Türkiye’nin geleceğinin inşasında hakikaten önemli bir role sahip öğretmenlerimizi yazıma başlarken saygıyla selamlıyorum.
Beni eğiten, öğreten, bana vatan, devlet, bayrak, millet, yerli ve milli değerlerimizi, mukaddesatımızın ne demek olduğunu benimseten tüm öğretmenlerimin ellerinden öpüyorum.
Yazımın içeriği “24 Kasım Öğretmenler Gününde, değerli öğretmenlerimize yapılan saygısızlık ve hakaretle ilgili” olacak maalesef. Bunu yazarken de hicap duyduğumu, üzüldüğümü, keşke yazma ihtiyacı hissetmeseydim dediğimi de belirtmek isterim.
Bu memleketin insanına rol model olması gerekenlerden birisi de siyasetçilerdir. Fakat yazıma vesile olan, eleştirdiğim ve kınadığım bir siyasetçiyi yazmak durumunda kaldım. Bu siyasetçi ki; bu siyasetçide malumunuz Ana muhalefetin Genel Başkanı’nın öğretmenlerimize yönelik kabul edilemez sözleri, hakaretleri…
Peki ne demişti ana muhalefetin lideri? Partisinin grup toplantısında hükümeti hedefleyerek; “Onların öğretmeni sevmediği” ithamıyla sözlerine devam ediyor… Saçlarımı diken diken eden ve beni ve benim gibi, öğretmenleri baş tacı eden memleketin evlatlarını rencide eden sözleri söylemekten çekinmediği şu sözleri sert bir tonla haykırdı… İfadesi aynen şöyle idi;
“Hala iktidarın peşinden giden öğretmen varsa, kusura bakmasın ben ona öğretmen demem. Öğretmen iradesini pazarlamaz.” İfadesini kullanarak içindeki duygularını dışarıya yansıttı.
Peki bu ifadelere tepkiler geldi mi? Elbette geldi…
“Bir öğretmen olarak Kılıçdaroğlu’nu şiddetle kınıyorum.”
“Bir öğretmen olarak, ben de her girdiği seçimi kaybedene lider demem”
“Öğretmen gününde yaptığı bu ayrıştırıcı konuşması ile biz öğretmenleri üzmüştür. Özür dilemelidir. Biz bu ülkenin, devletimizin öğretmenleriyiz. Ne iktidarın ne de muhalefetin kuklası değiliz. En azından bugün biraz saygı bekliyoruz.”
Evet, şahsen ana muhalefet liderinin bu tarz çıkışlarına alıştık. Yine geçmişte memnun olmadığı kararı veren hakime “çete”, beğenmediği sanatçıya “rezil adamlar”.. Bugün de saygıyı hak eden öğretmenlerimize “Hakaret ve ötekileştirici” bir dil..
Çok üzüldüm… Saygıdeğer öğretmenlerimizin anıldığı bir günde, onları siyasi tercihler ve dünya görüşleri, tercihleri sebebiyle tahkir görmek, rencide etmek… Bunun yargılanacağı yer, aziz milletin vicdanıdır..
Varlığını, Türkiye’nin geleceğine adayan, emek harcayan Öğrenen ve öğrendiklerini bin bir zahmetle gelecek nesillere aktaran tüm ÖĞRETMENLERİMİZİ canı gönülden selamlıyorum.
Onları, ülkesine ihanet hariç, tüm siyasi görüşlerine, tercihlerine saygı duyuyorum.
Zira “Öğretmenlerimiz” siyaset malzemesi yapılmayacak kadar kıymetlidir.
Selam ve dua ile…
Cengiz YILDIZ