Siyaset Bilimci Hüseyin Yayman, sağın bütün liderlerinin Parlamenter Sistemi değiştirmek istediğini hatırlatarak, “Mevcut sistemin işlemediğini gördüler. Türkiye’nin demokrasi tarihi aslında bir askeri darbeler tarihidir. Mevcut sistemde her on yılda bir darbe veya darbe girişimi oldu” diye konuştu.
Mevcut sistem darbeler tarihidir
Hüseyin Yayman ile yeni kitabı ‘Devlet reformu ve Başkanlık Sistemi’ üzerinden Cumhurbaşkanlığı tartışmalarını konuştuk. Yayman şuan Kültür ve Turizm Bakan yardımcısı olarak görev yapıyor. Siyaset Bilimi Hocası kimliğiyle Yayman’la özelde Cumhurbaşkanlığı sistemi, genelde devlet reformu meselesini kapsayan bir söyleşi yaptık.
50 YILLIK GEÇMİŞİ VAR
Türkiye neden bir sistem değişikliğine ihtiyaç duydu, önerilen sistem değişikliği bu zamana kadar yaşanılan hangi sorunları ortadan kaldıracak?
Bu tartışmanın 50 yıllık bir geçmişi ve uzun bir hikâyesi var. Düzen tartışması bitmemiş senfoniye dönüşmüş. Merkez sağdaki tüm liderler parlamenter sistemin değişmesini istediler. Bununla da kalmayıp başkanlık sistemini savundular.
BU TOPRAKLARA ŞAŞI BAKIYORLAR
Siz öyle diyorsunuz ama hayır cephesi bunu Erdoğan’ın istediğini söylüyor?
Çünkü hayır cephesi kara propaganda yürütüyor. Açıkça yalan söylüyorlar. Meseleyi çarpıtıyorlar. Korku siyaseti yapıyorlar. Çünkü bu topraklara şaşı bakıyorlar. Bu tartışmaların uzun bir tarihi var.
SAĞIN TÜM LİDERLERİ İSTEDİ
Nedir o tarih?
Necmettin Erbakan, Alparslan Türkeş, Turgut Özal, Süleyman Demirel, Muhsin Yazıcıoğlu, Recep Tayyip Erdoğan bu sistem değişsin istedi. Şöyle düşünün velev ki Özal yanlış söyledi. Başkanlık sistemini savunmakla hata yaptı. Demirel, sehven söyledi. Türkeş, Erbakan bilemedi. Sonuçta sağın tüm liderleri bu modeli istedi. Mevcut sistemin işlemediğini gördüler. Türkiye’nin demokrasi tarihi aslında bir askeri darbeler tarihidir. Mevcut sistemde her on yılda bir darbe veya darbe girişimi oldu.
DARBE VE KOALİSYONLAR BİTECEK
Halk oyuna sunulan değişiklik Türkiye için ideal bir sistem midir? İleriki dönemlerde farklı sorunlara yol açar mı?
Bu sorunun uzun bir cevabı var. İdeal olmayabilir. Ancak mevcut sistemden çok daha iyi bir sistemdir. Öncelikle koalisyonlar dönemi sona erecek. Koalisyonlar olmayınca ekonomik kriz yaşanmayacak.
Ekonomik kriz yaşanmayınca toplumsal kriz yaşanmayacak. Toplumsal kriz yaşanmayınca darbelere, muhtıralara kapı aralayan bir politik zemin olmayacak. Son tahlilde darbeler ve muhtıralar dönemi son bulacak.
O DÖNEMLER KAYIP YILLARDI
Türkiye’nin siyasi ekonomik yapısında kısa, orta ve uzun vadede ne gibi dönüşümler yaşanabilir?
Koalisyon hükümetleri dönemi kayıp yıllar olarak tarihe geçti. Ülke 70 cente muhtaç hale geldi. Koalisyon hükümetleri pazarlık masasına kamu bankalarının paylaşımıyla başladı. ‘Devletin malı deniz yemeyen keriz’ anlayışı egemen oldu. Bunun sonucunda hazine iflas etti. 1950-2002 yılları arasında 19 defa standby anlaşması imzalandı. Yani her 2 yılda bir hazinemiz iflas etti. Ekonomik bağımsızlığı olmayan ülkenin siyasi bağımsızlığı olabilir mi?
