İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Hambolat yaptığı açıklamasında; Verem (tüberküloz) hastalığı, “Mycobacterium tuberculosis” basili tarafından oluşturulan ve hava yolu ile bulaşan bakteriyel bir hastalıktır. Ülkemizde verem hastalığı ile ilgili toplumun bilgilendirilmesi ve bu hastalığa karşı toplumun bütün kesimlerinin dikkatinin çekilmesi amacıyla her yıl Ocak ayının ilk Pazar günü ile başlayan hafta Verem Eğitim ve Propaganda Haftası olarak belirlenmiştir. Bu yıl da 05-11 Ocak 2020 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan “73. Verem Eğitim ve Propaganda Haftası” çerçevesinde yurt genelinde olduğu gibi ilimizde de çeşitli etkinlikler düzenlenecektir.
Tüberküloz (TB), insanlık tarihi kadar eski bir hastalık olmasına rağmen halen tüm dünyada bir halk sağlığı sorunu olarak önemini korumaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) raporlarına göre dünya genelinde tüberküloz görülme sıklığı düşmektedir. Buna rağmen küresel tüberküloz yükü halen çok yüksektir. DSÖ tahminlerine göre Dünya genelinde 2018 yılında 10 milyon yeni hasta ortaya çıkmış ve 1,5 milyon insan veremden hayatını kaybetmiştir. Dünya nüfusunun yaklaşık dörtte biri TB basili ile enfektedir.
Tüberküloz vakalarının başarı ile tedavi edilmesi tüberküloz kontrolünde en önemli hususlardan birisidir. Bu kapsamda hem hastalara Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT) ile tedavi verilmekte hem de hastaların aileleri ve diğer temaslıları da Verem Savaş Dispanseri Birimlerine (VSD) davet edilerek tarama yapılmaktadır. Bulaştırıcı olan hastaların yakın çevresindekilere koruyucu ilaç verilmekte, hasta olduğu tespit edilenlere ise tedavi başlanmaktadır.
Dünyada tüberküloz kontrolü için DSÖ tarafından küresel bir kontrol programı, ülkemizde ise aynı standartlarda ve paralelde bir Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı uygulanmaktadır. Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı çalışmaları “Tüberkülozsuz Bir Dünya” oluşturmak amacıyla, Doğrudan Gözetimli Tedavi Stratejisi (DGTS) ve Stop TB Stratejisi çerçevesinde kamunun yanında özel sektör, sivil toplum örgütleri ve gönüllü kuruluşlarla birlikte yürütülmektedir.
Ülkemizde verem hastalığının teşhis ve tedavisi ücretsiz olarak yapılmaktadır. Tüberküloz ve dirençli tüberküloz hastalarının tedavisinde kullanılan birinci ve ikinci seçenek tüberküloz ilaçları, Bakanlığımızca temin edilerek ücretsiz olarak hastalara verilmek üzere sağlık kuruluşlarına dağıtılmaktadır.
Ülkemizde verem hastalarının tedavilerinin düzenli yürütülmesini sağlamak amacıyla hasta odaklı Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT) uygulanmaktadır. Doğrudan Gözetimli Tedavi uygulamasında hastaya tüm tedavi süresince ilaçlarının her dozu bir görevlinin ya da sorumlunun gözetiminde içirilir ve bu durum kayıt altına alınarak tedavinin başarıyla sonuçlanması sağlanır.
Verem hastalığı, en çok akciğerleri tutar. Hastalığın tuttuğu diğer organlar, akciğer zarları, lenf bezleri, kemikler, böbrekler ve beyin zarlarıdır. Hastalık genel olarak halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo alamama ve gece terlemesi ile kendini gösterir. Ardından öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı ve nefes darlığı gibi
akciğer bulguları görülür. Diğer organları tutan verem hastalığında ilgili organa ait bulgular olabilir. Çabuk fark edilip önlem alınmazsa vücudu kemirir, zayıflatır. Ölüme neden olabilir.
Dirençli bir hastalık olması nedeniyle verem tedavisi en az 6 ay sürmektedir. Tedaviye Verem Savaş Dispanseri Birimlerinde ya da hastanede başlanması, ilaçların düzenli olarak alınması çok önemlidir. Çünkü tedaviyi tamamlamayan kişilerde semptomlar düzelse bile hastalığın tekrar etmesi, dirençli hale gelmesi ve sağlam bireylere bulaştırma riski yaşanmaktadır.
Bu nedenle hekimin tedaviyi sonlandırmadan ilaçların bırakılmaması gerekir. İki- üç haftadan uzun süren öksürükte veremden şüphelenilmeli ve en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
73. Verem Eğitim ve Propaganda Haftası çerçevesinde ilimiz genelindeki sağlık kuruluşları tarafından halkımızın sağlık eğitimine yönelik olarak çeşitli eğitim toplantıları düzenlenecek ayrıca; il genelinde sağlık personeline hizmet içi eğitim verilecektir.
