Şeyhali Mahallesi Güngör Sokak ile Selçuk Sokak arasında bulunan 827 nolu parsele 1571 yılında düzgün kesme taşlardan yapılmış kubbeli bir Memluk dönemi eseridir. Düzgün kesme taşlardan yapılmış olan avlusuna doğu ve batıdan birer taç kapılardan giriş yapılıyor. Avlu içinde şadırvanlı çeşme, altı adet medrese, bir köşesinde de taştan oyulmuş aptes almak için bir sarnıç mevcut. Cami bahçe duvarına yerleştirilmiş birde çeşme bulunuyor. Caminin batı ve doğusunda bulunan cephelerden avluya bakan altı pencere vardır. Halveti tarikatının merkezi olan caminin güneybatı köşesindeki bir türbe varken iptal edilmiş, sadece kitabesi kalmıştır. Burada Şeyh Ali tarafından ilim öğretmek için medrese mevcut idi.
Son cemaat mahallinin sütun başlıkları kullanılmış ve batı köşesine de bir kapı yerleştirilmiştir Güney yönünde konsollara kuzeyde ise kemerlere bindirilmiş. Harim kapısında ve mahfili taşıyan kemerlerde iki renkli taş kullanılmıştır.Kıble yönünde kubbeyi taşıyan ayakların arasına mihrap ve minber yerleştirilmiştir. Mihrabın sağına yerleştirilen sade mermer minber, kapısı, köşk kısmı, köşk altı ve süpürgeliği ile klasik bir minberi bulunuyor.
Minaresi düzgün kesme taşlardan yapılmış çift şerefeli, sütun başlıkları ve kitabelimin çerçevesinde, süslemelere yer verilmiş. Minare kaidesi, kare kaideden, soğan şeklindeki pabuçluğa geçişte mukarnaslar kullanılmıştır. Soğan biçimindeki pabuçluğun üzerinde silindirik gövdeden şerefeye geçişte mukarnaslar ve dişler kullanılmıştır. Doğu cephesinden taşırılmış minare kaidesinden açılan bir kapı minareye girişi temin etmektedir.2001 yılına kadar iki şerefeli bir minare iken bu tarihte yapılan onarım neticesinde tek şerefeye indirilmiştir
Harim, basık kemerli kapıdan giriliyor. Güney ve kuzey yönlere yerleştirilen ikişer ayağa basan sivri kemerlerin taşıdığı, yelpaze şeklindeki üçgenlerle geçilen yüksek kubbe ve bunun iki yanında kıbleye dik yerleştirilmiş çapraz tonozların örttüğü mihrap duvarına paralel dikdörtgen bir alana içinde bulunuyor. Yapıda siyah ve beyaz renkte mermerler kullanılmıştır.
Harimin kuzey cephesinde iki renkli taş işçiliği gösteren taçkapının iki yanındaki üçer pencere, ilk pencerelerden sonra yerleştirilmiş olan birer mihrabiye ve üç üstlük pencere bulunuyor. Yuvarlak kemerli harim kapısı ile aynı eksen üzerinde yer alan sivri kemer kav saralı mihrap nişi içerisine küçük bir pencere yerleştirilmiştir.
1932 yılında çetelerin camide sığındıklarını sanarak cami Fransız topçuları tarafından bombalanmıştır.(*) Cami günümüze gelinceye kadar birçok onarım görmüştür.En son vakıflar tarafından 1975 yılında bir onarım geçirmiştir. En son 2006 yılında da vakıflar bölge müdürlüğü tarafından 508.316.00 Tl harcamayla restorasyonu yapılmıştır
Cami, Kültür ve tabiat Varlıklarını koruma kurulunun,15.11.1985 tarihinde almış olduğu 1558 sayılı kararıyla Tescil edilerek korumaya alınmış.
(*)1918 yılında Fransızlar tarafından işgal edilen Hatay’ da Fransızlara kaşı silahlı mücadele veren çeteler Fransızlara büyük kayıplar verdirmişlerdir. Çetelerle baş edemeyen Fransızlar, Cebrail tepesinde konuşlana sahra topları ile çetelerin bulundukları mahallere top atışı yaparak onları sindirmeye çalışmışlardır.
