Hatay Halk Sağlığı Müdürü bayram kerkez 15 Eylül Dünya prostat günü dolayısı ile yazılı bir açıklama yaptı. Kerkez, Prostat kanserinin önemine dikkat çekere yaptığı açıklama da “kanser ortaya çıkışının önlenebildiği, taramalarla ölümün yok edilebildiği ve erken tedavinin yaşam kalitesine çok şey katabildiği bir hastalıktır. Kanserli olguların yaklaşık üçte ikisi erkeklerde görülmekte olup önemli bir kısmı sigara ve obezite ile ilişkilidir. Sağlıklı yaşam davranışları ile kansere karşı korunabilir, tarama programlanna katılarak erken teşhisle yaşam süresi uzatılabilir.
Prostat kanseri ülkemizde erkeklerde en sık görülen ikinci kanser türüdür, yaklaşık olarak her 6 erkekten birinde teşhis edilmektedir. Erken evrede tespit edilmesi mümkün olan bu kanser ile mücadelede toplumun bilgilendirilip, bilinçlendirilmesi önemlidir. Bu amaçla 09-10 Aralık 2015 tarihleri arasında Türkiye Halk Sağlığı tarafından Prostat Çalıştayı yapılmış olup; her yıl 15 Eylül Diinya Prostat Günü kapsamında yurt genelinde ve ilimizde çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir.
Prostat erkek genital sisteminde yer alan, mesanenin çıkımını çevreleyen ve meninin akışkanlığında rol oynayan bir salgı bezidir. Salgılamayı yapan hücrelerden ve bunlara ait destek çevre dokusundan meydana gelmiştir. Prostat kanseri bu salgı yapan hücrelerin anormal gelişimi ile ortaya çıkmaktadır.
Prostat kanserinin hiçbir belirtisi olmayacağı gibi, idrar yapma ile ilgili problemler, menide veya idrarda kan, idrar yapamama, idrar yapmaya başlama ya da durdurmada zorlanma, sık sık idrara çıkma, geceleri idrara çıkma, idrar akımında zayıflama, kesik kesik zorlanarak idrar yapma, ağrılı idrar yapma şikayetleri ve genetik yatkınlığı olan kişilerin bu belirtilerden bir veya daha fazlası bulunması durumunda üroloji uzmanına başvurması gerekmektedir.
Prostat kanserinin belirtileri ortaya çıkmadan erken tanı fiziki muayene, PSA testi, ultrason, idrar analizi, fiziki muayene ve biyopsi gibi yöntemlerle konulabilmektedir. Prostat kanserine yönelik rnuayene ve tetkikler 50 yaş itibariyle yapılırken, ailesinde prostat kanseri olan kişileri 40 yaşından itibaren takibe alınması gerekmektedir. Bu taramalardaki amaç; hastalık erken teşhis edildiğinde yani sadece prostatın içindeyken organa sınırlı aşamada yakalanan kanserleri neredeyse %100 tedavisinin yapılabilmesidir. Bu nedenle tüm erkeklere 40 yaşından itibaren yılda bir kez kansere yönelik muayene ve tetkikler uygulanması önerilmektedir.
Prostat kanserinde cerrahi, radyoterapi ve hormon tedavisi uygulanmaktadır. Dengeli ve sağlıklı gıda tüketmek, hayvansal kaynaklı besinlerin aşırı tüketilmemesi, san ve turuncu sebzeleri yeterli miktarda tüketmek, kızarmış yiyeceklerden uzak kalmak, düzenli egzersiz ve spor yapmak, yeterli D vitamini almak, taramalarını düzenli yaptırmak sadece Prostat kanserinden değil tüm hastalık ve kanser türlerinden korunmayı sağlamaktadır. Prostat kanserinin herhangi bir belirti vermeden geliştiği unutulmamalıdır.
40 yaşın üzerindeki erkekler yılda bir ülroloji polikliniklerine müracaat ederek kontrollerini yaptırarak, erken teşhisle prostat kanserinden korunabilirsiniz. Unutmayın! Erken Teşhis Hayat Kurtarır” dedi. (Haber Merkezi)
Prostat kanseri ülkemizde erkeklerde en sık görülen ikinci kanser türüdür, yaklaşık olarak her 6 erkekten birinde teşhis edilmektedir. Erken evrede tespit edilmesi mümkün olan bu kanser ile mücadelede toplumun bilgilendirilip, bilinçlendirilmesi önemlidir. Bu amaçla 09-10 Aralık 2015 tarihleri arasında Türkiye Halk Sağlığı tarafından Prostat Çalıştayı yapılmış olup; her yıl 15 Eylül Diinya Prostat Günü kapsamında yurt genelinde ve ilimizde çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir.
Prostat erkek genital sisteminde yer alan, mesanenin çıkımını çevreleyen ve meninin akışkanlığında rol oynayan bir salgı bezidir. Salgılamayı yapan hücrelerden ve bunlara ait destek çevre dokusundan meydana gelmiştir. Prostat kanseri bu salgı yapan hücrelerin anormal gelişimi ile ortaya çıkmaktadır.
Prostat kanserinin hiçbir belirtisi olmayacağı gibi, idrar yapma ile ilgili problemler, menide veya idrarda kan, idrar yapamama, idrar yapmaya başlama ya da durdurmada zorlanma, sık sık idrara çıkma, geceleri idrara çıkma, idrar akımında zayıflama, kesik kesik zorlanarak idrar yapma, ağrılı idrar yapma şikayetleri ve genetik yatkınlığı olan kişilerin bu belirtilerden bir veya daha fazlası bulunması durumunda üroloji uzmanına başvurması gerekmektedir.
Prostat kanserinin belirtileri ortaya çıkmadan erken tanı fiziki muayene, PSA testi, ultrason, idrar analizi, fiziki muayene ve biyopsi gibi yöntemlerle konulabilmektedir. Prostat kanserine yönelik rnuayene ve tetkikler 50 yaş itibariyle yapılırken, ailesinde prostat kanseri olan kişileri 40 yaşından itibaren takibe alınması gerekmektedir. Bu taramalardaki amaç; hastalık erken teşhis edildiğinde yani sadece prostatın içindeyken organa sınırlı aşamada yakalanan kanserleri neredeyse %100 tedavisinin yapılabilmesidir. Bu nedenle tüm erkeklere 40 yaşından itibaren yılda bir kez kansere yönelik muayene ve tetkikler uygulanması önerilmektedir.
Prostat kanserinde cerrahi, radyoterapi ve hormon tedavisi uygulanmaktadır. Dengeli ve sağlıklı gıda tüketmek, hayvansal kaynaklı besinlerin aşırı tüketilmemesi, san ve turuncu sebzeleri yeterli miktarda tüketmek, kızarmış yiyeceklerden uzak kalmak, düzenli egzersiz ve spor yapmak, yeterli D vitamini almak, taramalarını düzenli yaptırmak sadece Prostat kanserinden değil tüm hastalık ve kanser türlerinden korunmayı sağlamaktadır. Prostat kanserinin herhangi bir belirti vermeden geliştiği unutulmamalıdır.
40 yaşın üzerindeki erkekler yılda bir ülroloji polikliniklerine müracaat ederek kontrollerini yaptırarak, erken teşhisle prostat kanserinden korunabilirsiniz. Unutmayın! Erken Teşhis Hayat Kurtarır” dedi. (Haber Merkezi)