YALAN RÜZGARI GİBİ
Yeni sistemde muhalefet işyerlerinin bile kapanabileceğini söylüyor. Gerçekten cumhurbaşkanına kontrolsüz bir yetki mi veriliyor?
Hayır cephesinin, yalan rüzgarı gibi bir kampanyası var. Yalanı, gerçekmiş gibi anlatıyorlar. Yalan söze hangi yorumu yapacaksınız. Söylediklerinin hepsi yanlış. Milletimizin aklını hafife alıyorlar. CHP halka güvenmiyor.
ÇÖZÜM İÇİN ZEMİN HAZIRLAYACAK
Cumhurbaşkanlığı sistemi tüm sorunları çözecek mi?
Tabiki bir anda çözmeyecek. Ama çözülmesi için bir zemin hazırlayacak. Türkiye’nin yapısal sorunları var. Bu sorunlar ancak güçlü liderlerle çözülür. Cumhurbaşkanlığı sistemi işte bu güçlü liderliği sağlayacak.
Türkiye’yi 21. asra taşıyacak
16 Nisan halk oylaması neden önemli?
Bence 16 Nisan 2017 günü Türkiye tarihinin en önemli olaylarından biri. Çünkü yukarıda bahsettiğimiz darbeler ve krizler tarihinin son bulması anlamında tarihseldir.Mevcut sistem sorun çözen değil, sorun üreten bir sistem. 16 Nisan tarihi sadece Cumhurbaşkanlığı sisteminin oylandığı bir tarih değil aynı zamanda ‘Türkiye Dünyanın neresinde yer alacak’ sorusuna cevap verilen bir gün olacak.
Birinci seçenekte evet çıktığında Türkiye makus talihini yenip 5 yıllığına güçlü hükümetlerin olduğu, ülkemizi 21. asra taşıyacak bir yönetim değişikliğine kapı aralayacak. Hayır çıktığında ise az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeler kategorisinde yer almaya devam edecek. Tayyip Erdoğan’dan sonra yeniden uzun süreli koalisyonlar dönemi başlayacak.
(Hasan Yetmez)
Mevcut sistem darbeler tarihidir
Hüseyin Yayman ile yeni kitabı ‘Devlet reformu ve Başkanlık Sistemi’ üzerinden Cumhurbaşkanlığı tartışmalarını konuştuk. Yayman şuan Kültür ve Turizm Bakan yardımcısı olarak görev yapıyor. Siyaset Bilimi Hocası kimliğiyle Yayman’la özelde Cumhurbaşkanlığı sistemi, genelde devlet reformu meselesini kapsayan bir söyleşi yaptık.
50 YILLIK GEÇMİŞİ VAR
Türkiye neden bir sistem değişikliğine ihtiyaç duydu, önerilen sistem değişikliği bu zamana kadar yaşanılan hangi sorunları ortadan kaldıracak?
Bu tartışmanın 50 yıllık bir geçmişi ve uzun bir hikâyesi var. Düzen tartışması bitmemiş senfoniye dönüşmüş. Merkez sağdaki tüm liderler parlamenter sistemin değişmesini istediler. Bununla da kalmayıp başkanlık sistemini savundular.
BU TOPRAKLARA ŞAŞI BAKIYORLAR
Siz öyle diyorsunuz ama hayır cephesi bunu Erdoğan’ın istediğini söylüyor?
Çünkü hayır cephesi kara propaganda yürütüyor. Açıkça yalan söylüyorlar. Meseleyi çarpıtıyorlar. Korku siyaseti yapıyorlar. Çünkü bu topraklara şaşı bakıyorlar. Bu tartışmaların uzun bir tarihi var.
SAĞIN TÜM LİDERLERİ İSTEDİ
Nedir o tarih?
