Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, 7 Ekimden bu yana İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları hakkında açıklamalarda bulundu.
35 günden beri Gazze’nin bombalandığını söyleyen Şeref Malkoç, “10 binin üzerinde ölüm var, ölenlerin yüzde 70’i kadın ve çocuk. Her 4 dakikada bir çocuk ölüyor, her dakika da bir çocuk yaralanıyor. Ayrım gözetmeksizin bütün binalar, okullar, ibadethaneler, hastaneler bombalanıyor ve halk toplu olarak cezalandırılıyor. Dünya tarihinde böyle bir şey görülmemiş. Maalesef bütün bunlar olurken dünyanın özellikle batı tarafı suskun. Dünyadaki insan hakları kurumlarından ses çıkmıyor. Hatta İsrail’e destek veriyorlar.
Bir an önce savaşın durması için gerekli çalışmaların yapılmasını Ombudsmanlardan istedik.
Gazze’deki soykırım için bir insan hakları kurumu olarak Kamu Denetçiliği Kurumunun üzerine düşen görevleri yapmaya çalıştıklarını ifade eden Malkoç, “İnsan olarak, ahlaki görev ve insanlık görevini ifa etmeye çalıştık ve çalışmaya devam ediyoruz. Bu günler gelir geçer. Yarın bu konulara bakanlar acaba Türkiye'deki insanlar, Türkiye'deki insan hakları kurumları, Kamu Denetçiliği Kurumu ne yapmış? Bunlar hep sorgulanacak. İşte biz kendimize, ahlakımıza, vicdanımıza ve insanlığa karşı görevimizi yerine getirmeye çalışıyoruz. Bu soykırımın durdurup kalıcı bir barışın gelmesi için Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere kurumlarımız ve halkımız olağanüstü bir çaba gösteriyor. Biz, önce dünyadaki bütün Ombudsmanlara bu konunun bir insan hakları suçu olduğunu, bu konuda bütün insan hakları savunucularını, kendi kamuoylarını harekete geçirmeleri gerektiğini, BM kararlarına uyulmasını ve bir an önce de savaşın durması için gerekli çalışmaların yapılmasını Ombudsmanlardan istedik.” diye konuştu.
DİRİLER ARASINDA AYRIM YAPIYORSUNUZ ÖLÜLER ARASINDA YAPMAYIN
Bazı Ombudsmanların Gazze’de katliam olurken Hamas'ın saldırılarını bahane edip İsrail Ombudsmanına başsağlığı mesajı gönderdiklerini söyleyen Malkoç, “Bütün Ombudsmanlık sitelerinden bunları tespit ettik ve o Ombudsmanlara yaptıklarının ahlaki olmadığını, insan haklarına aykırı olduğunu söyledik. Çünkü diriler arasında ayrım yapıyorsunuz ölüler arasında bari yapmayın. Cesedin, ölmüş olanın İsraillisi, Filistinlisi olur mu? Bunu söyledik. Memnuniyetle ifade edeyim ki bunun karşılığını aldık. Bütün Ombudsmanlar en azından yayınlayacakları taziye mektuplarında buna dikkat etmeye başlıyorlar.” ifadelerini kullandı.
VİCDANLARINI HAREKETE GEÇİRİYORUZ
Bu olaylar başladığından beri Ukrayna’da online, Malta’da, Dubai’de ve Bahreyn’de düzenlenen 4 uluslararası toplantıya katıldığı bilgisini veren Malkoç, “Gerek Ukrayna’da gerek Malta’da gerekse Arap ülkelerinde insan hakları konuşuluyor. İyi yönetim ilkelerine idareler uydu mu, uymadı mı bu konuşuluyor? Verilen dilekçeye süresinde cevap verildi mi, verilmedi mi bu konuşuluyor? Ama biz Türkiye Ombudsmanlığı olarak evet bunlarda konuşulacak fakat Gazze’de on binler mağdur edilirken, binlerce insan öldürülürken, masum çocuklar katledilirken bunlara nasıl değinmezsiniz? Yarın kendi vicdanınıza karşı nasıl hesap vereceksiniz? İnsan hakları savunucusu olarak bu durum doğru mu diye vicdanlarını harekete geçiriyoruz. Memnuniyetle belirteyim ki artık bu konu uluslararası toplantılarda gündem olmaya başladı. Bu açıdan biz Türkiye Ombudsmanlığı olarak ve insan hakları kurumu olarak uluslararası alanda elimizden gelen çabayı gösteriyoruz.” şeklinde konuştu.
(Haber Merkezi)
ABDULVAHİT GÜRASLAN