Atatürkçü Düşünce Derneği Hatay Şube Başkanı Doç. Dr. Kezban Kuran 18 Mart Çanakkale Zaferinin yıldönümü nedneiyle yazılı olarak yaptığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
Bu gün, Türk ulusunun varlığını sorgulamaya kalkan yedi düvele karşı “ya istiklal ya ölüm” şiarıyla karşı durduğu zaferin 102.yılı. Bize bu Zaferi canlarıyla kazandıran şehitlerimizi saygıyla anıyoruz.
Çanakkale Zaferi, emperyalist güçlerin bir yandan dünyayı yeniden paylaşmak, diğer yandan Osmanlı Devletini yıkarak, Türkleri Anadolu’dan atmak isteyenlerin planını bozan bir başarıdır.
Düşman gemileri 18 Mart’ta Çanakkale Boğazı’nı geçemeyeceklerini acı bir şekilde anladılar. Fakat bir an önce İstanbul’u işgal etmek istiyorlardı. Denizden geçemeyeceklerini anlayınca, karaya çıkmayı denediler.
Aslında hem denizden hem de karadan geçmek için kendilerini çok avantajlı görüyorlardı. Donanımlı gemileri, son model silahları ve sahip olduğu maddi olanakları, dünyanın çeşitli yerlerinden toplanmış askerleriyle, bir cepheden diğerine koşan yorgun Türk askerlerini yenmenin kolay olacağın düşünmüşlerdi.
Ancak Vatan savunması yapan kahraman Türk askerleri, geceden Nusrat Mayın Gemisinin döktüğü mayınlar ve kıyı topçumuzun başarısı ile dev savaş makinelerini Çanakkale Boğazının serin sularına gömerken, denizden İstanbul’u işgal hevesleri de yok edildi.
25 Nisan 1915 başlayan kara savaşları, Anafartalar’da, Conkbayırı’nda, Seddülbahir ve bütün cephelerde olmak üzere 8 ay 14 gün sürdü. Savaş, göğüs göğüse yapılıyordu. 500 metrelik bir alanı geçmek için 8-10 bin şehit veriliyordu. Türk Ordusu binlerce şehit verdi. Ama düşmanın Çanakkale’yi geçmesine izin vermedi. İngiliz, Fransız emperyalizmi ilk yarasını Çanakkale’de aldı. Savaş yorgunu askerlerimizi ayağa kaldıran güç, onların kendi vatanlarını savunuyor olmaları, geleceğimizi kuracak bir kumandanın, Mustafa Kemal’in olağanüstü önderlik yeteneği idi.
O Mustafa Kemal ki, Koçaçimen’de, Conkbayırı’nda cephanesi biten askerlere “süngü tak” emrini verdikten sonra “Ben size taarruzu emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum” diyerek tarihin kaderini değiştirmişti.
Çanakkale savaşları dünyanın kaderini değiştirdiği gibi, yeni bir Türk kurtuluş savaşının da doğmasına neden oldu.Ulusal Kurtuluş Savaşımızın önsözü Çanakkale’de yazıldı.
Cumhuriyet kuşakları olarak, Çanakkale’yi ve Kurtuluş Savaşı’nı kazanan bilinci koruyacağımıza ve bu bilinci genç nesillere aktaracağımıza söz veriyoruz.
Çanakkale zaferinin yaratıcısı Mustafa Kemal Atatürk’ü Çanakkale tarihinden silmek isteyenler asla amacına ulaşamayacaklardır.Ne mutlu bize ki şanlarla dolu bir tarihimiz, Mustafa Kemal gibi bir önderimiz var.
Çanakkale Zaferi’nin 102. yıldönümünde, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, Türk vatanının ve milletinin bölünmez bütünlüğünü dün savaş cephelerinde, bugün teröre karşı mücadelede savunan aziz şehitlerimizi saygıyla anıyoruz.
Bu gün, Türk ulusunun varlığını sorgulamaya kalkan yedi düvele karşı “ya istiklal ya ölüm” şiarıyla karşı durduğu zaferin 102.yılı. Bize bu Zaferi canlarıyla kazandıran şehitlerimizi saygıyla anıyoruz.
Çanakkale Zaferi, emperyalist güçlerin bir yandan dünyayı yeniden paylaşmak, diğer yandan Osmanlı Devletini yıkarak, Türkleri Anadolu’dan atmak isteyenlerin planını bozan bir başarıdır.
Düşman gemileri 18 Mart’ta Çanakkale Boğazı’nı geçemeyeceklerini acı bir şekilde anladılar. Fakat bir an önce İstanbul’u işgal etmek istiyorlardı. Denizden geçemeyeceklerini anlayınca, karaya çıkmayı denediler.
Aslında hem denizden hem de karadan geçmek için kendilerini çok avantajlı görüyorlardı. Donanımlı gemileri, son model silahları ve sahip olduğu maddi olanakları, dünyanın çeşitli yerlerinden toplanmış askerleriyle, bir cepheden diğerine koşan yorgun Türk askerlerini yenmenin kolay olacağın düşünmüşlerdi.
Ancak Vatan savunması yapan kahraman Türk askerleri, geceden Nusrat Mayın Gemisinin döktüğü mayınlar ve kıyı topçumuzun başarısı ile dev savaş makinelerini Çanakkale Boğazının serin sularına gömerken, denizden İstanbul’u işgal hevesleri de yok edildi.
25 Nisan 1915 başlayan kara savaşları, Anafartalar’da, Conkbayırı’nda, Seddülbahir ve bütün cephelerde olmak üzere 8 ay 14 gün sürdü. Savaş, göğüs göğüse yapılıyordu. 500 metrelik bir alanı geçmek için 8-10 bin şehit veriliyordu. Türk Ordusu binlerce şehit verdi. Ama düşmanın Çanakkale’yi geçmesine izin vermedi. İngiliz, Fransız emperyalizmi ilk yarasını Çanakkale’de aldı. Savaş yorgunu askerlerimizi ayağa kaldıran güç, onların kendi vatanlarını savunuyor olmaları, geleceğimizi kuracak bir kumandanın, Mustafa Kemal’in olağanüstü önderlik yeteneği idi.
O Mustafa Kemal ki, Koçaçimen’de, Conkbayırı’nda cephanesi biten askerlere “süngü tak” emrini verdikten sonra “Ben size taarruzu emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum” diyerek tarihin kaderini değiştirmişti.
Çanakkale savaşları dünyanın kaderini değiştirdiği gibi, yeni bir Türk kurtuluş savaşının da doğmasına neden oldu.Ulusal Kurtuluş Savaşımızın önsözü Çanakkale’de yazıldı.
Cumhuriyet kuşakları olarak, Çanakkale’yi ve Kurtuluş Savaşı’nı kazanan bilinci koruyacağımıza ve bu bilinci genç nesillere aktaracağımıza söz veriyoruz.
Çanakkale zaferinin yaratıcısı Mustafa Kemal Atatürk’ü Çanakkale tarihinden silmek isteyenler asla amacına ulaşamayacaklardır.Ne mutlu bize ki şanlarla dolu bir tarihimiz, Mustafa Kemal gibi bir önderimiz var.
Çanakkale Zaferi’nin 102. yıldönümünde, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, Türk vatanının ve milletinin bölünmez bütünlüğünü dün savaş cephelerinde, bugün teröre karşı mücadelede savunan aziz şehitlerimizi saygıyla anıyoruz.