Atatürk Mahallesi ve Yeşilada Mahallesinin sakinleri Samandağ’ında Beton Santralinin kaldırılması için Samandağ Başsavcılığına suç duyurusunda bulundular.
Adiye önünde gerçekleşen basın açıklamasını Samandağ Ekoloji Grubu adına Emel Karaçay okuyarak şu ifadelere yer verdi: “Hatay İli Samandağ İlçesi Atatürk Mahallesi 822 Ada 73 parsel sayılı taşınmazda kurulumu tamamlanan ancak, Kaçak yapılan ve ruhsatsız çalışan olan beton santralinin faaliyetinin durdurulması ve mahalleden şehir dışına taşınması gerekmektedir. Hazır Beton Santralleri; Kirletici olarak tanımlanan ve Kanunlarda “Gayrisıhhi müessese” kategorisindedir. Hazır Beton Santrallinin; Çevreye ve insan Sağlığına vereceği zararlar hesaplanmadan, Yoğun yerleşimin olduğu Atatürk Mahallesi, Yeni Mahalle, Yeşilada Mahallesi kesişim mıntıkasında kurulmuştur. Meryem Karaçaylı, Eğitim Yuvasının (Kreş-anasınıfı- ilkokul kompleksinin) yakınındadır. Ülkemizin önemli Gıda Ambarlarından Samandağ Asi Ovasının ortasındadır. Korunması gereken Endemik bitki ve diğer Canlıların en son yaşam alanı eski asi nehri sulak alanın dibindedir. İmar Planında Konut alanı olarak işaretlenen yerde, yasalara aykırı Sanayi tesisi yapılmıştır. Yanlış ve eksik bilgilerle yetkili merciler yanıltılarak “ÇED raporu gereksizdir” kararı alınmıştır. Hazır Beton Santralleri Çalışma ve işleyişleri toz, gürültü, kimyasal atık odağı ve aşırı su yutağıdırlar. Santral bacalarından salınan tozlar çok geniş bir alana yayılacaktır. Rüzgârlı bölgede kurulan beton santralinin tozları Samandağ’ın en kalabalık 4-5 mahallesinde on binlerce insana doğrudan zarar verecektir. Havayı kirleten küçük partiküller, solunum yolları hastalıkları, zatüre, akciğer kanseri ve silikoz denilen pnömokonyoz denilen hastalık ve ölümlere neden olabilmektedir. Okula yakın olduğundan eğitim ve öğretim felç alacaktır. Öğretmen ve öğrenciler hayatları boyunca hastalıklara, ilaçlara, acılı kısa hayata mahkûm alacaklardır. Bitkilerin ve ağaçların üzerinde biriken tozlar fotosentezin gerçekleşmesini engelleyecek ve verimi düşürecektir. Toprağın üzerini örten toz toprağı tarıma elverişsiz hale getirecektir. Beton Santralinden salınan toz “Sulak alan olan Asi Nehri eski yatağı ekosistemi üzerinde toz tabakası oluşturarak canlı yaşamını öldürecektir. Asi nehri eski yatağında flora, fauna, doğal ve kültürel değerlerin yanı sıra ekosistem bütünlüğüne de telafisi mümkün olmayan tahribatlar yaratacaktır. Dünyada Son Yaşam alanı eski Asi yatağı olan endemik canlılardan biride olan Benekli Kaplumbağadır (Emys Orbicularis). Asi Nehri eski yatağının dibine kurulan Beton Santrali “Benekli Kaplumbağa” dahil, sulak alan içinde ve çevresinde bütün yaşama olumsuz zararlar verecektir. Aşırı su tüketen Beton Santrali; Asi Nehri Eski Yatağını kurutacak, çölleşecektir. Çünkü Yeraltı suyu ile yer üstü suyu denge içindedir. Beton üretiminde kullanılan çok yoğun kimyasallar, çimento vb nedeniyle bu tesislerin atıkları zehirli ve kirleticidir. Sulak alanın dibinde kurulan beton santralinin atığının yer üstü ve yer altı sulara ve bütün sulama ve kullanım sularına bulaşmaması imkânsızdır. “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.” hükmü gereğince devletin vatandaşın, sağlığını olumsuz etkileyecek faaliyetlere girişmemesi, insanların sağlığını tehdit edecek faaliyetleri durdurması ve ortadan kaldırması gerektiği, insanlara sağlıklı bir çevre yaratma sorumluluğu gibi anayasal bir ödevi bulunmaktadır. İnsan, hayvan ve bitki yaşamını tehdit eden beton santralinin faaliyetinin durdurulması ve şehir dışına taşınmasını talep ediyoruz.” Dedi.
(Haber Merkezi)
ABDULVAHİT GÜRASLAN