16 Nisan 2017 referandumu ile sistem değişikliği için düğmeye basıldı. Peki sistemin güçlendirilmesi için ne yapılmalı? Tabi ki seçim ve siyasi partiler yasasının bir an önce değiştirilmesi gerekiyor..
Öteden beri var olan Bürokratik oligarşi, Vesayet yapısının değiştirilmesi, hesap verilebilirlik, rant, yakın ilişkiler zinciri, koltuktan güç alma, ehliyet ve liyakatten uzak beceriksizlik emareleri gibi olumsuz hususların yerine, işin ehli, vatanına, devletine sadakatli bireylerin iş başına getirildiği bir sistemin varlığını halk bir an önce görmek istiyor…
Aziz milletin merkezde olduğu, milletin efendi ve devletin milletin emrinde olduğu bir zaman dilimi yaşanmak isteniyor…
Peki mevcut siyasi partilerimiz bu konularda yeterince hazırlık yapıyor mu? Naçizane izlediğim kadarıyla muhalefet partisi kendilerince 2019 seçimlerine giden süreçle ilgili farklı yollarla aşmaya çalışıyorlar..
Söz konusu DEĞİŞİM VE YENİLENME sürecini gerçekleştirebilecek potansiyeli ve ihtimali yüksek olan tek Partinin AK PARTİ olduğunu görüyoruz…. Yüklü bir enkazla iş başına gelen, ekonomi, sosyal, siyasi ve kültürel bir deprem geçirmiş olan bir yanlış yönetimin ardından dümenin başına geçen bir Partiden Ak Partiden söz ediyoruz.
15 senelik iktidarında tabiri caizse arı gibi çalışan, sumen altı edilen birçok meseleyi çözme gayretinde olan ve çözen, zaman zaman vesayet sisteminin defansına çarpan bir iktidar… Fakat genelinde başarılı olan bir İktidar… Her girdiği seçimde galibiyetle sandıklardan aziz milletin iradesini gücünü arkasına alan bir siyasi partiden Ak Partiden söz ediyoruz. Öz eleştiri ile yapıcı eleştirilerle yaklaşılacak yönleri olsa da siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel istikrarı koruyup kollayan ve devam ettiren bir iktidar..
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Olağanüstü kongrede başa geçmesiyle, kurucu lider olmasıyla partililerin motivasyonu artmış ve bağışıklık sisteminin güçlendiğini söyleyebiliriz rahatlıkla..
Sayın Cumhurbaşkanı ve Ak Partinin Genel Başkanı olağanüstü kongrede aynen şöyle söylemişti:
“Bu yılsonuna kadar il teşkilatlarımız, ilçe teşkilatlarımız, belde teşkilatlarımızın tamamını güncelleyeceğiz. Yeniden gözden geçireceğiz, çünkü ortada bir metal yorgunluğu var. Bunu aşmamız lazım. Onun için de çok daha dinamik ekiplerle inşallah 2019'a hazırlanmamız gerekiyor."
Bu tespitten anlaşılan 15 yıldır iktidar olan bir partide fiziksel, ruhsal ve motive açısından dikkat dağınıklığı olabilir. Mevcut teşkilatlarda ilk günkü aşkı heyecanı yitirmiş veya aziz milletin gönlünde karşılığı olmayan alışkanlıklar olabilir, menfaat ilişkileri bulaşmış olabilir, parti için bürokratik oligarşi dediğimiz vesayet baskıları olabilir…
İşte tüm bu olumsuzlukları, halkın benimsemediği karakterleri ve makam sahiplerini halkın haklı beklentileri doğrultusunda, değişime, yenilenmeye ve gerekirse tevdi edilen görevinden alarak, gerçek liyakat sahiplerine, vatanına milletine hizmet edeceklere teslim etme zamanıdır.
Önceden Yüzde 30 veya yüzde 35 ler ile iktidara gelebilirken, artık % 50 + 1 (bir) ile güven oyuna sahip olunacağı bir seçime doğru gidiyoruz. Dolayısıyla bizlerin halkın yüzde 70 veya yüzde 80’inin güvenini, sevgisini kazanmamız gerekmektedir.
Yerel ve merkezi yönetimler için Ak Parti tabanından, halka her konuda dokunabilecek, uzlaşı kültürü oturmuş, kavgacı değil sorun çözücü, işinin ehli, ahlak sahibi, rant vb konulara uzak, sadece halkın milletin hizmetkarı, hesap vermeye hazır kadroların gelmesi beklentisi vardır. Sayın Cumhurbaşkanımızın her partiden hassaten kendi partisi olan Ak Partiden şimdiye kadar yapmış oldukları olumlu icraatların devamı, istikrarın korunması ve yanlış olan halk tarafından kabul görmeyen hem şahıs nezdinde hem de icraatlar açısından olan hususların bertaraf edilmesi yönündedir.
Seçim süreçlerinin ve yapılmakta olan kongrelerin, seçilen kardeşlerimizin bu kriterlerle bezenmiş bir halde iş başına getirilmeleri en büyük arzu ve taleptir. Vesselam… Şimdiden hayırlı olsun..
