Türkiye coğrafi konumu nedeniyle güneş enerjisi potansiyeli açısından şanslı bir ülke…
Doğudan batıya pek çok şehir güneş ışınlarından nasibini bolca alıyor. Son yıllarda artan güneş enerjisi santralleriyle bu potansiyel açığa çıkarılıyor. Öyle ki şu an Türkiye’deki kurulu gücün yüzde 16’sı güneş enerjisi santrallerinden oluşuyor. Yenilenebilir enerji kaynakları denilince akla gelen ilk seçeneklerden biri şüphesiz güneş enerjisi… Türkiye bu anlamda şanslı bir ülke. Çünkü sahip olduğu güneş enerjisi potansiyeliyle dünyada dikkat çeken bir konumda yer alıyor. Doğal kaynakların tükenme tehdidi ve iklim değişikliğinin giderek artan etkileri karşısında güneş enerjisi temiz, ekonomik ve sürdürülebilir bir çözüm olarak ön plana çıkıyor. Özellikle son yıllarda sağlanan devlet teşvikleri ve hızla gelişen teknoloji, güneş enerjisini yalnızca bireysel kullanıcılar için değil, sanayi için de cazip bir seçenek haline getiriyor. Türkiye’de 19 bin megawatt civarında kurulu bir güç var. Bu da Türkiye’deki toplam kurulu gücün yüzde 16’sına denk gelerek enerji kaynağının gittikçe daha ön plana çıkmasına yol açıyor. Hem dünyada hem de Türkiye’de güneş enerjisine yatırımların arttığına değinerek sözlerine başlayan Prof. Dr. Şahin bunun sebebini, “Çünkü güneş sınırsız bir enerji kaynağı. Jeotermal ve gel-git enerjileri hariç, neredeyse diğer bütün enerji kaynaklarının temelinde güneş var” sözleriyle açıklıyor.
Türkiye’de güneş enerjisine yönelimin devam ettiğini belirten Prof. Dr. Şahin, ciddi bir güneş enerjisi potansiyeli olduğuna dikkat çekiyor: “Türkiye’de 19 bin megawatt civarında kurulu bir güç var. Bu da Türkiye’deki toplam kurulu gücün yüzde 16’sına denk gelerek enerji kaynağının gittikçe daha ön plana çıkmasına yol açıyor. Güneş enerjisiyle ilgili yatırımlar da artacağa benziyor. Üstelik sadece karada değil su üstünde de artması bekleniyor. Eğer su üstü güneş enerji santralleri de aktif hale gelirse güneş enerjisi kurulu gücü, rahatlıkla 2-3 katına kadar çıkabilecek durumda.”
TÜRKİYE'NİN GÜNEŞ ENERJİSİ HARİTASI
Coğrafi konumu, Türkiye’nin güneş enerjisi potansiyelinin yüksek olmasında etkili bir faktör. Nitekim Prof. Dr. Şahin bunu doğrulayarak, “Ekvatora ne kadar yakınsanız güneş enerjisi potansiyeli o kadar yüksek” diyor ve avantajlı olan bölgeleri şöyle sıralıyor: “Doğudan batıya kadar bütün güney bölgelerimiz, onun bir üst kuşağı olan Orta Anadolu Bölgesi enlem olarak potansiyelin çok yüksek olduğu yerler. Baktığınızda Marmara Bölgesi’nde dahi güneş enerjisi potansiyeli yüksek. Sadece güneyle sınırlandırmamakta fayda var. Güneş enerjisinin düşük olduğu sadece birkaç bölgemiz var.” İl bazında bakıldığında güneş enerjisi denilince akla ilk Antalya gibi çok sıcak iller gelse de işin aslı öyle değil... Prof. Dr. Şahin, Türkiye’nin güneş enerjisi potansiyeli yüksek birçok şehri olduğunun altını çiziyor: “Van, Erzurum, Şanlıurfa, Gaziantep, Kahramanmaraş, Adana, Mersin, Antalya, İzmir, Manisa, Denizli, Konya Karaman, Tokat, Sivas… Bunların hepsi güneş enerjisi potansiyeli yüksek olan iller. Yine kuzeyde olmasına rağmen Iğdır, yüksek olmasına rağmen Ağrı ve Edirne de bu iller arasında yer alıyor. Bunu yağışla da ilişkilendirmekte fayda var. Yağışın yüksek olduğu yerlerde potansiyelin yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü güneşi engelleyecek bulutlar yok.”
LİSANSSIZ ENERJİDE HIZLI YÜKSELİŞ
Güneş enerjisi panelleri kullanımı son yıllarda hayli artış gösterdi. Bazen bir bahçeye, çatıya ya da bir tarlaya güneş enerjisi paneli koyulması neredeyse sıradan bir durum… Bunların lisanssız olduğunu işaret ediyor Prof. Dr. Şahin: “Zaten güneş enerjisi kurulu gücünün neredeyse yüzde 90’ı lisanssız. Fabrikalara, organize sanayi bölgelerine, işletmelere hatta küçük evlere kuruluyor. Bulunduğunuz bir noktada güneş enerjisi potansiyeli yüksekse, 100 kilometre öteye gidin, büyük ihtimalle yine yüksektir. Doğuya, batıya veya güneye doğru gittiğinizde de büyük ihtimalle yine yüksek olacaktır. Dolayısıyla komşum kullanıyorsa benim de potansiyelim var mı diye düşünmeden alıp rahatlıkla kurulabiliyor.”
Haber Merkezi
ABDULVAHİT GÜRASLAN