Hatay’ın yeniden inşa sürecinde şehircilik ilkeleri açısından dikkat edilmesi gereken hususlar konusunda TMMOB Şehir Plancıları Odası Hatay İl Temsilciliği Yönetim Kurulu açıklama yaptı.
İl Temsilcisi Serkan Koç tarafından yapılan açıklamada:” 6 ve 20 Şubat tarihinde yaşadığımız ve on binlerce yurttaşımızın hayatını kaybettiği deprem geçen süreç içerisinde ilgili idarelerin sorumluluklarını yeterince yerine getirmediklerini bizlere acı şekilde göstermiştir. Ülkemizin maalesef depremlerle yazılmış bir acı tarihi vardır ve yaşanan gelişmelere bu acıların yaşanmaya devam edeceğini bizlere göstermektedir. Deprem kuşağında yer alan ülkemizde depreme dayanıklı kentlerin oluşturulabilmesi için birçok kurum ve kuruluşça çalışmaların koordineli yürütülmesi gerekmektedir. Afet yönetiminde yerleşim alanlarındaki risklerin bertaraf edilmesinde en önemli araç olan planlama disiplini bu anlamda en önemli meslek alanlarından biri olarak öne çıkmaktadır. Bu bağlamda Şehir Plancıları Odası olarak ilimizin yeniden inşa sürecince meslek alanımız açısından dikkat edilmesi gereken hususlara değinecek olursak.
HATAY YENİDEN İNŞA SÜRECİNDE ŞEHİRCİLİK İLKELERİ AÇISINDAN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Hatay 6 Şubat Depremlerinde kent ölçeğinde yıkım yaşamış illerimizdendir. Doğal olay olan depremin Hatay ilinde kent ölçeğinde onbinlerce ölüme ve yaralanmaya sebebiyet vermesi, bina ve malzeme ölçeğindeki hatalar kadar kentsel ölçekte var olan sorunlar sebebiyle de boyutu yüksek bir afet haline dönüşmüştür. Dolayısıyla kentsel ölçekte yıkım yaşamış Hatay ilinde sorun tespitinin de çözüm önerilerinin de kent ölçeğinden başlayarak ele alınması ve oluşturulması gerekmektedir.
Kent bütününde öncelikle detaylı yer bilimsel çalışmaların yapılması ve bu çalışmaların yüzeyde ayakta kalan yapı kalitesiyle birlikte ele alınarak kent bütününde yerleşilebilirlik analizinin öncelikle yapılması zorunludur. Yıkımın kent ölçeğinde olduğu ilimizde, sorunun kent ölçeğindeki kurgudan kaynaklandığı unutulmadan, çözümün de mutlak şartla kent ölçeğinden, çevre düzeni ve nazım plan kararlarından başlanarak aranması gerektiği unutulmamalıdır. Hatay ili planlama çalışmalarında sadece deprem değil diğer tüm doğal olayların afete dönüşmemesi için bütünleşik afet yönetim stratejisinin Hatay ili planlama çalışmalarında önemle ele alınması gerekmektedir.
Hatay ilinin turizm sanayi ve tarım sektörlerinde güçlü ve gelişmiş bir il olduğu gerçeği unutulmadan, tüm bu sektörleri destekleyecek, bölgesel kalkınmaya hizmet edecek hamlelerin yapılması ve bu hamlelere yönelik planlama çalışmalarında gerekli arazi kullanım kararlarının üretilmesi gerekmektedir.
ÜZERİMİZE DÜŞEN HER GÖREVE HAZIRIZ
Hatay ilinin gelişmiş sektörel yapısına rağmen sadece konut üzerinden yürütülecek bir çalışmanın yetersiz kalacağı açıktır. Bu anlamda bütüncül planlamayı yok sayan, hatta planlama meslek alanını yok farz eden sadece zemin güvenliği açısından yer seçim kararının verilerek yürütülen konut bölgeleri yer seçimi ve inşa süreçleri sonlandırılıp konunun kent bütünü içerisinde çözümlenmesi sağlanmalıdır. Yıkım yaşayan kentimizde ulaşım, içme suyu, kanalizasyon, enerji, haberleşme gibi mevcut teknik altyapının ve deprem toplanma alanı gibi afetle ilgili donatı eksikliklerinin durumu ivedilikle ortaya çıkarılmalı ve bu doğrultuda ihtiyaçlar planlara yansıtılmalıdır. Kentsel altyapı hizmetlerinin şehirlerin nüfus ve gelişim ihtiyaçlarına göre doğru bir şekilde ve olası tüm riskler gözetilerek; planlanması, tasarlanması, kullanılacak teknolojilerin, malzemelerin ve yöntemlerin çevresel özellikler, doğal değerler ve teknolojik/mühendislik yetilerinin öncülüğünde dikkatli bir şekilde seçilmesi, uygulanması, denetlenmesi ve bakımının yapılması yaşamsal bir ihtiyaç olduğu unutulmamalıdır. Bu çerçevede 126 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde planlama mesleğini yok sayan maddelerin uygulanması yerine kent bütününde, katılımcı ve şeffaf bir planlama sürecinin biran önce inşa edilmesi gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki tarihsel birikimlerinin üzerinden yeniden kuracağımız kentler bundan sonraki süreçte yüzyıllar boyunca yaşamımızı sürdüreceğimiz mekânlar olacaktır. Kısa vadeli, parçacıl, bilim, teknik ve şehircilik ilkelerini yok sayan yöntem ve uygulamalarla uzun vadede kentlerimizde bambaşka sorunlar yumağı yaratma ihtimali gözden kaçırılmamalıdır. Bilim ve tekniğin ışığı altında sağlıklı kentlerin inşa edilmesi, mevcut kentlerin depreme hazırlıklı olması adına yapılacak her türlü çalışmada şehir plancıları odası olarak tüm kurum ve kuruluşlarla çalışmaya hazır olduğumuzu bildirir, yaşanan acıların tekrar etmemesi için mesleğimiz adına üzerimize düşen görevi yapmaya hazır olduğumuzu tüm kamuoyuna saygıyla duyururuz“ dedi.
Haber Merkezi
ABDULVAHİT GÜRASLAN