Geçtiğimiz yerlere iz bırakırız. Bunu vahşi doğada hayvanlar çok yakın dostlarımız köpekler de yapar. Demek ki canlıların iç güdüsünde var iz bırakmak. Hoş bir sedayı kubbede baki kılmak başka, iz bırakmak çok daha başka: Karayollarında araçla seyahat ediyoruz şehir merkezlerine yaklaştığımızda çevre yolu ile bu merkezlerin yakınından geçeriz. Bu çevre yolları üzerinde ki kavşaklarda kırmızı ışıkta beklediğimizde mevcut belediye çevre yolu üzerinde ki kavşakları yeşillik, çiçek, bayrak, heykel, aydınlatma armatürleri bazen ufakta olsa havuzla düzenler. Havuzu kirletirler suyunu temizler, çiçekler köklenir, çalınır, solar, bozulur yenisini diker, bazı acemiler aydınlatma direğini devirir yenisini diker. Ama bir şeyi yakalarız, temizliği. Kavşak içine çimlerin üzerine, rengârenk çiçeklerin tepelerine naylon poşet, pet şişe, sigara paketi, darı sümeği… atarlar. Her dakika kavşakta temizlik elemanı olmadığı için bu tür kavşakları hep çöplü vaziyette görürüz. Kışın evlere kapanmaktan, yazın sıcağından kurtulmaktan dolayı piknik mevsimini dört gözle bekleriz. Piknik alanlarını kendilerinden başka kullananlar olmadığından hareketle piknikzâdeler mangal yaptıkları bölgeyi, ağaç altlarını kirli, çöplü bırakırlar haftaya yine aynı yere geliriz diye iz bırakırlar bir tek kemikleri ve yemek artıklarını köpekler temizler. Piknikten sonra köpekler istila eder alanı onlarda gidince ‘Bir avuç dolar’ filmi kareleri yaşanır. Naylon poşetler, gazete, kanlı kasap kağıtları uçuşur. Bu bir gelenek, görenek, kültürdür. Piknikte gördüğünü büyüyünce çocuklarına da gösterir biz dedemle babamla piknikteyken diye başlar kültür devamlılığı. Kavşaklarda kırmızı ışıkta durduğumuzda atarız düşüncesiyle arabada hazırlanmış pet şişeler, poşete bağlı muz elma portakal kabukları şöyle bir ettirmeyle atılıverir. Arkada bekleyende aynı atraksiyonu yaptığından alan satan memnundur, kimseden ses çıkmaz. Ses çıkarmayı şikayeti gammazlamak, ispiyonlamak, diye nitelendirir erkekliğimize bok sürdürmeyiz. Köyün yanıbaşında çöplük, evin önünde ot çer çöp, meydanda inek manda tezeği, kokudan geçilmeyen ağılların arka tarafında bok çukuru. Çukur dolmaya yakın traktör kasasına doldurulur az ötede boş bi yere boşaltılır arkadan bir başka komşusu aynı yere boşaltır taze olan tezekler yayılır ve kurur. Nereye; tezek boşaltanların bilmediği ama turistlerin illa görmek istediği doğa harikası bir oluşumun yoluna. Doğa oluşumunun fotoğraflarını poz poz çekerler kültür varlığı diyerek, tezek boşaltılan yol kenarını da çekerler kültür darlığı diyerek. İlk fotoğrafı görenler ülkemize hayran kalır, ikinciyi görenlerin burnu kırılır. Berrak temiz bir su kanalı boyunda (Manisa’da değil) yürüyorum. Ağaçlıklı bir yol seraların olduğu bir alanın yol kenarında pırıl pırıl akıyor. Kanal geniş değil bir metre gibi hemen kenarında taşsa evlere su basacak şekilde seracıların evleri var ama kanalın evlerin önü dahil iki yanı çöp. Otlar adam boyu, ağaç köklerine takılmış yosunlar, hemen yanında evleri olmasına rağmen iki çapayla temizlenecek pislik maalesef çöplük olmuş. Oturulmaz durulmaz yılan cıyan börtü böcek sinek sivrisinekten yaşanmaz. Bazı evler bu görüntünün içine sandalye kanepe koymuşlar akşam oturuyor olmalılar. Bağlasan durulmaz, üste para versen oturulmaz, kalınmaz. Yaygın kültürümüz her yanımızı sararken, mikrop insan sağlığında gün sayarken, çöpü medeniyet olarak nitelendirir, temizlik imandan diye çöp bidonlarında yazarken, kağıt ayrı cam ayrı plastik ayrı diye daracık kaldırımlara gösteriş için göbekli bidonları yerleştirirken, sinek sivrisinek karasinekten dert yanarken, tüm bunları ilaçlamaya bağlarken, keneler vücudumuza yapışırken, çimenlikte doğmuş büyümüş yaşamış olan her birimiz! parklarda ki çimleri masa sandalye ile bellerken, akşam sulamasıyla çamur alana dönüştürürken, yerden pet şişeyi alıp şehrin belli yerlerinde ağaçlara asılmış beş litrelik orası burası yamulmuş pet bidonlara koymak için kapağını cebimize koyarken, kapağını aldığımız pet şişeyi orta yere atarken, insanlık namına ‘mavi kapak’ kampanyasını desteklemeyi aman ihmal etmeyelim.
Yazarlar
Yayınlanma: 29 Eylül 2018 - 12:50
İNSANLIK
Geçtiğimiz yerlere iz bırakırız
Yazarlar
29 Eylül 2018 - 12:50