Türkiye Kamu-Sen İl Başkanı Hayrettin ŞAHİN, Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezinin şubat ayına ilişkin açlık ve yoksulluk sınırı verilerini açıkladı. Türkiye İstatistik Kurumu’ndan alınan Şubat 2018 fiyatlarına göre yapılan araştırmada çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı 2.679,96 TL olarak hesaplandı.
Dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi ise 5.458,74 Lira olarak belirlendi. Sonuçlar, dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddinin bir önceki aya göre %0,82 oranında arttığını ortaya koydu.
Çalışan tek kişinin açlık sınırı da bir önceki aya göre %0,64 oranında yükseldi ve 2.058,75 Lira olarak hesaplandı.
Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları toplamı da Şubat ayında 2.104,60 Lira oldu. Yapılan araştırmada, 4 kişilik bir ailenin sağlık kuruluşlarının belirlediği gibi sağlıklı bir biçimde beslenebilmesi için gerekli harcamanın Şubat 2018 verilerine göre günlük 42,56 TL olduğu ifade edildi. Ailenin aylık gıda harcaması toplamı ise 1.276,92 TL olarak belirlendi.
Şubat 2018 itibarı ile ortalama 3.147,10 TL ücret alan bir memurun ailesi için yaptığı gıda harcaması, maaşının %40,57’sini oluştururken Türkiye İstatistik Kurumu verilerinde 827,68 TL olarak belirlenen kira gideri ise Şubat 2018 ortalama maaşının %26,30’una denk geldi. Buna göre bir memur, ortalama maaşının %66,87’sini yalnızca gıda ve barınma harcamalarına ayırmak zorunda kaldı.
Ortalama ücretle geçinen bir memur ailesinin ulaşım, sağlık, eğitim, haberleşme, giyim gibi diğer zorunlu ihtiyaçlarını karşılaması için Şubat 2018 maaşından geriye yalnızca 1042,63 TL kaldı.
ŞAHİN: Asker ve Polisimiz İçin De Mücadele Ediyoruz
Araştırmaya ilişkin olarak açıklamalarda bulunan Türkiye Kamu-Sen İl Başkanı Hayrettin ŞAHİN, 2018 yılının ilk 2 aylık enflasyonunun %1,76 olduğunu hatırlatarak memur maaşlarına yılın başında yapılan %4 oranındaki zamdan yalnızca %2,24’lük bölümün kaldığına dikkat çekti.
Önümüzdeki 4 ayda enflasyonun aylık ortalama %0,56’dan daha düşük gerçekleşmesi gerektiğini ifade eden Şahin, “Aksi halde memur maaşları yine reel olarak değer kaybedecek” dedi. Dünya Bankası’nın tahminlerine göre 2017 yılında Türkiye ekonomisinin %6,7 oranında büyümesinin beklendiğine dikkat çeken Şube Başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mart ayı sonunda geçtiğimiz yıla ilişkin ekonomik büyüme rakamları açıklanacak. Bu oran açıklandığında memur maaşlarındaki reel erime de gerçekçi bir biçimde ortaya çıkacak. Geçtiğimiz yıla ilişkin Dünya Bankası %6,7’lik büyüme bekliyor, büyük ihtimalle bu rakam daha yüksek çıkacak. Ne var ki, ülkemiz ekonomisi bu denli büyürken, memur maaşları 2017 yılında enflasyona bile yenik düştü.
Memurlarımız, kamu hizmetlerini yurdumuzun her noktasında en iyi ve eşit şekilde sunmak için çalışırken askerimiz de Afrin’de milletimizin varoluş mücadelesini veriyor. Milli birliğimizin anahtarı, devletimizin görünen yüzü memurlarımızdır. Bu noktada Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve emniyet teşkilatımızın kahraman mensuplarının maaşlarının da memur maaş katsayılarıyla orantılı olarak yükseldiğini hatırlatmak isterim. Dolayısıyla, bugün memur maaşları eriyorsa, memurlarımız büyümeden pay alamıyorlarsa askerlerimizin ve polislerimizin maaşları da erimekte ve onlar da ekonomik büyümeden pay alamamaktalar. Bu bakımdan bizim çağrımızın ve mücadelemizin yalnızca sivil kamu görevlilerimiz için olmadığı, adil bir gelir dağılımı talebimizin güvenlik güçlerimizi de kapsadığı bilinmelidir. Bu vesileyle vatanımızın savunulması, bu coğrafyada huzur ve güven içinde yaşayabilmemiz için gerek yurt içinde gerekse sınırlarımız dışında mücadele yürüten kahraman güvenlik güçlerimize bir kez daha minnetlerimi ifade ediyorum.”
Dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi ise 5.458,74 Lira olarak belirlendi. Sonuçlar, dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddinin bir önceki aya göre %0,82 oranında arttığını ortaya koydu.
Çalışan tek kişinin açlık sınırı da bir önceki aya göre %0,64 oranında yükseldi ve 2.058,75 Lira olarak hesaplandı.
Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları toplamı da Şubat ayında 2.104,60 Lira oldu. Yapılan araştırmada, 4 kişilik bir ailenin sağlık kuruluşlarının belirlediği gibi sağlıklı bir biçimde beslenebilmesi için gerekli harcamanın Şubat 2018 verilerine göre günlük 42,56 TL olduğu ifade edildi. Ailenin aylık gıda harcaması toplamı ise 1.276,92 TL olarak belirlendi.
Şubat 2018 itibarı ile ortalama 3.147,10 TL ücret alan bir memurun ailesi için yaptığı gıda harcaması, maaşının %40,57’sini oluştururken Türkiye İstatistik Kurumu verilerinde 827,68 TL olarak belirlenen kira gideri ise Şubat 2018 ortalama maaşının %26,30’una denk geldi. Buna göre bir memur, ortalama maaşının %66,87’sini yalnızca gıda ve barınma harcamalarına ayırmak zorunda kaldı.
Ortalama ücretle geçinen bir memur ailesinin ulaşım, sağlık, eğitim, haberleşme, giyim gibi diğer zorunlu ihtiyaçlarını karşılaması için Şubat 2018 maaşından geriye yalnızca 1042,63 TL kaldı.
ŞAHİN: Asker ve Polisimiz İçin De Mücadele Ediyoruz
Araştırmaya ilişkin olarak açıklamalarda bulunan Türkiye Kamu-Sen İl Başkanı Hayrettin ŞAHİN, 2018 yılının ilk 2 aylık enflasyonunun %1,76 olduğunu hatırlatarak memur maaşlarına yılın başında yapılan %4 oranındaki zamdan yalnızca %2,24’lük bölümün kaldığına dikkat çekti.
Önümüzdeki 4 ayda enflasyonun aylık ortalama %0,56’dan daha düşük gerçekleşmesi gerektiğini ifade eden Şahin, “Aksi halde memur maaşları yine reel olarak değer kaybedecek” dedi. Dünya Bankası’nın tahminlerine göre 2017 yılında Türkiye ekonomisinin %6,7 oranında büyümesinin beklendiğine dikkat çeken Şube Başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mart ayı sonunda geçtiğimiz yıla ilişkin ekonomik büyüme rakamları açıklanacak. Bu oran açıklandığında memur maaşlarındaki reel erime de gerçekçi bir biçimde ortaya çıkacak. Geçtiğimiz yıla ilişkin Dünya Bankası %6,7’lik büyüme bekliyor, büyük ihtimalle bu rakam daha yüksek çıkacak. Ne var ki, ülkemiz ekonomisi bu denli büyürken, memur maaşları 2017 yılında enflasyona bile yenik düştü.
Memurlarımız, kamu hizmetlerini yurdumuzun her noktasında en iyi ve eşit şekilde sunmak için çalışırken askerimiz de Afrin’de milletimizin varoluş mücadelesini veriyor. Milli birliğimizin anahtarı, devletimizin görünen yüzü memurlarımızdır. Bu noktada Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve emniyet teşkilatımızın kahraman mensuplarının maaşlarının da memur maaş katsayılarıyla orantılı olarak yükseldiğini hatırlatmak isterim. Dolayısıyla, bugün memur maaşları eriyorsa, memurlarımız büyümeden pay alamıyorlarsa askerlerimizin ve polislerimizin maaşları da erimekte ve onlar da ekonomik büyümeden pay alamamaktalar. Bu bakımdan bizim çağrımızın ve mücadelemizin yalnızca sivil kamu görevlilerimiz için olmadığı, adil bir gelir dağılımı talebimizin güvenlik güçlerimizi de kapsadığı bilinmelidir. Bu vesileyle vatanımızın savunulması, bu coğrafyada huzur ve güven içinde yaşayabilmemiz için gerek yurt içinde gerekse sınırlarımız dışında mücadele yürüten kahraman güvenlik güçlerimize bir kez daha minnetlerimi ifade ediyorum.”