Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Koordinasyon Kurulu 1. Toplantısı”na katıldı.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen programda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, insan fıtratının, onurunun ve neslinin korunması noktasında yeri doldurulamaz bir sosyal kurum olan ailenin, sağlıklı sosyalleşmenin ve nesli devam ettirmenin en sağlam zemini olduğunu söyledi.
Başkan Erbaş, ailenin, İslam’ın erdemli insan, faziletli toplum idealinin daima merkezinde yer aldığını belirterek, Kur’an ve sünnette, ailenin mukaddes bir akitle kurulmasına ve korunmasına büyük önem atfedildiğini kaydetti.
“EGEMEN KÜLTÜRLERİN YIKICI ETKİSİ, AİLE KURUMUNDA CİDDİ ÖRSELENMELERE SEBEP OLDU”
Gerçek anlamda huzurun, ancak sağlam temellere dayanan, sağlıklı bir şekilde işleyen ve hak, sorumluluk ekseninde ortak yaşama bilincini pekiştiren bir aile kurumuyla mümkün olduğuna işaret eden Başkan Erbaş, “Biliyoruz ki bu önemli kurum, tarihin her döneminde bir takım sapkın anlayışların, batıl inanç, ideoloji, yaklaşım ve uygulamaların tehdidiyle karşı karşıya kalmıştır. Ancak, geçmişteki hiçbir tehdit, yeni iletişim biçimlerinin sosyal ilişkileri derinden etkilediği günümüzdeki kadar yıpratıcı ve yıkıcı olmamıştır. Her bakımdan son derece hızlı ve kapsamlı bir küreselleşmenin yaşandığı günümüzde egemen kültürlerin yıkıcı etkisi, aile kurumunda maalesef ciddi örselenmelere sebep olmuştur.” diye konuştu.
“YENİ MEDYA UNSURLARI ÜZERİNDEN AİLEYİ HEDEF ALAN TEŞEBBÜSLER VAR”
Başkan Erbaş, günümüzde, hiçbir sınır tanımaksızın her türlü değerin tüketim aracına dönüştürüldüğünü ve salt hazzı merkeze alan bir hayat tarzının ısrarla dayatıldığını kaydederek, “Bu minvalde özellikle yeni medya unsurları üzerinden aileyi hedef alan teşebbüslerin varlığını hepimiz biliyoruz. Maalesef bu mecralarda insanların selim fıtratına aykırı tutumların propagandası yapılabilmekte; sinsice yürütülen algı operasyonlarıyla nesillerin duygu ve düşünceleri kolaylıkla manipüle edilebilmektedir.” ifadelerini kullandı. Dijital mecralarda kendilerine geniş bir hareket alanı bulan sapkın akımların ve baskı gruplarının, aile tanımını bile değişime zorladığını ifade eden Başkan Erbaş, “Söz konusu gruplar ve onların etkisinde kalanlar, aile kurumunu gerçek niteliğinden uzaklaştırarak farklı cinsler veya hem cinsler arasında kurulan bir yapı olarak görebilmekte; arkadaşlık, birlikte yaşama, partnerlik gibi kavramlarla ifade etme gafletine düşebilmektedir.” dedi. Başkan Erbaş, bunun da sadece yabancı film ve dizilerde değil, artık yerli film ve dizilerde de evlerin içine girdiğini ve adeta bu kavramların normalleştirildiği değerlendirmesinde bulundu.
“BUGÜN AİLEYİ KORUMA NOKTASINDA HASSASİYET VE GAYRETE İHTİYAÇ VARDIR”
Aile kurumunun küresel boyutta tam bir kuşatma altında olduğuna dikkat çeken Başkan Erbaş, şöyle konuştu: “Bütün dünyada boşanmaların ve tek ebeveynli ailelerin çoğalması, bununla birlikte nikahsız birlikteliklere ve eşcinsel evliliklere meşruiyet kazandırma çabaları, bu kuşatmanın trajik yansımalarıdır. Dolayısıyla geçmişe kıyasla bugün aileyi ve fıtratı koruma noktasında daha büyük bir hassasiyet ve gayrete ihtiyaç vardır. Böyle bir ortamda aileyi tehdit eden her türlü düşünce, akım ve uygulamalar karşısında sağlam bir duruş sergilemek, toplumsal bir duyarlılık geliştirmek ve meseleyle ilgili kapsamlı ve güçlü tedbirler almak, inancın ve değerlerimizin bizlere yüklediği sorumluluktur.”
Haber Merkezi
ABDULVAHİT GÜRASLAN