Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Göğüs Hastalıkları Bölümü Anabilimdalı Başkanı Doç. Dr. Tülin Durgun Yetim, Kırıkhan Kız İmam Hatip Lisesi Toplantı Salonu'nda öğrencilere tıp tarihi konusunda bilgiler verdi.
Yetim gönüllü olarak sürdürdüğü konferanslarına bir yenisini daha ekledi ve öğrencileri “Tıp Tarihi’ konusunda bilgilendirdi.
Bölgemizin sevilen doktorlarından MKÜ Göğüs Hastalıkları Bölümü Anabilimdalı Başkanı Doç. Dr. Tülin Durgun Yetim, tıp eğitiminin tarih öncesi dönemde başladığını ve o dönemde insanların hastalıklarla uğraştığını ve çözüm yollarını bulmaya çalıştığını belirtti.
Doç. Dr. Tülin Yetim, tarihte tıp alanında yapılan çalışmaları da anlatarak, “Dünya tarihinin dönüm noktası 13'üncü yüzyıldır. Ancak Avrupa ülkeleri bunu göz önünde bulundurmaz. Özellikle İslam ülkelerinde tıp çok ileri düzeye getirilmiştir. Bu yüzyıldan sonra bardağın dolmasına bir damla kalmıştı ve bu son damlayı Avrupa ülkeleri doldurmuştur. Bu yüzden tıp Avrupa'ya dayandırılır. 13. yüzyıldan sonra Müslüman dünyanın tasavvufa yönelmiş, bilim alanında gerilemeye başlamış, bunun sonucunda da bilimi ve aklı geri plana atmıştır” dedi.
YENİDEN KÜLLERİMİZLE DOĞUYORUZ
‘Ülkenin imanlı gençlere ihtiyacı olduğunun altını çizen Yetim, “İmam Hatiplerin katsayı eşitsizliği kalktığı için istedikleri mesleği seçebilecektir. Ayrıca vicdanlı doktorlar olabileceklerdir. En büyük tıp alimlerinin çoğu İslamiyet’ten gelmektedir. Bu başarı yıllarca köreltilmeğe çalışılıyor. Ancak yeniden küllerimizden doğduğumuzu ve yeniden bilim adamları yetiştireceğimizi sizlere söyleyebilirim” diye konuştu.Tarih öncesinde her zaman hekimlerin var olduğunu ifade eden Yetim, şöyle devam etti:
“'O dönemde hastalıklar iki bölüme ayrılmış, birincisi gözle görünen, ikincisi gözle görünmeyen yani bilinmeyen hastalıklar. Geçmiş zamanlarda insanlar hekimlerin bir sihirbaz olduğunu düşünürler. O dönemden kalma bir alışkanlığı günümüzde de görüyoruz. Hekimler geçmiş dönemlerde çok değişik kıyafetler giyerek farklı görünürlermiş ve asıl amaçları o dönemde kötü ruhları çıkarmakmış.”
Yetim, daha önce imam hatip liselerinde okuyan öğrencilerin üniversite sınavlarında puanlarının kesildiğini şimdi ise bu eşitsizliğin giderilmesinin önemli olduğunu vurguladı.Yetim, öğrencilerin kendilerine hedef koyarak istedikleri mesleği seçmelerini istedi.(Tuncay Damlar)
Yetim gönüllü olarak sürdürdüğü konferanslarına bir yenisini daha ekledi ve öğrencileri “Tıp Tarihi’ konusunda bilgilendirdi.
Bölgemizin sevilen doktorlarından MKÜ Göğüs Hastalıkları Bölümü Anabilimdalı Başkanı Doç. Dr. Tülin Durgun Yetim, tıp eğitiminin tarih öncesi dönemde başladığını ve o dönemde insanların hastalıklarla uğraştığını ve çözüm yollarını bulmaya çalıştığını belirtti.
Doç. Dr. Tülin Yetim, tarihte tıp alanında yapılan çalışmaları da anlatarak, “Dünya tarihinin dönüm noktası 13'üncü yüzyıldır. Ancak Avrupa ülkeleri bunu göz önünde bulundurmaz. Özellikle İslam ülkelerinde tıp çok ileri düzeye getirilmiştir. Bu yüzyıldan sonra bardağın dolmasına bir damla kalmıştı ve bu son damlayı Avrupa ülkeleri doldurmuştur. Bu yüzden tıp Avrupa'ya dayandırılır. 13. yüzyıldan sonra Müslüman dünyanın tasavvufa yönelmiş, bilim alanında gerilemeye başlamış, bunun sonucunda da bilimi ve aklı geri plana atmıştır” dedi.
YENİDEN KÜLLERİMİZLE DOĞUYORUZ
‘Ülkenin imanlı gençlere ihtiyacı olduğunun altını çizen Yetim, “İmam Hatiplerin katsayı eşitsizliği kalktığı için istedikleri mesleği seçebilecektir. Ayrıca vicdanlı doktorlar olabileceklerdir. En büyük tıp alimlerinin çoğu İslamiyet’ten gelmektedir. Bu başarı yıllarca köreltilmeğe çalışılıyor. Ancak yeniden küllerimizden doğduğumuzu ve yeniden bilim adamları yetiştireceğimizi sizlere söyleyebilirim” diye konuştu.Tarih öncesinde her zaman hekimlerin var olduğunu ifade eden Yetim, şöyle devam etti:
“'O dönemde hastalıklar iki bölüme ayrılmış, birincisi gözle görünen, ikincisi gözle görünmeyen yani bilinmeyen hastalıklar. Geçmiş zamanlarda insanlar hekimlerin bir sihirbaz olduğunu düşünürler. O dönemden kalma bir alışkanlığı günümüzde de görüyoruz. Hekimler geçmiş dönemlerde çok değişik kıyafetler giyerek farklı görünürlermiş ve asıl amaçları o dönemde kötü ruhları çıkarmakmış.”
Yetim, daha önce imam hatip liselerinde okuyan öğrencilerin üniversite sınavlarında puanlarının kesildiğini şimdi ise bu eşitsizliğin giderilmesinin önemli olduğunu vurguladı.Yetim, öğrencilerin kendilerine hedef koyarak istedikleri mesleği seçmelerini istedi.(Tuncay Damlar)