Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, Saadet Partisi Gençlik Kolları’nın video konferans yöntemiyle düzenlediği etkinlikte ”Bir Başka Açıdan Suriye” konulu E-Konferans verdi.
İnternetten canlı yayınlanan programda izleyicilerin sorularını da yanıtlayan Çalışkan, Suriye konusunu geniş açıdan değerlendirdi.
Hükümetin Suriye konusundaki çelişkilerine dikkat çeken Çalışkan “Hükümetin Suriye konusunda hangi politikasına sevinelim?” dedi ve şöyle devam etti;
“Suriye’de sınır hattındaki mayınları temizlediğimize mi sevinelim, yoksa 800 km boyunca duvar yaptığımıza mı? Bugünkü sınır hattına 2 metre yüksekliğinde beton duvarlar örüldü.
Yine dün mültecileri bağrımıza basıyoruz, Ensar-Muhacir kardeşliği diye sınırı açıp insanları ülkemize kabul ettiğimiz güne mi sevinelim, yoksa Avrupa’ya karşı bunları şantaj malzemesi olarak kullanıp ‘sınırları açarız bunları göndeririz’ diye bu insanları istismar ettiğimize mi sevinmeliyiz?
Esad ile dost olup tatil yaptığımız günlere mi sevinelim, yoksa düşman olduğumuz günlere mi?
Rejime karşı tüm muhalifleri desteklediğimize mi sevinelim, yoksa terörle mücadele ediyoruz diyerek o gün desteklediklerimizle bugün savaştığımıza mı?
Dün, PYD lideri Salih Müslim ülkemizde kırmızı halılarla karşılanırken mi doğruydu, yoksa bugün terör lideri diyerek İnterpol’le, kırmızı bültenle arandığında mı doğru yapmış oluyoruz?
Biz ABD ile ortak devriye yaptığımızda mı doğru yapmış oluyoruz, yoksa Rusya ile devriye attığımız da mı?
Hangisinde acaba doğru yaptık? Ya da hangisinde kandırıldınız?
Netice itibarıyla şunu söyleyebiliriz, ‘En kötü barış, en iyi savaştan iyidir’ ne pahasına olursa olsun en acil şekilde kanın durdurulması gerekiyor.
Her şeyi özetleyen Merhum liderimiz Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocanın şu sözlerini de hatırlatalım;
‘Siz meseleyi Suriye mi sanıyorsunuz? Suriye'yi istemelerinin tek bir nedeni vardır. O da Türkiye'yi işgal etmek için zemin hazırlamaktır. Eğer bir gün mesele Suriye olursa bilin ki hedef Türkiye'dir. Bu söylediklerimi bir gün anlayacaksınız.’
Erbakan hoca 2003 yılında bu sözleri söylediğinde insanlar gülüp geçiyordu. 90’lı yıllarda söylediği sözler de vardı. Bugün hepsinin doğru olduğu anlaşılınca, insanlar bugün dizlerini dövüyor ve yeni yeni anlamaya başlıyorlar.”
(Haber Merkezi)
İnternetten canlı yayınlanan programda izleyicilerin sorularını da yanıtlayan Çalışkan, Suriye konusunu geniş açıdan değerlendirdi.
Hükümetin Suriye konusundaki çelişkilerine dikkat çeken Çalışkan “Hükümetin Suriye konusunda hangi politikasına sevinelim?” dedi ve şöyle devam etti;
“Suriye’de sınır hattındaki mayınları temizlediğimize mi sevinelim, yoksa 800 km boyunca duvar yaptığımıza mı? Bugünkü sınır hattına 2 metre yüksekliğinde beton duvarlar örüldü.
Yine dün mültecileri bağrımıza basıyoruz, Ensar-Muhacir kardeşliği diye sınırı açıp insanları ülkemize kabul ettiğimiz güne mi sevinelim, yoksa Avrupa’ya karşı bunları şantaj malzemesi olarak kullanıp ‘sınırları açarız bunları göndeririz’ diye bu insanları istismar ettiğimize mi sevinmeliyiz?
Esad ile dost olup tatil yaptığımız günlere mi sevinelim, yoksa düşman olduğumuz günlere mi?
Rejime karşı tüm muhalifleri desteklediğimize mi sevinelim, yoksa terörle mücadele ediyoruz diyerek o gün desteklediklerimizle bugün savaştığımıza mı?
Dün, PYD lideri Salih Müslim ülkemizde kırmızı halılarla karşılanırken mi doğruydu, yoksa bugün terör lideri diyerek İnterpol’le, kırmızı bültenle arandığında mı doğru yapmış oluyoruz?
Biz ABD ile ortak devriye yaptığımızda mı doğru yapmış oluyoruz, yoksa Rusya ile devriye attığımız da mı?
Hangisinde acaba doğru yaptık? Ya da hangisinde kandırıldınız?
Netice itibarıyla şunu söyleyebiliriz, ‘En kötü barış, en iyi savaştan iyidir’ ne pahasına olursa olsun en acil şekilde kanın durdurulması gerekiyor.
Her şeyi özetleyen Merhum liderimiz Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocanın şu sözlerini de hatırlatalım;
‘Siz meseleyi Suriye mi sanıyorsunuz? Suriye'yi istemelerinin tek bir nedeni vardır. O da Türkiye'yi işgal etmek için zemin hazırlamaktır. Eğer bir gün mesele Suriye olursa bilin ki hedef Türkiye'dir. Bu söylediklerimi bir gün anlayacaksınız.’
Erbakan hoca 2003 yılında bu sözleri söylediğinde insanlar gülüp geçiyordu. 90’lı yıllarda söylediği sözler de vardı. Bugün hepsinin doğru olduğu anlaşılınca, insanlar bugün dizlerini dövüyor ve yeni yeni anlamaya başlıyorlar.”
(Haber Merkezi)