İlçe Sağlık Müdürlükleri ile Antakya ve İskenderun Verem Savaş Birimleri tarafından, okullarda, halk eğitim merkezlerinde, iş yerlerinde ve cezaevi gibi toplu yaşam alanlarında gerçekleştirilecek eğitimler ile verem hastalığı hakkında farkındalık sağlanmaya çalışılacaktır.
Tüberküloz (TB), insanlık tarihi kadar eski bir hastalık olmasına rağmen halen tüm dünyada bir halk sağlığı sorunu olarak önemini korumaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) raporlarına göre dünya genelinde tüberküloz görülme sıklığı düşmektedir. Buna rağmen küresel tüberküloz yükü halen çok yüksektir. DSÖ tahminlerine göre Dünya genelinde 2018 yılında 10 milyon yeni hasta ortaya çıkmış ve 1,5 milyon insan veremden hayatını kaybetmiştir. Dünya nüfusunun yaklaşık dörtte biri TB basili ile enfektedir.
Tüberküloz vakalarının başarı ile tedavi edilmesi tüberküloz kontrolünde en önemli hususlardan birisidir. Bu kapsamda hem hastalara Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT) ile tedavi verilmekte hem de hastaların aileleri ve diğer temaslıları da Verem Savaş Dispanseri Birimlerine (VSD) davet edilerek tarama yapılmaktadır. Bulaştırıcı olan hastaların yakın çevresindekilere koruyucu ilaç verilmekte, hasta olduğu tespit edilenlere ise tedavi başlanmaktadır.
Dünyada tüberküloz kontrolü için DSÖ tarafından küresel bir kontrol programı, ülkemizde ise aynı standartlarda ve paralelde bir Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı uygulanmaktadır. Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı çalışmaları “Tüberkülozsuz Bir Dünya” oluşturmak amacıyla, Doğrudan Gözetimli Tedavi Stratejisi (DGTS) ve Stop TB Stratejisi çerçevesinde kamunun yanında özel sektör, sivil toplum örgütleri ve gönüllü kuruluşlarla birlikte yürütülmektedir.
Ülkemizde verem hastalığının teşhis ve tedavisi ücretsiz olarak yapılmaktadır. Tüberküloz ve dirençli tüberküloz hastalarının tedavisinde kullanılan birinci ve ikinci seçenek tüberküloz ilaçları, Bakanlığımızca temin edilerek ücretsiz olarak hastalara verilmek üzere sağlık kuruluşlarına dağıtılmaktadır.
Ülkemizde verem hastalarının tedavilerinin düzenli yürütülmesini sağlamak amacıyla hasta odaklı Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT) uygulanmaktadır. Doğrudan Gözetimli Tedavi uygulamasında hastaya tüm tedavi süresince ilaçlarının her dozu bir görevlinin ya da sorumlunun gözetiminde içirilir ve bu durum kayıt altına alınarak tedavinin başarıyla sonuçlanması sağlanır.
Verem hastalığı, en çok akciğerleri tutar. Hastalığın tuttuğu diğer organlar, akciğer zarları, lenf bezleri, kemikler, böbrekler ve beyin zarlarıdır. Hastalık genel olarak halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo alamama ve gece terlemesi ile kendini gösterir. Ardından öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı ve nefes darlığı gibi
akciğer bulguları görülür. Diğer organları tutan verem hastalığında ilgili organa ait bulgular olabilir. Çabuk fark edilip önlem alınmazsa vücudu kemirir, zayıflatır. Ölüme neden olabilir.
Dirençli bir hastalık olması nedeniyle verem tedavisi en az 6 ay sürmektedir. Tedaviye Verem Savaş Dispanseri Birimlerinde ya da hastanede başlanması, ilaçların düzenli olarak alınması çok önemlidir. Çünkü tedaviyi tamamlamayan kişilerde semptomlar düzelse bile hastalığın tekrar etmesi, dirençli hale gelmesi ve sağlam bireylere bulaştırma riski yaşanmaktadır.
Bu nedenle hekimin tedaviyi sonlandırmadan ilaçların bırakılmaması gerekir. İki- üç haftadan uzun süren öksürükte veremden şüphelenilmeli ve en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
73. Verem Eğitim ve Propaganda Haftası çerçevesinde ilimiz genelindeki sağlık kuruluşları tarafından halkımızın sağlık eğitimine yönelik olarak çeşitli eğitim toplantıları düzenlenecek ayrıca; il genelinde sağlık personeline hizmet içi eğitim verilecektir.
İlçe Sağlık Müdürlükleri ile Antakya ve İskenderun Verem Savaş Birimleri tarafından, okullarda, halk eğitim merkezlerinde, iş yerlerinde ve cezaevi gibi toplu yaşam alanlarında gerçekleştirilecek eğitimler ile verem hastalığı hakkında farkındalık sağlanmaya çalışılacaktır.