Kış mevsiminin yaklaştığı bu günlerde hava sıcaklıkları bir düşüp bir yükseliyor. Dolayısıyla bu mevsim geçişlerinde de soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklara yakalanmak kaçınılmaz oluyor. Birçok kişi de bağışıklık sistemini güçlendirmek ve vücut direncini artırmak amacıyla bitki çayı tüketimini artırabiliyor. Ancak bitki çaylarının bilinçsiz tüketilmesi durumunda da oldukça zararlı etkileri olabiliyor.
Bitki çayları pek çoğumuz için özellikle kış aylarında vazgeçilmez destekçi ve şifa kaynağı. Ancak ne kadar tüketmemiz gerektiği ya da nasıl tüketmemiz gerektiği ile ilgili bilgi sahibi olmak çok önemli. Çünkü şifa kaynağı olan bitki çayları bazı durumlarda tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle bitki çaylarını dikkatli ve bilinçli bir şekilde tüketmek gerekiyor. Sofra/Compass Group Türkiye Ülke Diyetisyeni Emel Terzioğlu Arslan, en çok tercih edilen bitki çaylarının bilinmesi gereken yanlarını paylaşıyor.
Bitki çayı tüketiminde dikkat edilmesi gereken noktalar
Yeşil çay: İçeriğindeki antioksidan bileşenler nedeniyle hem bağışıklığı güçlendirmek adına hem de özellikle zayıflama diyetlerinde metabolizmayı artırıcı etkisinden dolayı en sık tüketilen bitki çaylarından biri. Ancak hipertansiyonu ve kalp çarpıntısı olan bireyler mutlaka doktora danışarak tüketmeliler. İçeriğindeki kafein çarpıntının artmasına neden olurken diüretik etkisinden dolayı da kan basıncını yükseltebilir.
Bu nedenle bu bireyler doktor/diyetisyen kontrolünde günde en fazla 1-2 fincan tüketmelidir.
Ekinazya: Ekinezya da vücut direncini artırdığı için özellikle kış mevsiminde sıklıkla tercih edilir. İçeriğindeki antioksidan bileşenler sayesinde bağışıklığı güçlendirip hastalıklara yakalanma riskini azaltır. Ancak bazı ilaçlarla etkileşime girip ilaçların etkisini artırıp azaltma durumu olabilir. Ayrıca bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Bu nedenle düzenli ilaç kullanan kişiler mutlaka doktora danışarak tüketmelidir.
Ihlamuru kaynatmayın demleyin
Ihlamur: Ihlamur yüzyıllardan beri doğal ilaç olarak kullanılan bir bitkidir. Düzenli tüketildiği takdirde özellikle mevsim geçişlerinde hastalıklara karşı koruyucu bir etki gösterir. Ayrıca soğuk algınlığı ve gribe karşı da tedavi edici etkisi vardır. Ihlamur çayı ile ilgili dikkat etmemiz gereken en önemli noktalardan biri demleme sıcaklığı ve süresidir. Ihlamuru kaynatırsak yapısındaki etken maddeler azalacağı için kaynatmak yerine kaynamış ve ocaktan alınmış suya eklenerek uygun sürede demlemek gerekir.
Kuşburnu: Kış aylarının olmazsa olmazlarından biri de kuşburnu çayı. İyi bir C vitamini kaynağı olan kuşburnu bu sayede bağışıklık sistemini güçlendirir ve vücut direncini artırır. Ancak fazla tüketimi alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Bu yüzden günde 2-3 fincandan fazlası önerilmemektedir.
Gebelikte tüketime dikkat!
Zencefil: Zencefil de kış aylarında en çok tercih edilen çaylardan biri. Soğuk algınlığı tedavisinde önemli bir rol oynar. Ayrıca vücuttan toksinlerin atılmasını sağlar ve antioksidan etkisi sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir. Zencefil bu faydalarının yanı sıra bazı durumlarda tehlikeli olabilir. Safra salgısını artırdığı için safra kesesi hastalığı olanlar dikkatli tüketmelidir. Ayrıca gebelikte de bulantı ve kusmayı önlediği için önerilse de günlük 1 gramın üzerinde tüketilmesi düşük riskini artırabilir.
