Mandalina başta olmak üzere narenciyede bu yıl yaşanan kriz son bulmuyor. Her geçen gün tonlarca narenciye dalında çürüyor.
Üretici ise bu duruma isyan ediyor. Dörtyol, Erzin ve Samandağ gibi ilçelerimiz de yetiştirilen mandalina tarlada 1 liraya alıcı bulamazken mandalinanın kilogram fiyatı semt pazarlarında 11 ile 15 lira arasında değişiklik gösteriyor. C vitamini açısından zengin ve her damak tadına uygun olan mandalinanın kilogram fiyatı tarlasından 1 lira, Manav ve marketlerde ise 11-15 lira arasında değişiyor. Mandalinanın cinsine ve kalitesine göre değişen fiyatlar ise üreticinin yüzünü güldürmüyor.
Olumlu hava koşulları sonucunda 2023-2024 sezonu için rekor bir üretim gerçekleştirmesi beklenen narenciye sektöründe yüksek rekolteye karşın maliyetlerin altında seyreden üretici satış fiyatları sektörü krize sürüklüyor. Sadece Mersin, Adana ve ilimiz Hatay’da ortalama turunçgil rekoltesinin 6.4 milyon ton olacağı tahmin edilirken, üretim yapılan diğer illerin de eklenmesi ile 2023 yılında ortalama 7 milyon ton civarında rekor bir üretim beklentisi bulunuyor. Rekor üretime karşın ihracat desteklerinin açıklanmaması üreticilerin zarar etmesine ve ağaçlarını kesmesine neden oluyor. Hasadı devam eden mandalina üretiminde Hatay; coğrafi koşulları ve iklim şartları dolayısıyla narenciyenin yoğun olarak yetiştirildiği bir bölge olduğunu aktaran çiftçiler, üretici ile tezgâh fiyatı arasında uçurumlar yaşandığını vurguladı. Sebze ve meyvede üretici ile market fiyatları arasındaki uçurum günden güne artış gösteriyor. Son olarak narenciye sektöründe yaşanan bu durum çiftçilerin belini büktü. İnanılmaz bir sahtekarlığın yaşadığı alanda çiftçiler mandalina ağaçlarını sökmeye başlarken, aracılar ise servetlerine servet katıyor.
SEZON BAŞINDAN BERİ KONUYU DİLE GETİREN MİLLETVEKİLLERİ’DE VAR
Eski Milletvekili Avukat Suzan Şahin’in narenciye sektöründeki sıkıntıları anlatan paylaşımı şöyle: “Narenciye de üretici “satamıyorum”, tüketici “alamıyorum” diye isyan ediyor! Dörtyol ilçemizin de ana lokomotifi olan narenciye sektörü kan ağlıyor! Girdi maliyetleri giderek artıyor! İşçi bulunamıyor! Ağaçlalar meyveleriyle birlikte yerinden sökülüyor! Geçtiğimiz yıllarda sel, don, kuraklık ile telef olan narenciye bu yıl da dalında kaldı! Bu yıl sadece Mersin, Adana ve Hatay’da ortalama 6,4 milyon ton, diğer illerle birlikte 7 milyon ton civarında rekor bir üretim beklentisi var. Ancak artan girdi maliyetleri, narenciye paketleme tesislerinde ve hasatta işçi bulunamaması, deprem nedeniyle su ve barınma sorunları üretici satış fiyatlarını maliyetin altında bıraktı. Çiftçiler isyanda ya hasadı dalında kalıyor ya da ağaçlarını kesiyor! Narenciye de narenciye çürümeye, narenciyeden geçimini sağlayanlar da maalesef çaresizliğe terk edilmiştir! Bugüne kadar söyledik, ısrarla söylemeye devam edeceğiz. Narenciye üretimi ve ihracatında önemli bir konumdayız, ancak üreticisinden ihracatçısına kadar doğru ve etkin politikalar yürütülemediği için sektör kan ağlıyor! Narenciye sektörüne üvey evlat muamelesi yapmayın! Narenciye sektörünün tüm emekçilerini alın terinin karşılığını verin! Girdi maliyetlerinde destek, üretime teşvik, soğuk hava deposu ve meyve şoklama paketlemesi yapabilecek entegre tesisin hayata geçirilmesi acildir! Üretimin belkemiği olan tarıma devlet desteği dahi verilmelidir! Hükümeti sözde değil, özde millî politikalar üretmeye, yerli tarıma ve üreticiye sahip çıkmaya davet ediyoruz” Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara ise şu açıklamaları yapmıştı; “Narenciye sektörünün taleplerini, şikayetlerini bizzat tarlaya gitmeden anlamak mümkün değildir. Ülkemiz, geçtiğimiz yıl, 5 milyon tondan fazla narenciye üretimi gerçekleştirdi. Üreticiler bu yıl rekor düzeyde, 7 milyon ton rekolte bekliyor. Ancak bu sektörü halen bir kör noktada tutuyoruz. Üreticiler ürünlerinin fiyatlarının maliyeti karşılamamasından, tüketiciler de fiyatların çok yüksek olduğundan şikayetçi. Aynı zamanda rakiplerimizde de bir üretim fazlası var. Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı da bu konuda bir istisna değil. Programda yer alan hedefler, tarım sektörümüzün en önemli kesimlerinden birisini pas geçiyor. Bu yönüyle narenciye konusunda eksik, her an tökezleyip düşebilecek bir program.”
Haber Merkezi
ABDULVAHİT GÜRASLAN