30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 96. yıldönümü dolayısıyla Hatay Valisi Erdal Ata ve eşi Nazan Ata ev sahipliğinde resepsiyon düzenlendi.
Hatay Valiliği bahçesinde düzenlenen Resepsiyona Hatay Milletvekilleri Abdulkadir Özel, Mehmet Güzelmansur, İsmet Tokdemir, Suzan Şahin, Lütfi Kaşıkçı, 39. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Alpaslan Kılınç, 2. Hudut Alay Komutanı Piyade Albay Ahmet Gürbüz, İskenderun Deniz Üs Komutanı Tuğamiral Ercan Kireçtepe, Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Selim Matkap, MKÜ Rektör Vekili Prof.Dr.Yusuf Önlen, Hatay Barosu Başkanı Ekrem Dönmez, Vali Yardımcıları Erol Özkan,Bilal Ölmez, Aydın Tetikoğlu, Mahmut Hersanlıoğlu, Meral Batı Demirbaş, İlçe Kaymakamları, İl Jandarma Komutanı Albay Uğur Ertekin, İl Emniyet Müdür Vekili Sait Doğruer, Sahil güvenlik İskenderun Grup Komutan Yarbay Çağın Taşkın, ATB Meclis Başkanı Veliş Bahadırlı, ATSO Başkanı Hikmet Çinçin, HESOB Başkanı Abdülkadir Teksöz, İTSO Başkanı Levent Hakkı Yılmaz, İlçe Belediye Başkanları, işinsanları, siyasi parti temsilcileri, cemiyet başkanları, stk temsilcileri, dini kanaat ve cemaat önderleri, askerî ve mülkî erkân, şehit yakınları ve gaziler ile birçok meslek ve sanat ustaları katıldı.
Davetliler, Hatay Valisi Sayın Erdal Ata ve eşi Hanımefendi Nazan Ata tarafından kapıda karşılandı. Konukların yerlerini almasının ardından program İskenderun Teknik Üniversitesi trio müzik grubunun dinletisi ile devam etti.
Daha sonra kürsüye çıkan Vali Ata konuklara hitaben yaptığı konuşmada, Ulu Önder Atatürk’ün 19 Mayıs 1919 yılında Samsun’a çıkışıyla başlatmış olduğu Kurtuluş Mücadelesinin 30 Ağustos 1922 yılında Başkomutanlık Meydan Muharebesi neticesinde düşmanın İzmir’de denize dökülmesi ile son bulduğunu hatırlatarak, zaferlerle dolu Türk tarihinin altın yapraklarından biri olan 30 Ağustos Zaferinin 96. Yıldönümü vesilesiyle birlikte olmaktan büyük memnuniyet duyduğumu ifade etti.
Bugün üzerinde yaşadığımız topraklar, tarih boyunca jeopolitik konumu sebebiyle başka milletlerin sahip olmak istediği yerlerden biri olmuştur. Bu eşsiz topraklara sahip olmak isteyen batılı güçler ülkemizi parçalamak, milletimizi tarih sahnesinden silmek istemiş, bizleri çetin bir kurtuluş savaşına sürüklemiştir. Sadece düşmanla değil yokluklarla da mücadele eden aziz milletimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kahraman Türk askerinin cesaret ve fedakârlığı ile kadını-erkeği, yaşlısı-genciyle bir bütün olarak hareket ederek 96 yıl önce bugün İstiklal Mücadelesinden zaferle ayrılmıştır.
30 Ağustos Zaferi ile işgalden tamamen kurtarılan vatan, aynı ruhla kurulan Cumhuriyete kavuşmuş, böylece egemenlik asıl sahibine, millete verilmiştir.
Bu Zafer var olma ve yok olma arasında kendisine yolunu çizmesi gereken bir milletin topyekün şahlanışının varlık ve birliğini, özgürlük ve bağımsızlığını, vatanını ve devletini her koşulda en önde tutacağının en büyük kanıtıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk kazanılan zaferin önemini şu sözlerle açıklamıştır:"30 Ağustos Zaferi, Türk Tarihi'nin en önemli dönüm noktasıdır.
Türk ulusunun burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu, yalnız bizim tarihimize değil, dünya tarihine yeni bir akım vermekte kesin etkili bir meydan savaşı hatırlamıyorum. Besbelli ki yeni Türk Devleti'nin, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli burada sağlamlaştırıldı, ölümsüz yaşayışı burada taçlandırıldı. Bu alanda akan Türk kanları, bu göklerde uçuşan şehit ruhları, devletimizin, cumhuriyetimizin ölümsüz koruyucularıdır.
Bizler de bugün Büyük Önder Atatürk’ün zaferin ardından kurduğu cumhuriyetimizin, bize bu kahramanların emaneti olduğunu biliyor ve birlik ve beraberlik içinde cumhuriyetimizi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarmak için var gücümüzle çalışıyoruz.