Adaçayı: İçeriğindeki cineol adlı bileşen sayesinde öksürüğü önlemede önemli bir rol oynamaktadır. Ayrıca soğuk algınlığı tedavisinde de sık sık tercih edilir. Ancak gebelikte kasılmalara neden olduğu için düşük riskini artırır. Bu nedenle gebelikte tüketimi sakıncalıdır. (Haber Merkezi)
Bitki çayları pek çoğumuz için özellikle kış aylarında vazgeçilmez destekçi ve şifa kaynağı. Ancak ne kadar tüketmemiz gerektiği ya da nasıl tüketmemiz gerektiği ile ilgili bilgi sahibi olmak çok önemli. Çünkü şifa kaynağı olan bitki çayları bazı durumlarda tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle bitki çaylarını dikkatli ve bilinçli bir şekilde tüketmek gerekiyor. Sofra/Compass Group Türkiye Ülke Diyetisyeni Emel Terzioğlu Arslan, en çok tercih edilen bitki çaylarının bilinmesi gereken yanlarını paylaşıyor.
Bitki çayı tüketiminde dikkat edilmesi gereken noktalar
Yeşil çay: İçeriğindeki antioksidan bileşenler nedeniyle hem bağışıklığı güçlendirmek adına hem de özellikle zayıflama diyetlerinde metabolizmayı artırıcı etkisinden dolayı en sık tüketilen bitki çaylarından biri. Ancak hipertansiyonu ve kalp çarpıntısı olan bireyler mutlaka doktora danışarak tüketmeliler. İçeriğindeki kafein çarpıntının artmasına neden olurken diüretik etkisinden dolayı da kan basıncını yükseltebilir.
Bu nedenle bu bireyler doktor/diyetisyen kontrolünde günde en fazla 1-2 fincan tüketmelidir.
Ekinazya: Ekinezya da vücut direncini artırdığı için özellikle kış mevsiminde sıklıkla tercih edilir. İçeriğindeki antioksidan bileşenler sayesinde bağışıklığı güçlendirip hastalıklara yakalanma riskini azaltır. Ancak bazı ilaçlarla etkileşime girip ilaçların etkisini artırıp azaltma durumu olabilir. Ayrıca bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Bu nedenle düzenli ilaç kullanan kişiler mutlaka doktora danışarak tüketmelidir.
Ihlamuru kaynatmayın demleyin
Ihlamur: Ihlamur yüzyıllardan beri doğal ilaç olarak kullanılan bir bitkidir. Düzenli tüketildiği takdirde özellikle mevsim geçişlerinde hastalıklara karşı koruyucu bir etki gösterir. Ayrıca soğuk algınlığı ve gribe karşı da tedavi edici etkisi vardır. Ihlamur çayı ile ilgili dikkat etmemiz gereken en önemli noktalardan biri demleme sıcaklığı ve süresidir. Ihlamuru kaynatırsak yapısındaki etken maddeler azalacağı için kaynatmak yerine kaynamış ve ocaktan alınmış suya eklenerek uygun sürede demlemek gerekir.
Kuşburnu: Kış aylarının olmazsa olmazlarından biri de kuşburnu çayı. İyi bir C vitamini kaynağı olan kuşburnu bu sayede bağışıklık sistemini güçlendirir ve vücut direncini artırır. Ancak fazla tüketimi alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Bu yüzden günde 2-3 fincandan fazlası önerilmemektedir.
Gebelikte tüketime dikkat!
Zencefil: Zencefil de kış aylarında en çok tercih edilen çaylardan biri. Soğuk algınlığı tedavisinde önemli bir rol oynar. Ayrıca vücuttan toksinlerin atılmasını sağlar ve antioksidan etkisi sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir. Zencefil bu faydalarının yanı sıra bazı durumlarda tehlikeli olabilir. Safra salgısını artırdığı için safra kesesi hastalığı olanlar dikkatli tüketmelidir. Ayrıca gebelikte de bulantı ve kusmayı önlediği için önerilse de günlük 1 gramın üzerinde tüketilmesi düşük riskini artırabilir.
Adaçayı: İçeriğindeki cineol adlı bileşen sayesinde öksürüğü önlemede önemli bir rol oynamaktadır. Ayrıca soğuk algınlığı tedavisinde de sık sık tercih edilir. Ancak gebelikte kasılmalara neden olduğu için düşük riskini artırır. Bu nedenle gebelikte tüketimi sakıncalıdır. (Haber Merkezi)