23 Mayıs 1932 yılında 17 gün Antakya’yı bombardıman altında tutmuşlardır. Antakya halkı köylere sığınarak top atışından kaçmışlardır. O top atışları sırasından biride Şeyh Ali camisinin giriş kapısı üzerine isabet etmiştir. O zor ve mücadele günlerini hatırlatmak üzere top mermisinin isabet etiği yer bir çerçeve içine alınmıştır. 1997 yılında Antakya’da meydana gelen 5.5 büyüklüğündeki depremde cami minaresi zarar görmüş ve onarılmıştır.
Son cemaat mahallinin sütun başlıkları kullanılmış ve batı köşesine de bir kapı yerleştirilmiştir Güney yönünde konsollara kuzeyde ise kemerlere bindirilmiş. Harim kapısında ve mahfili taşıyan kemerlerde iki renkli taş kullanılmıştır.Kıble yönünde kubbeyi taşıyan ayakların arasına mihrap ve minber yerleştirilmiştir. Mihrabın sağına yerleştirilen sade mermer minber, kapısı, köşk kısmı, köşk altı ve süpürgeliği ile klasik bir minberi bulunuyor.
Minaresi düzgün kesme taşlardan yapılmış çift şerefeli, sütun başlıkları ve kitabelimin çerçevesinde, süslemelere yer verilmiş. Minare kaidesi, kare kaideden, soğan şeklindeki pabuçluğa geçişte mukarnaslar kullanılmıştır. Soğan biçimindeki pabuçluğun üzerinde silindirik gövdeden şerefeye geçişte mukarnaslar ve dişler kullanılmıştır. Doğu cephesinden taşırılmış minare kaidesinden açılan bir kapı minareye girişi temin etmektedir.2001 yılına kadar iki şerefeli bir minare iken bu tarihte yapılan onarım neticesinde tek şerefeye indirilmiştir
Harim, basık kemerli kapıdan giriliyor. Güney ve kuzey yönlere yerleştirilen ikişer ayağa basan sivri kemerlerin taşıdığı, yelpaze şeklindeki üçgenlerle geçilen yüksek kubbe ve bunun iki yanında kıbleye dik yerleştirilmiş çapraz tonozların örttüğü mihrap duvarına paralel dikdörtgen bir alana içinde bulunuyor. Yapıda siyah ve beyaz renkte mermerler kullanılmıştır.
Harimin kuzey cephesinde iki renkli taş işçiliği gösteren taçkapının iki yanındaki üçer pencere, ilk pencerelerden sonra yerleştirilmiş olan birer mihrabiye ve üç üstlük pencere bulunuyor. Yuvarlak kemerli harim kapısı ile aynı eksen üzerinde yer alan sivri kemer kav saralı mihrap nişi içerisine küçük bir pencere yerleştirilmiştir.
1932 yılında çetelerin camide sığındıklarını sanarak cami Fransız topçuları tarafından bombalanmıştır.(*) Cami günümüze gelinceye kadar birçok onarım görmüştür.En son vakıflar tarafından 1975 yılında bir onarım geçirmiştir. En son 2006 yılında da vakıflar bölge müdürlüğü tarafından 508.316.00 Tl harcamayla restorasyonu yapılmıştır
Cami, Kültür ve tabiat Varlıklarını koruma kurulunun,15.11.1985 tarihinde almış olduğu 1558 sayılı kararıyla Tescil edilerek korumaya alınmış.
(*)1918 yılında Fransızlar tarafından işgal edilen Hatay’ da Fransızlara kaşı silahlı mücadele veren çeteler Fransızlara büyük kayıplar verdirmişlerdir. Çetelerle baş edemeyen Fransızlar, Cebrail tepesinde konuşlana sahra topları ile çetelerin bulundukları mahallere top atışı yaparak onları sindirmeye çalışmışlardır.
23 Mayıs 1932 yılında 17 gün Antakya’yı bombardıman altında tutmuşlardır. Antakya halkı köylere sığınarak top atışından kaçmışlardır. O top atışları sırasından biride Şeyh Ali camisinin giriş kapısı üzerine isabet etmiştir. O zor ve mücadele günlerini hatırlatmak üzere top mermisinin isabet etiği yer bir çerçeve içine alınmıştır. 1997 yılında Antakya’da meydana gelen 5.5 büyüklüğündeki depremde cami minaresi zarar görmüş ve onarılmıştır.