Çoğumuz gün içerisinde pek çok insanla yakın iletişim içinde oluyoruz. Her konuştuğumuzda veya yaklaştığımızda, kötü kokan bir nefesimizin olduğu düşüncesi ilişkilerimizi etkileyip sosyal bir sorun haline gelebiliyor.Çoğumuz gün içerisinde pek çok insanla yakın iletişim içinde oluyoruz. Her konuştuğumuzda veya yaklaştığımızda, kötü kokan bir nefesimizin olduğu düşüncesi ilişkilerimizi etkileyip sosyal bir sorun haline gelebiliyor. Okan Üniversitesi Diş Hastanesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Cansu Büyük, ‘’Dünyada dört kişiden üçü ağız kokusundan şikayet etmektedir. Ağız kokusu bir hastalık değildir. Tüketilen sarımsak, soğan gibi yiyeceklere bağlı olarak ortaya çıkan ya da sabah uyanıldığında sindirim sisteminde biriken gazlar ve dil sırtında çoğalan bakterilerin oluşturduğu sülfürlü bileşenler nedeniyle görülebilen ağız kokusu; fizyolojiktir ve tedavi gerektirmez. Dişler ve dil sırtının fırçalanması sonrasında ortadan kalkar. Yiyeceklerden ve zamandan bağımsız olarak uzun süredir devam eden, kişinin kendisi veya yakını tarafından fark edilen kötü ağız kokusu ise, bir hastalığın belirtisi olabilir. Bu tip bir ağız kokusu ihmal edilmemeli, ağız gargaraları, spreyler ve sakızlar ile maskelenmemelidir. Altta yatan etken tespit edilmediğinde daha büyük sorunlarla karşılaşılabilmektedir’’ dedi. Yrd. Doç. Dr. Cansu Büyük, ‘’Ağız kokusu şikayetlerinin %90’ı ağız içindeki sorunlardan kaynaklanmaktadır. Diş fırçalama ve diş ipi kullanımının düzenli olmaması en büyük etkendir. İnatçı ağız kokusu genellikle diş çürükleri ve dişeti iltihaplarında daha fazla görülmektedir. Tanısı ve tedavisi kolaydır. Diş hekiminize giderek muayene edildiğinizde, sorunlar belirlenerek tedavileri yapılır. Ağız bakımınızı düzenli ve doğru olarak yaptığınızda ve rutin kontrollerinizi aksatmadığınızda ağız kokusu, probleminiz olmaktan çıkacaktır’’dedi. Ağız kuruluğuna neden olan durumlarda; yetersiz sıvı alımına bağlı olarak ya da tükürük salgılanmasını azaltan hastalıklara ve ilaç kullanımına bağlı olarak da ağız kokusu ortaya çıkabilir. Diyet veya oruç tutma durumunda yetersiz sıvı alımına ilaveten açlığa bağlı olarak vücuttaki yağ ve proteinlerin enerji olarak kullanılmaya başlaması sonucu ortaya çıkan bileşenler ağız kokusuna neden olabilirler. Ağız içi nedenlerin ortadan kaldırılmasına ve düzenli ağız bakımına rağmen, ağız kokusu devam ediyorsa sistemik hastalıklardan şüphe edilmelidir. Kulak burun boğaz enfeksiyonlarında, mide rahatsızlıklarında, sinüs ve akciğer kaynaklı enfeksiyonlarda, şeker hastalığı (diyabet) varlığında, böbrek yetmezliği, karaciğer yetmezliği ve metabolizma bozukluklarında ağız kokusu görülebilmektedir.(Haber Merkezi)
Güncel
Yayınlanma: 28 Aralık 2017 - 16:05
Kötü Ağız Kokusundan Kurtulun!
Çoğumuz gün içerisinde pek çok insanla yakın iletişim içinde oluyoruz
Güncel
28 Aralık 2017 - 16:05