Necmettin Erbakan, Alparslan Türkeş, Turgut Özal, Süleyman Demirel, Muhsin Yazıcıoğlu, Recep Tayyip Erdoğan bu sistem değişsin istedi. Şöyle düşünün velev ki Özal yanlış söyledi. Başkanlık sistemini savunmakla hata yaptı. Demirel, sehven söyledi. Türkeş, Erbakan bilemedi. Sonuçta sağın tüm liderleri bu modeli istedi. Mevcut sistemin işlemediğini gördüler. Türkiye’nin demokrasi tarihi aslında bir askeri darbeler tarihidir. Mevcut sistemde her on yılda bir darbe veya darbe girişimi oldu.
DARBE VE KOALİSYONLAR BİTECEK
Halk oyuna sunulan değişiklik Türkiye için ideal bir sistem midir? İleriki dönemlerde farklı sorunlara yol açar mı?
Bu sorunun uzun bir cevabı var. İdeal olmayabilir. Ancak mevcut sistemden çok daha iyi bir sistemdir. Öncelikle koalisyonlar dönemi sona erecek. Koalisyonlar olmayınca ekonomik kriz yaşanmayacak.
Ekonomik kriz yaşanmayınca toplumsal kriz yaşanmayacak. Toplumsal kriz yaşanmayınca darbelere, muhtıralara kapı aralayan bir politik zemin olmayacak. Son tahlilde darbeler ve muhtıralar dönemi son bulacak.
O DÖNEMLER KAYIP YILLARDI
Türkiye’nin siyasi ekonomik yapısında kısa, orta ve uzun vadede ne gibi dönüşümler yaşanabilir?
Koalisyon hükümetleri dönemi kayıp yıllar olarak tarihe geçti. Ülke 70 cente muhtaç hale geldi. Koalisyon hükümetleri pazarlık masasına kamu bankalarının paylaşımıyla başladı. ‘Devletin malı deniz yemeyen keriz’ anlayışı egemen oldu. Bunun sonucunda hazine iflas etti. 1950-2002 yılları arasında 19 defa standby anlaşması imzalandı. Yani her 2 yılda bir hazinemiz iflas etti. Ekonomik bağımsızlığı olmayan ülkenin siyasi bağımsızlığı olabilir mi?
YALAN RÜZGARI GİBİ
Yeni sistemde muhalefet işyerlerinin bile kapanabileceğini söylüyor. Gerçekten cumhurbaşkanına kontrolsüz bir yetki mi veriliyor?
Hayır cephesinin, yalan rüzgarı gibi bir kampanyası var. Yalanı, gerçekmiş gibi anlatıyorlar. Yalan söze hangi yorumu yapacaksınız. Söylediklerinin hepsi yanlış. Milletimizin aklını hafife alıyorlar. CHP halka güvenmiyor.
ÇÖZÜM İÇİN ZEMİN HAZIRLAYACAK
Cumhurbaşkanlığı sistemi tüm sorunları çözecek mi?
Tabiki bir anda çözmeyecek. Ama çözülmesi için bir zemin hazırlayacak. Türkiye’nin yapısal sorunları var. Bu sorunlar ancak güçlü liderlerle çözülür. Cumhurbaşkanlığı sistemi işte bu güçlü liderliği sağlayacak.
Türkiye’yi 21. asra taşıyacak
16 Nisan halk oylaması neden önemli?
Bence 16 Nisan 2017 günü Türkiye tarihinin en önemli olaylarından biri. Çünkü yukarıda bahsettiğimiz darbeler ve krizler tarihinin son bulması anlamında tarihseldir.Mevcut sistem sorun çözen değil, sorun üreten bir sistem. 16 Nisan tarihi sadece Cumhurbaşkanlığı sisteminin oylandığı bir tarih değil aynı zamanda ‘Türkiye Dünyanın neresinde yer alacak’ sorusuna cevap verilen bir gün olacak.
Birinci seçenekte evet çıktığında Türkiye makus talihini yenip 5 yıllığına güçlü hükümetlerin olduğu, ülkemizi 21. asra taşıyacak bir yönetim değişikliğine kapı aralayacak. Hayır çıktığında ise az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeler kategorisinde yer almaya devam edecek. Tayyip Erdoğan’dan sonra yeniden uzun süreli koalisyonlar dönemi başlayacak.
(Hasan Yetmez)