Depremlerde abisi, yengesi ve yeğenleriyle 11 yakınını kaybeden sanatçı Uğur Aslan, memleketi Hatay'da yaraların sarılmasına destek oluyor.
Deprem haberini alır almaz memleketi Hatay'a gelen ve sevdiklerinin vefatıyla karşılaşan oyuncu ve şarkıcı Aslan, o günden itibaren memleketindeki depremzedelerin yanında yer aldı.
Aslan, bu kapsamda afetzedelere yuva sağlamak için hayata geçirilen "100. Yıl Köyü" adlı kalıcı konut projesine destekte bulundu.
Depremzede kanser hastaları ve ailelerinin konaklaması için özel olarak kurulan "Pİ Kız Kardeşim Köyü"nün de açılışına katılan Aslan, bir konserinin gelirini de buraya bağışlayarak kanser hastası depremzedelere yardım eli uzattı.
Memleketini çok seven Aslan, 6 Şubat 2023'ten bu yana depremden etkilenen hemşehrilerinin yaralarının sarılması için elinden geleni yapmaya çalışıyor.
Sanatçı Uğur Aslan, yaşanan depremin herkes açısından çok ağır ve trajik bir süreç olduğunu söyledi.
Depremde kaybettiği 11 yakını ve çok sayıda hemşehrisinin acısını derinden hissettiğini anlatan Aslan, "Aslında o süreci şöyle tarif ediyorum, deprem hiç kimseye imtiyaz tanımadı. Bir bina düşünün, imam, papaz, haham, cemaat, kapıcı, binanın sahibi öldü. Aslında hepimiz açısından bu kadar acı hikayeydi ve en ağırı da sanırım bizim Hatay'a özel. Hatay çok teması olan bir şehir yani insanların birbirine gün içerisinde çok fazla dokunduğu, çok fazla ilgi, alaka gösterdiği ve hemen her mahallenin birbiriyle çok sıcak ilişkide olduğu bir şehir... Deprem sonrasında o temas koptu, o temas kopunca da bir basınç oluşmaya başladı şehrin üzerine. 'Beton enkazı' tamam ama asıl olan, ağır bir insan enkazı hikayesi oluşmaya başladı sonrasında." diye konuştu.
DERTLERİNE DEVA OLMAK, DÜNYANIN EN BÜYÜK HUZURU VE MUTLULUĞU
Aslan, bu süreçlerin onarılması için de küçük de olsa dokunuşlar gerektiğinin altını çizdi.
Bu dokunuşların da depremi yaşayanların değil, dışarıdaki insanların ilgi ve alakasıyla yapılması gerektiğine inandığını ifade eden Aslan, sözlerini şöyle tamamladı: "O süreç de böyle yavaş yavaş ritmini de bulmaya başladı. Pİ Kız Kardeşim Köyü ve yine gönüllü dostlarla çabasını verdiğimiz 100. Yıl Köyü, orada da eğitmenlerin ve doktorların barınabilmesi için bir alan yapmaya çalışıyoruz. Benim içinde bulunduğum duruma dair hep aynı şeyi söylüyorlar, sürekli bir 'Sosyal sorumluluk projesiyle Hatay'a katkı', arkadaşlar, bu benim sorumluluğum yani bunun gerçekten altını kalın çiziyorum, sorumluluğum.
Hep söylüyorum, şehrimdeki hiçbir insanın bana teşekkür borcu yok çünkü ben ayakta kaldıysam belli bir misyondan dolayı kalmışımdır demektir. Yani Yaradan bana dedi ki 'Seni sağ tutacağım, çapını da göreceğim'. Ben aslında o çap savaşını veriyorum. Benim gibi inanan, güvenen, gönüllü birçok insanla, benim hikayem tamamen bundan ibaret. Benim için dünyanın en büyük mutluluğu şuraya 3-5 tane sıkıntısı olan kadınımızı yerleştirip, onlarla ilgilenmek, alakadar olmak. Onların dertlerine deva olmak, dünyanın en büyük huzuru ve mutluluğu ama bu benim için büyük bir sorumluluk." (AA)
ABDULVAHİT GÜRASLAN