Kefaret kelimesi sözlükte “örten, gizleyen” anlamına gelir. Dinî bir terim olarak ise, “işlenen bir kusur ve günahtan dolayı Allah Teâlâ’dan af ve mağfiret dilemek niyetiyle yapılan, ceza özelliği de bulunan bir tür malî ve bedenî ibadet”tir.
Bir kimsenin yaptığı yemine riayet etmeyip yeminini bozması halinde üzerine gereken kefarettir. Yemin kefaretiyle ilgili olarak Kur’an’da şöyle buyurulur: “Allah kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren (lağv) yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutmaz; fakat bilerek yaptığınız yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutar. Bunun da kefareti, ailenize yedirdiğinizin orta hallisinden on fakire yedirmek yahut onları giydirmek, yahut da bir köle azat etmektir. Bunları bulamayan üç gün oruç tutmalıdır. Yemin ettiğiniz takdirde yeminlerinizin kefareti işte budur. Yeminlerinizi koruyunuz. Allah size ayetlerini açıklıyor; umulur ki şükredersiniz” (el-Mâide 5/89). İslâm müctehidlerinin ortaklaşa ifadelerine göre, yeminini bozan yani Allah’ı şahit göstererek verdiği sözünde durmayan kimse kefaret olarak; ya bir köle azat edecek ya on fakiri sabahlı akşamlı doyuracak ya da on fakiri orta seviyede giydirecektir.
Yemin kefaretini sıraya uyması gerekmeden bu üç şeyden dilediğiyle ödeyebilir. İslâm’ın insan hak ve hürriyetlerine verdiği önem sebebiyledir ki, köle azat etmek bunlar arasında en faziletli seçenek olarak görülmüştür. Eğer bunlara gücü yetmezse üç gün oruç tutması gerekir. Hanefî ve Hanbelîlere göre bu üç gün orucun arka arkaya tutulması şarttır.
Bir kimsenin yaptığı yemine riayet etmeyip yeminini bozması halinde üzerine gereken kefarettir. Yemin kefaretiyle ilgili olarak Kur’an’da şöyle buyurulur: “Allah kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren (lağv) yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutmaz; fakat bilerek yaptığınız yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutar. Bunun da kefareti, ailenize yedirdiğinizin orta hallisinden on fakire yedirmek yahut onları giydirmek, yahut da bir köle azat etmektir. Bunları bulamayan üç gün oruç tutmalıdır. Yemin ettiğiniz takdirde yeminlerinizin kefareti işte budur. Yeminlerinizi koruyunuz. Allah size ayetlerini açıklıyor; umulur ki şükredersiniz” (el-Mâide 5/89). İslâm müctehidlerinin ortaklaşa ifadelerine göre, yeminini bozan yani Allah’ı şahit göstererek verdiği sözünde durmayan kimse kefaret olarak; ya bir köle azat edecek ya on fakiri sabahlı akşamlı doyuracak ya da on fakiri orta seviyede giydirecektir.
Yemin kefaretini sıraya uyması gerekmeden bu üç şeyden dilediğiyle ödeyebilir. İslâm’ın insan hak ve hürriyetlerine verdiği önem sebebiyledir ki, köle azat etmek bunlar arasında en faziletli seçenek olarak görülmüştür. Eğer bunlara gücü yetmezse üç gün oruç tutması gerekir. Hanefî ve Hanbelîlere göre bu üç gün orucun arka arkaya tutulması şarttır.