Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ramazan ayı öncesi geçtiğimiz yıla göre bu yılın fiyat değişimlerini, et fiyatlarında yaşanan artışları ve bazı gıda ürünlerinin marketlerdeki fiyat değişimlerini değerlendirdi.
Üreticilerimizin ve halkımızın mağdur olmaması için spekülasyonlara fırsat verilmemeli, tedbirler zamanında alınmalı, gıda denetimleri artırılmalıdır” vurgusu yaparak, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Geçen yıl ile bu yılın Ramazan ayı öncesindeki fiyatlara baktığımızda, bu yıl markette 38 üründe fiyat artışı oldu, sadece 1 üründe fiyat düşüşü yaşandı. Markette en fazla fiyat artışı yüzde 195 ile kuru incirde görüldü. Kuru incirdeki fiyat artışını yüzde 171 buçuk ile zeytinyağı, yüzde 149,3 ile kuru kayısı, yüzde 148,2 ile sivri biber izledi. Markette fiyatı düşen tek ürün ise yüzde 11,6 ile kuru soğan oldu.
Geçtiğimiz yılın Ramazan öncesine göre bu sene tüketicilerimiz marketten kuru inciri 2,9 kat, zeytinyağını 2,7 kat, kuru kayısıyı ve sivri biberi 2,5 kat fazlaya alarak tüketmek zorunda kalacaklar.
Geçen yıl ile bu yılın Ramazan ayı öncesine göre üreticide 27 üründe fiyat artışı, 4 üründe fiyat düşüşü görüldü. Üreticide en fazla fiyat düşüşü yüzde 38,2 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat düşüşünü yüzde 34,8 ile kuru soğan, yüzde 7,3 ile salatalık, yüzde 3,4 ile kabak izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 242,2 ile zeytinyağında yaşandı. Zeytinyağındaki fiyat artışını yüzde 199,1 ile marul, yüzde 186 ile elma, yüzde 178,3 ile karnabahar izledi.
ÜRETİCİ FİYAT DEĞİŞİMLERİNİN NEDENLERİ
Kuru soğan ve limonda fiyat düşüşü rekoltenin yüksek olmasından kaynaklandı. Üretici fiyatlarındaki artışın en önemli nedeni girdilerde ve işçilikte görülen artışlardır. Yıllık bazda ortalama olarak mazotta yüzde 103,7, işçilikte yüzde 99,9, yemde yüzde 42,7, ilaçta yüzde 38, gübrede yüzde 29,8 oranlarında görülen artışların yanı sıra lojistik ve depolama maliyetlerindeki artışlar da ürün fiyatlarını artırdı. Bu yıl zeytinyağında artan maliyetlerin yanında iklim koşullarının etkisiyle üretimde görülen düşüşte fiyatların artmasına neden oldu.
ET FİYATLARINDA YAŞANAN ARTIŞLAR
“Geçmiş dönemde süt fiyatlarının düşük kalması neticesinde anaç hayvanların kesime gitmesinin faturasını bugün hepimiz ödüyoruz. 2023 yılında 1,4 milyar dolarlık canlı hayvan ve et ithalatı yapılırken bu yıl da ithalat hız kesmeden devam ediyor. Et fiyatları ise yapılan yoğun ithalata rağmen artmaya devam ediyor.
Arzın talebi karşılamadığı bir piyasada yukarı yönlü fiyat hareketlerinin oluşması muhtemeldir. Ancak et fiyatlarında yaşanan artışların temel nedeni hayvan sayısının azalmasına paralel olarak et arzında yaşanan düşüştür. Bu durum piyasada spekülatif hareketlere de meydan veriyor.
Küçükbaş hayvancılık işletmeleri ise aynı dönemde 384 bin 292 adetten 371 bin 648 adede geriledi. Yani bu 4 aylık dönemde 38 bin 802 adet büyükbaş, 12 bin 644 adet küçükbaş hayvancılık işletmesi üretimi bırakarak kapısına kilit vurdu.
FIRSAT ENFLASYONU YARATANLARA GÖZ AÇTIRMAMALI
“Enflasyon son iki yıldır ülkemizin en önemli gündem maddesidir. En çok tartışılan konuların başında da markette gıda ürünlerinde yaşanan aşırı fiyat artışları geliyor. Bazı satıcılar enflasyon kalkanının arkasına saklanarak, maliyetleri de bahane ederek fiyatları sürekli artırıyor. Bu durum enflasyonda artış eğilimini devam ettiriyor.
Tüketicileri kandırarak aynı fiyata gramaj düşürme hileleri, aynı ürünün farklı marketlerde çok farklı fiyatlara satılması, aynı fiyata daha kalitesiz ürün satılması, yanıltıcı isimler ile farklı ürünlerin tüketiciye satılması fırsatçılık enflasyonunun en önemli nedenleri arasındadır.
Piyasadaki fiyatların kontrol altına alınması ve tüketicilerin artan fiyatlar karşısında korunması adına gıda ürünlerinde tavan fiyat uygulaması bir an önce hayata geçirilmelidir.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak beklentimiz, bütün kesimlerin sorumlu davranması, Ramazan ayında artan talebin suistimal edilmemesi, tüketicilerin yeterli ve güvenilir gıdaya uygun fiyatla erişebilmesidir.” Dedi.
(Haber Merkezi)
ABDULVAHİT GÜRASLAN