İçinde bulunduğumuz rahmet ve bereket ayı olan Ramazan-ı Şerif’in huzurunu yaşamaktayız.
Elbette bu ay sıradan bir ay değildir. Başı rahmet, ortası mağfiret sonu cehennemden azat müjdesi verilen Ramazan-ı Şerif, ibadet ayı olmakla birlikte sosyal yönden de toplumsal barış ve huzur için bir fırsattır.
Tutulan oruçlar, kılınan namazlar, yapılan ibadetler elbette önemlidir. Ancak bu özel ayın ulviyeti sadece ibadetlerle sınırlı değildir.
“Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir” hadisi ile Hz. Peygamber, bize önemli mesaj veriyor ve yol gösteriyor.
Ramazan-ı Şerif ibadet ayı olmakla birlikte aynı zamanda paylaşım ayıdır.
Fakir, fukara, gariban, yetim, öksüz, biçare insanlara bu ayda daha çok sahiplenmeli ve onlara maddi ve manevi destekle gönülleri alınmalıdır.
Yapılacak sadakalar, gıda yardımları, fitre ve zekatlarla sosyal dayanışma, toplumu daha da güçlendirmektedir.
Zenginler ve fakirler arasında bir gönül bağı oluşmakta. Zor durumda ki aileler, bir nebze de olsa rahat nefes alarak mutlu edilmektedir.
Oruçlu iken açlığın ne olduğunu daha farklı hissedebilen insan, fakirlerin durumunu daha iyi anlayabilmektedir.
Önce yakın akraba ve komşularımızdan başlayarak ihtiyaç sahibi insanlara elimizden geldiği kadar yardımcı olmak, hem dini hem de insani bir davranıştır.
Ramazan ayını fırsat bilerek toplumsal yardımlaşma ve dayanışma olgularımızı en üst seviyeye çıkarmalıyız. Bir insana yardım etmenin alt ve üst sınırı yoktur. Bir hurmada olsa yardımda bulunmak dinimizde önemsenmektedir.
Ramazan-ı Şerif ibadettir, paylaşmaktır.
Çünkü mutluluklar paylaşıldıkça çoğalır.
Elbette bu ay sıradan bir ay değildir. Başı rahmet, ortası mağfiret sonu cehennemden azat müjdesi verilen Ramazan-ı Şerif, ibadet ayı olmakla birlikte sosyal yönden de toplumsal barış ve huzur için bir fırsattır.
Tutulan oruçlar, kılınan namazlar, yapılan ibadetler elbette önemlidir. Ancak bu özel ayın ulviyeti sadece ibadetlerle sınırlı değildir.
“Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir” hadisi ile Hz. Peygamber, bize önemli mesaj veriyor ve yol gösteriyor.
Ramazan-ı Şerif ibadet ayı olmakla birlikte aynı zamanda paylaşım ayıdır.
Fakir, fukara, gariban, yetim, öksüz, biçare insanlara bu ayda daha çok sahiplenmeli ve onlara maddi ve manevi destekle gönülleri alınmalıdır.
Yapılacak sadakalar, gıda yardımları, fitre ve zekatlarla sosyal dayanışma, toplumu daha da güçlendirmektedir.
Zenginler ve fakirler arasında bir gönül bağı oluşmakta. Zor durumda ki aileler, bir nebze de olsa rahat nefes alarak mutlu edilmektedir.
Oruçlu iken açlığın ne olduğunu daha farklı hissedebilen insan, fakirlerin durumunu daha iyi anlayabilmektedir.
Önce yakın akraba ve komşularımızdan başlayarak ihtiyaç sahibi insanlara elimizden geldiği kadar yardımcı olmak, hem dini hem de insani bir davranıştır.
Ramazan ayını fırsat bilerek toplumsal yardımlaşma ve dayanışma olgularımızı en üst seviyeye çıkarmalıyız. Bir insana yardım etmenin alt ve üst sınırı yoktur. Bir hurmada olsa yardımda bulunmak dinimizde önemsenmektedir.
Ramazan-ı Şerif ibadettir, paylaşmaktır.
Çünkü mutluluklar paylaşıldıkça çoğalır.