Öteden beri var olan Bürokratik oligarşi, Vesayet yapısının değiştirilmesi, hesap verilebilirlik, rant, yakın ilişkiler zinciri, koltuktan güç alma, ehliyet ve liyakatten uzak beceriksizlik emareleri gibi olumsuz hususların yerine, işin ehli, vatanına, devletine sadakatli bireylerin iş başına getirildiği bir sistemin varlığını halk bir an önce görmek istiyor…
Aziz milletin merkezde olduğu, milletin efendi ve devletin milletin emrinde olduğu bir zaman dilimi yaşanmak isteniyor…
Peki mevcut siyasi partilerimiz bu konularda yeterince hazırlık yapıyor mu? Naçizane izlediğim kadarıyla muhalefet partisi kendilerince 2019 seçimlerine giden süreçle ilgili farklı yollarla aşmaya çalışıyorlar..
Söz konusu DEĞİŞİM VE YENİLENME sürecini gerçekleştirebilecek potansiyeli ve ihtimali yüksek olan tek Partinin AK PARTİ olduğunu görüyoruz…. Yüklü bir enkazla iş başına gelen, ekonomi, sosyal, siyasi ve kültürel bir deprem geçirmiş olan bir yanlış yönetimin ardından dümenin başına geçen bir Partiden Ak Partiden söz ediyoruz.
15 senelik iktidarında tabiri caizse arı gibi çalışan, sumen altı edilen birçok meseleyi çözme gayretinde olan ve çözen, zaman zaman vesayet sisteminin defansına çarpan bir iktidar… Fakat genelinde başarılı olan bir İktidar… Her girdiği seçimde galibiyetle sandıklardan aziz milletin iradesini gücünü arkasına alan bir siyasi partiden Ak Partiden söz ediyoruz. Öz eleştiri ile yapıcı eleştirilerle yaklaşılacak yönleri olsa da siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel istikrarı koruyup kollayan ve devam ettiren bir iktidar..
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Olağanüstü kongrede başa geçmesiyle, kurucu lider olmasıyla partililerin motivasyonu artmış ve bağışıklık sisteminin güçlendiğini söyleyebiliriz rahatlıkla..
Sayın Cumhurbaşkanı ve Ak Partinin Genel Başkanı olağanüstü kongrede aynen şöyle söylemişti:
“Bu yılsonuna kadar il teşkilatlarımız, ilçe teşkilatlarımız, belde teşkilatlarımızın tamamını güncelleyeceğiz. Yeniden gözden geçireceğiz, çünkü ortada bir metal yorgunluğu var. Bunu aşmamız lazım. Onun için de çok daha dinamik ekiplerle inşallah 2019'a hazırlanmamız gerekiyor."
Bu tespitten anlaşılan 15 yıldır iktidar olan bir partide fiziksel, ruhsal ve motive açısından dikkat dağınıklığı olabilir. Mevcut teşkilatlarda ilk günkü aşkı heyecanı yitirmiş veya aziz milletin gönlünde karşılığı olmayan alışkanlıklar olabilir, menfaat ilişkileri bulaşmış olabilir, parti için bürokratik oligarşi dediğimiz vesayet baskıları olabilir…
İşte tüm bu olumsuzlukları, halkın benimsemediği karakterleri ve makam sahiplerini halkın haklı beklentileri doğrultusunda, değişime, yenilenmeye ve gerekirse tevdi edilen görevinden alarak, gerçek liyakat sahiplerine, vatanına milletine hizmet edeceklere teslim etme zamanıdır.
Önceden Yüzde 30 veya yüzde 35 ler ile iktidara gelebilirken, artık % 50 + 1 (bir) ile güven oyuna sahip olunacağı bir seçime doğru gidiyoruz. Dolayısıyla bizlerin halkın yüzde 70 veya yüzde 80’inin güvenini, sevgisini kazanmamız gerekmektedir.
Yerel ve merkezi yönetimler için Ak Parti tabanından, halka her konuda dokunabilecek, uzlaşı kültürü oturmuş, kavgacı değil sorun çözücü, işinin ehli, ahlak sahibi, rant vb konulara uzak, sadece halkın milletin hizmetkarı, hesap vermeye hazır kadroların gelmesi beklentisi vardır. Sayın Cumhurbaşkanımızın her partiden hassaten kendi partisi olan Ak Partiden şimdiye kadar yapmış oldukları olumlu icraatların devamı, istikrarın korunması ve yanlış olan halk tarafından kabul görmeyen hem şahıs nezdinde hem de icraatlar açısından olan hususların bertaraf edilmesi yönündedir.
Seçim süreçlerinin ve yapılmakta olan kongrelerin, seçilen kardeşlerimizin bu kriterlerle bezenmiş bir halde iş başına getirilmeleri en büyük arzu ve taleptir. Vesselam… Şimdiden hayırlı olsun..