Bugüne kadar ilimizdeki hoşgörü ortamının sürdürülmesinde tüm kurum ve kuruluşlarımızın, sivil toplum örgütlerimizin, ilimizdeki farklı din ve mezheplere mensup kanaat önderlerimizin çok büyük payı vardır. Atalarımızın bize miras olarak bıraktığı bu güzel hoşgörü ikliminin daha da güçlendirilerek gelecek kuşaklara aktarılması ve bütün insanlığa esin kaynağı oluşturması en büyük dileğimizdir. Bu vesile ile hoşgörü ikliminin yaşamasını sağlayan tüm hemşehrilerimize bir kez daha teşekkür ederim.” dedi
Konukların 10.Yıl Marşı eşliğinde Türk Bayraklarını dalgalandırmasıyla oldukça güzel anlara sahne olan resepsiyon, Vali Ata ve Eşi Hanımefendi Ata’nın konuklarını tek tek tokalaşarak uğurlaması ile son buldu.(Haber Merkezi)
Hatay Valiliği bahçesinde düzenlenen Resepsiyona Hatay Milletvekilleri Abdulkadir Özel, Mehmet Güzelmansur, İsmet Tokdemir, Suzan Şahin, Lütfi Kaşıkçı, 39. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Alpaslan Kılınç, 2. Hudut Alay Komutanı Piyade Albay Ahmet Gürbüz, İskenderun Deniz Üs Komutanı Tuğamiral Ercan Kireçtepe, Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Selim Matkap, MKÜ Rektör Vekili Prof.Dr.Yusuf Önlen, Hatay Barosu Başkanı Ekrem Dönmez, Vali Yardımcıları Erol Özkan,Bilal Ölmez, Aydın Tetikoğlu, Mahmut Hersanlıoğlu, Meral Batı Demirbaş, İlçe Kaymakamları, İl Jandarma Komutanı Albay Uğur Ertekin, İl Emniyet Müdür Vekili Sait Doğruer, Sahil güvenlik İskenderun Grup Komutan Yarbay Çağın Taşkın, ATB Meclis Başkanı Veliş Bahadırlı, ATSO Başkanı Hikmet Çinçin, HESOB Başkanı Abdülkadir Teksöz, İTSO Başkanı Levent Hakkı Yılmaz, İlçe Belediye Başkanları, işinsanları, siyasi parti temsilcileri, cemiyet başkanları, stk temsilcileri, dini kanaat ve cemaat önderleri, askerî ve mülkî erkân, şehit yakınları ve gaziler ile birçok meslek ve sanat ustaları katıldı.
Davetliler, Hatay Valisi Sayın Erdal Ata ve eşi Hanımefendi Nazan Ata tarafından kapıda karşılandı. Konukların yerlerini almasının ardından program İskenderun Teknik Üniversitesi trio müzik grubunun dinletisi ile devam etti.
Daha sonra kürsüye çıkan Vali Ata konuklara hitaben yaptığı konuşmada, Ulu Önder Atatürk’ün 19 Mayıs 1919 yılında Samsun’a çıkışıyla başlatmış olduğu Kurtuluş Mücadelesinin 30 Ağustos 1922 yılında Başkomutanlık Meydan Muharebesi neticesinde düşmanın İzmir’de denize dökülmesi ile son bulduğunu hatırlatarak, zaferlerle dolu Türk tarihinin altın yapraklarından biri olan 30 Ağustos Zaferinin 96. Yıldönümü vesilesiyle birlikte olmaktan büyük memnuniyet duyduğumu ifade etti.
Bugün üzerinde yaşadığımız topraklar, tarih boyunca jeopolitik konumu sebebiyle başka milletlerin sahip olmak istediği yerlerden biri olmuştur. Bu eşsiz topraklara sahip olmak isteyen batılı güçler ülkemizi parçalamak, milletimizi tarih sahnesinden silmek istemiş, bizleri çetin bir kurtuluş savaşına sürüklemiştir. Sadece düşmanla değil yokluklarla da mücadele eden aziz milletimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kahraman Türk askerinin cesaret ve fedakârlığı ile kadını-erkeği, yaşlısı-genciyle bir bütün olarak hareket ederek 96 yıl önce bugün İstiklal Mücadelesinden zaferle ayrılmıştır.
30 Ağustos Zaferi ile işgalden tamamen kurtarılan vatan, aynı ruhla kurulan Cumhuriyete kavuşmuş, böylece egemenlik asıl sahibine, millete verilmiştir.
Bu Zafer var olma ve yok olma arasında kendisine yolunu çizmesi gereken bir milletin topyekün şahlanışının varlık ve birliğini, özgürlük ve bağımsızlığını, vatanını ve devletini her koşulda en önde tutacağının en büyük kanıtıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk kazanılan zaferin önemini şu sözlerle açıklamıştır:"30 Ağustos Zaferi, Türk Tarihi'nin en önemli dönüm noktasıdır.
Türk ulusunun burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu, yalnız bizim tarihimize değil, dünya tarihine yeni bir akım vermekte kesin etkili bir meydan savaşı hatırlamıyorum. Besbelli ki yeni Türk Devleti'nin, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli burada sağlamlaştırıldı, ölümsüz yaşayışı burada taçlandırıldı. Bu alanda akan Türk kanları, bu göklerde uçuşan şehit ruhları, devletimizin, cumhuriyetimizin ölümsüz koruyucularıdır.
Bizler de bugün Büyük Önder Atatürk’ün zaferin ardından kurduğu cumhuriyetimizin, bize bu kahramanların emaneti olduğunu biliyor ve birlik ve beraberlik içinde cumhuriyetimizi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarmak için var gücümüzle çalışıyoruz.
Bugüne kadar ilimizdeki hoşgörü ortamının sürdürülmesinde tüm kurum ve kuruluşlarımızın, sivil toplum örgütlerimizin, ilimizdeki farklı din ve mezheplere mensup kanaat önderlerimizin çok büyük payı vardır. Atalarımızın bize miras olarak bıraktığı bu güzel hoşgörü ikliminin daha da güçlendirilerek gelecek kuşaklara aktarılması ve bütün insanlığa esin kaynağı oluşturması en büyük dileğimizdir. Bu vesile ile hoşgörü ikliminin yaşamasını sağlayan tüm hemşehrilerimize bir kez daha teşekkür ederim.” dedi
Konukların 10.Yıl Marşı eşliğinde Türk Bayraklarını dalgalandırmasıyla oldukça güzel anlara sahne olan resepsiyon, Vali Ata ve Eşi Hanımefendi Ata’nın konuklarını tek tek tokalaşarak uğurlaması ile son buldu.(Haber Merkezi)