Hani bir şarkı var ya “Adana’nın yolları taştan, sen çıkardın beni baştan”
Bu yazımda güzel Antakya’mın çirkin yollarından bahsetmek istiyorum.
Daha doğrusu Hatay ilinin tüm ilçelerinin yolları içler acısı.
Antakya’da sürücülük yapmak, araçla bir yerden bir yere gitmek gerçekten bir işkenceye dönüşmüş,
Bu gerçekleri yazarken sakın kimse politik olarak düşünmesin. Bu sorun hepimizin sorunu. A partisi, B partisi değil, büyükşehir belediyesi, küçükşehir belediyesi meselesi değil.
Antakya’da yaşayan bir vatandaş olarak Defne ile bütünleşen büyükşehirde yaşıyoruz ama inanın yollarımız köyden farksız.
Hatta bazı köylerin girişi ve içindeki yollar inanın bizim yollardan daha güzel.
Dışarıdan gelen yerli ve yabancı turistlerin Hatay ilini beğenmediği iki konusu var.
Bozuk yollar ve kirli bir şehir.
Bozuk yollar neden oluşuyor. Kanalizasyon boruları, temiz su boruları, elektrik kabloları, doğalgaz boruları, internet için Telekom’un yaptığı kazılar nedeniyle.
Bir iş yapılır aylarca yol o şekilde bırakılır. Neyse geçen zaman sonra yol asfaltlanır bir gün sonra diğer iş için yeniden kazılır. Artık Antakya’da bu tür yollara alıştık ama ne zamana kadar.
Son mahalli seçimlerin yapılmasının üzerinden üç yıl geçti.
Sabır, sabır, sabır ne zamana kadar?
Aracı olup ta Antakya trafiğinden memnun olan birisi varsa dişimi koparacağım.
Ama yok!
Dişlerim, sabırsızlık dolayısıyla sıkmaktan kopmak üzere.
Hataylı bir vatandaş olarak tüm belediye başkanlarımdan hiçbir hizmet talep etmiyorum.
Bölgemizde ki Adana, Mersin, Gaziantep illerinde görev yapan belediye başkanlarının yaptığı hizmeti istemiyorum, beklemiyorum.
Sadece iki hizmet istiyorum:
Düzgün yollar, temiz bir şehir.
Acaba çok şey mi istedim?
Bu yazımda güzel Antakya’mın çirkin yollarından bahsetmek istiyorum.
Daha doğrusu Hatay ilinin tüm ilçelerinin yolları içler acısı.
Antakya’da sürücülük yapmak, araçla bir yerden bir yere gitmek gerçekten bir işkenceye dönüşmüş,
Bu gerçekleri yazarken sakın kimse politik olarak düşünmesin. Bu sorun hepimizin sorunu. A partisi, B partisi değil, büyükşehir belediyesi, küçükşehir belediyesi meselesi değil.
Antakya’da yaşayan bir vatandaş olarak Defne ile bütünleşen büyükşehirde yaşıyoruz ama inanın yollarımız köyden farksız.
Hatta bazı köylerin girişi ve içindeki yollar inanın bizim yollardan daha güzel.
Dışarıdan gelen yerli ve yabancı turistlerin Hatay ilini beğenmediği iki konusu var.
Bozuk yollar ve kirli bir şehir.
Bozuk yollar neden oluşuyor. Kanalizasyon boruları, temiz su boruları, elektrik kabloları, doğalgaz boruları, internet için Telekom’un yaptığı kazılar nedeniyle.
Bir iş yapılır aylarca yol o şekilde bırakılır. Neyse geçen zaman sonra yol asfaltlanır bir gün sonra diğer iş için yeniden kazılır. Artık Antakya’da bu tür yollara alıştık ama ne zamana kadar.
Son mahalli seçimlerin yapılmasının üzerinden üç yıl geçti.
Sabır, sabır, sabır ne zamana kadar?
Aracı olup ta Antakya trafiğinden memnun olan birisi varsa dişimi koparacağım.
Ama yok!
Dişlerim, sabırsızlık dolayısıyla sıkmaktan kopmak üzere.
Hataylı bir vatandaş olarak tüm belediye başkanlarımdan hiçbir hizmet talep etmiyorum.
Bölgemizde ki Adana, Mersin, Gaziantep illerinde görev yapan belediye başkanlarının yaptığı hizmeti istemiyorum, beklemiyorum.
Sadece iki hizmet istiyorum:
Düzgün yollar, temiz bir şehir.
Acaba çok şey mi istedim?