Haciz işlemi için bir iş yerine giden avukat ve icra memurunu darbettikleri gerekçesiyle 6 sanığa "silahla birden fazla kişiyle görevi yaptırmamak için direnme" suçundan 5'şer yıl hapis cezası verildi, suçta kullanılan "ütü kablosu" silah sayıldı.
Dava dosyasına müşteki avukatı H.Y. ve icra memuru E.Ç, avukatları aracılığıyla yazılı dilekçe sunarak, tutuksuz sanıklar M.S, A.A, S.B, Ş.A, S.E. ve U.B'den şikayetçi oldu.
Savcı, iş yeri sahibi M.S'nin 50 bin lira ödeme yapmak istediğini, bunun üzerine H.Y'nin de bu paranın ödeme olarak kaydedilmesini ve iş yerindeki bazı makinelerin ise borcun geri kalanına istinaden E.Ç. tarafından haczedilerek yediemin olarak bırakılmasını söylediğini anlattı.
Bunun üzerine iş yeri sahibi M.S. ile firma çalışanı sanıklar A.A, S.B, Ş.A, S.E. ve U.B'nin haciz işleminin yapılmasına engel olmaya çalıştıklarını kaydeden savcı, E.Ç. ve H.Y'nin sanıklar tarafından "ütü kablosu" ile darbedildiklerini bildirdi.
Savcı, iştirak halinde hareket eden sanıkların "silahla birden fazla kişiyle görevi yaptırmamak için direnme" suçundan 2'şer yıldan 6 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.
Sanıklar, savunmalarında müştekileri darbetmediklerini öne sürerek beraat talebinde bulundu.
Mahkeme hakimi, haciz işlemi sırasında müşteki avukat ve icra memuruna yönelik darp eyleminde kullanılan ütü kablosunu, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) "tanımlar"ı içeren 6. maddesinin f bendinin 3. kısmında açıklanan "silah deyiminden, saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış her türlü kesici, delici veya bereleyici aletler anlaşılır" hükmü gereğince "silah" olarak kabul etti.
Mahkeme, TCK 265/4. maddesinde açıklanan "suçun, silahla ya da var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır" maddesini dikkate alarak sanıkları "silahla birden fazla kişiyle görevi yaptırmamak için direnme" suçundan 5'şer yıl hapse çarptırdı. Sanıkların mevcut hallerinin devamına karar verildi. (AA)
ABDULVAHİT GÜRASLAN