Bakara, 285)in isbâtı… Kör bir taklîd ve teslimiyetten uzak, muhâkeme ve muhâsebe rehberliğinde, sâlim aklın ışığında itaat…
8. CİHÂD: Direnci olmayan din, değersizdir. Hayat iman ve cihâddır. İktidar, intikam ve ihtiras kavgası değil, emin ve adâletli bir iklime ulaşma çabası… Mazlumlar için umut manifestosu…
9. HİCRET: Durağan hayata, dinamik müdâhale… Allâh’ın rızası için yine O’nun razı olacağı şeye ve şekilde yürümek…
10. CEMAAT: ‘Benlik’ten ‘birliğe’ açılan kapı… Ferd planında değil, cemaat planında rahmete talip olma… Kesret içinde vahdeti aramak… Ayakta kalabilmek için oluşturulan güç… Zira organize olmayan güç, güç değildir. Tüm zamanların ihtiyacı olan mecburi birlik… Allâh’ı birleyenlerin birlikte yürümeleri…
Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in bizlere öğrettiği bir duâ ile sözlerimizi bağlayalım:
Allâh’ım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka ilâh yoktur. Beni Sen yarattın. Ben de Sen’in kulunum. Gücüm yettiği kadar Sen’in vaadin ve ahdin üzereyim. Yaptıklarımın şerrinden Sana sığınırım. Senin bana verdiğin ni’metini îtiraf ederim. Günahımı da îtiraf ederim. Beni mağfiret et. Çünkü günahları ancak sen bağışlarsın.” ( Buhari, Deâvât, 6306)
2. NAMAZ: Allâh’ı birleyenlerin, O’nunla birlikte olması… Bir tevhîd eylemi… Hayvânî tarafımızı, namazlarımızla terbiye ediyoruz. Salât ile sulha ve salâha yürüyoruz.
3. ORUÇ: Fiziksel iç dünyamıza dinginlik, nefsin arzularına vurulan gem… Tüketim köleliğine boyun eğmemek için nefisle yapılan mücâdele…
4. SADAKA: Bir sadâkat sınavı… “Ver” diyenin sözünü dinlemenin isbâtı, ictimâi denge unsuru…
5. ZİKİR: “Duânız olmasa, ne ehemmiyetiniz var?” (Furkân,77) sorgusunu aktif hayata geçirmek… Allâh ile kurulan iletişim, adanmışlık bilinci… Allâh ile olmanın içini doldurmak…
6. DİNLEMEK: Kulakları ve kalbi vahye açmak, anlamak ve anlamlandırmak için… İdeal bir hayatı gerçekleştirmek adına…
7. İTAAT: “İşittik ve itaat ettik” (Nûr, 51- Bakara, 285)in isbâtı… Kör bir taklîd ve teslimiyetten uzak, muhâkeme ve muhâsebe rehberliğinde, sâlim aklın ışığında itaat…
8. CİHÂD: Direnci olmayan din, değersizdir. Hayat iman ve cihâddır. İktidar, intikam ve ihtiras kavgası değil, emin ve adâletli bir iklime ulaşma çabası… Mazlumlar için umut manifestosu…
9. HİCRET: Durağan hayata, dinamik müdâhale… Allâh’ın rızası için yine O’nun razı olacağı şeye ve şekilde yürümek…
10. CEMAAT: ‘Benlik’ten ‘birliğe’ açılan kapı… Ferd planında değil, cemaat planında rahmete talip olma… Kesret içinde vahdeti aramak… Ayakta kalabilmek için oluşturulan güç… Zira organize olmayan güç, güç değildir. Tüm zamanların ihtiyacı olan mecburi birlik… Allâh’ı birleyenlerin birlikte yürümeleri…
Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in bizlere öğrettiği bir duâ ile sözlerimizi bağlayalım:
Allâh’ım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka ilâh yoktur. Beni Sen yarattın. Ben de Sen’in kulunum. Gücüm yettiği kadar Sen’in vaadin ve ahdin üzereyim. Yaptıklarımın şerrinden Sana sığınırım. Senin bana verdiğin ni’metini îtiraf ederim. Günahımı da îtiraf ederim. Beni mağfiret et. Çünkü günahları ancak sen bağışlarsın.” ( Buhari, Deâvât, 6306)