Türk Dünyası Araştırmaları Topluluğu tarafından düzenlenen ‘Hocalı Katliamı’ adlı konferansa konuşmacı olarak davet edilen Hakkâri Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ramin Sadıkov, MKÜ öğrencilerine 25 yıl önce yaşanan trajedileri anlattı. Yrd. Doç. Dr. Sadıkov ilk olarak video ve fotoğraflarla o dönem yaşanılan ve dünya kamuoyuyla paylaşılan ilk görüntüleri öğrencilere izlettirdi. Öğrenciler Hocalı’da yaşanılan vahşet karşısında göz yaşlarına hakim olamadı. Sadıkov, “25 yıl önce Azerbaycan Türklerinin yaşamış olduğu çok büyük bir acının yıl dönümünü yaşıyoruz. Maalesef her geçen gün izlediğimiz fotoğraflarla, tanıklardan duyduğumuz anlatımlarla üzüntümüz kat kat artıyor. İnşallah bundan sonra Azerbaycan Türkleri ve hiçbir Türk dünyası böyle bir acıyı hiç yaşamaz.” dedi.Bütün Türklerin uyanık olması gerektiğinin altını çizen Sadıkov, “Büyük devletler ‘böyle’ diyor, küçük devletler ‘şöyle’ diyor şeklinde hareket etmemeliyiz. Kendimiz bizzat uyanık olmalıyız. Türkiye geçen 15 Temmuz’da çok kötü bir olay yaşadı. Bu bize büyük devletlere güvenilmeyeceğini gösterdi. O yüzden uyanık olmalıyız.” diye vurguladı.
Konuşmasını Türk öğrencilerinin bütün Türk dünyasının dertlerini bilmeleri gerektiği sözleriyle sürdüren Sadıkov, “Kars’taki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının derdiyle, Azerbaycan’daki bir Türk’ün derdi aynıdır. 1918 yılının arşivlerini incelediğimde, Ruslar’ ın egemenliği altında bulunan Kars’ta dinini yaşayamadığı için Azerbaycan’a gelen Türk ailelerine rastlıyoruz. Azerbaycan onlara kucak açmış. Bundan dolayı ayrımız gayrımız yoktur. Sadece coğrafya ve isim olarak ayrıyız. Türk öğrencilerinin bunları bilmeleri zorunludur. Bunlara daha fazla ilgi göstermeleri lazım. Öğrencilerimiz, Anadolu’yu çıkıp bütün Türk dünyasını dolaşsınlar. Oradaki insanların hislerini öğrensinler. Anadolu’da ne hissediliyorsa aynısını onlar da yaşıyorlardır.” diye kaydetti. (Haber Merkezi)
Konuşmasını Türk öğrencilerinin bütün Türk dünyasının dertlerini bilmeleri gerektiği sözleriyle sürdüren Sadıkov, “Kars’taki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının derdiyle, Azerbaycan’daki bir Türk’ün derdi aynıdır. 1918 yılının arşivlerini incelediğimde, Ruslar’ ın egemenliği altında bulunan Kars’ta dinini yaşayamadığı için Azerbaycan’a gelen Türk ailelerine rastlıyoruz. Azerbaycan onlara kucak açmış. Bundan dolayı ayrımız gayrımız yoktur. Sadece coğrafya ve isim olarak ayrıyız. Türk öğrencilerinin bunları bilmeleri zorunludur. Bunlara daha fazla ilgi göstermeleri lazım. Öğrencilerimiz, Anadolu’yu çıkıp bütün Türk dünyasını dolaşsınlar. Oradaki insanların hislerini öğrensinler. Anadolu’da ne hissediliyorsa aynısını onlar da yaşıyorlardır.” diye kaydetti. (Haber Merkezi)